İnci Kerim’in okula dönüşüne kek, poğaça ve börek yapmış oğlunu bekliyordu. Ama eve gelmiş olması gerektiği halde gelmemişti Kerim. Biraz daha bekledikten sonra okula telefon etti genç kadın. Kerim okuldan çıkmış servisine binmişti. Servis şoförünü arayan İnci telefonun açılmaması üzerine paniğe kapıldı hemen Kerem’i aradı. Her akşam haberlerde neler izliyorlardı. Küçük çocukları kaçırıp neler yapıyorlar ya da vahşice öldürüyorlardı.
“Alo……ben İnci AKAY eşim ile görüşmek istiyorum.”
“Hemen İnci hanım.”
“Alo ….İnci.”
Genç kadın endişeli sesi ile anında konuşmaya başladı. “Kerem ……Kerim okuldan çıkmış ama eve gelmedi…..servis şoförü de telefona cevap vermiyor……ben korkuyorum Kerem ya başına bir şey geldiyse…..ne yapacağımı şaşırdım.”
”İnci…sakin ol benden haber bekle …tamam mı?” Genç adam sakin olmaya çalışarak olaya el koydu.
“Tamam ama çabuk ol yoksa korkudan öleceğim.”
Kerem gerekli yerleri aradı ama bir sonuca ulaşamadı taki ona telefon edilip oğlunu kaçırdığını haber veren ve fidye isteyen adama kadar. Oğlu için yüklü miktarda fidye talebinde bulunuyor ayrıca işin içinde polis olmayacağını söylüyordu. Parayı yarına kadar hazırlamasını istemişler ve oğluna sadece merhaba demesine izin verdikten sonra telefonu yüzüne kapatmışlardı. Kerem polis şefi arkadaşını aradı ve durumu aktardı böylece aramalar başladı. İnci’ye de telefon etmek yerine arabasına atlayarak evin yolunu tuttu. Kerem oğlu için endişeleniyordu ama aynı zamanda da o adamları eline geçirdiği takdirde neler yapacağını kafasında kurmaya çalışıyordu. Neyse ki telefonda sesi iyi geliyordu Kerim’in.
İnci kapıyı açıp kocasının yüzünü gördüğü anda kötü bir haber olduğunu hemen anladı ve bünyesi iflas ederek bayılmasına neden oldu. Neyse ki Kerem karısının bayılacağını anlamış hemen öne doğru atılarak İnci’nin bedenini yere çarpmadan kolları arasına almıştı. İnci kollarındayken içeri girdi kapıyı ayağı ile kapayarak oturma odasına geçti. İnci’yi yatırdıktan sonra hemen kolonya alarak karısının bileklerini ovmaya, yüzüne kolonya sürmeye başladı. Kısa süre sonra gözlerini açan İnci korku dolu bakışları ile Kerem’e baktı.
“İnci….iyi misin?”
“Kerem…….Kerim…… Ona ne olmuş. Oğlum.”
“Kerim kaçırılmış….ama merak etme Kerim’i sapa sağlam geri getireceğim.”
“Kim?”
“Bilmiyorum ama büyük ihtimalle servis şoförü……diğer tüm çocuklar evine ulaşmış, komiser arkadaşım o adamı bulmak için çalışıyor.”
“Kerem…..o….”
Kerem ağlamakta olan karısının yanına daha da fazla sokuldu İnci’ye teselli olmak amacı ile bedenini kolları arasına aldı. Karısının hıçkırıkları ile sarsılan bedenine sıkıca sarıldı ve saçlarına küçük buseler kondurarak teselli etmeye, yanında olduğunu anlatmaya çalıştı. İnci sonunda ağlamaya son verdi ve sadece Kerem’in kollarında yatmaya devam etti. Kerem’in güçlü sarılışı ona güç veriyordu bu yüzden o sıcak bedenden kendisini ayırmadı.
Gece yarısı olmuştu ama hiç kimsenin uyumaya niyeti yoktu. Bir köşede Kerem ve İnci yan yana oturmakta değer köşede ise Demir ve Miray birbirlerine sarılmış bir şekilde düşüncelere dalmış ve Emine Hanım ise tekli koltukta çocuklarının perişan haline bakarak onlar için güçlü olmaya çalışıyor ve torunu için endişesini açığa vuramamak için çabalıyordu. Sabaha karşı beklenilen haber geldi nihayet. Kerem’in arkadaşı adamın izini bularak oğlunu kurtardığını haber verdi.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞLILIK 1 - ANNELİK ANLAŞMASI -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)
Fiction généraleAnnelik Anlaşması' nı okuduktan sonra Kerem'in küçük kız kardeşi Miray'ın anlatıldığı Aşkın Amansız Savaşı' nı okumalısınız ve ortanca kardeş olan Demir'i ise üçüncü hikaye olarak Asi Çiçeğim'de okuyabilirsiniz arkadaşlar.