Genç kadın gece yatağına yattığı anda tüm neşesi yeniden yerle bir oldu. Aklında sadece Kerem’in nerde hangi güzel ile olduğu vardı. Sarışın mı yoksa esmer mi? Kim bilir ne kadar genç. Hangi otele gittiler acaba. Kerem o kadından çok mu hoşlanıyor. Odada ona nasıl sarılıp, dokunuyor ve dudaklarını o kadının dudakları ile mühürlüyor. Kocasının ise ne kadar zevk aldığı evini düşünmeyecek kadar mutlu olduğu aklından çıkmıyordu. Kafasına üşüşen sorular ve gözlerini her kapadığında kocasını başka kadın ile görmesi kafayı yemek üzereydi genç kadın. Gözlerinin önündeydiler sanki. Genç kadın her anına şahit oluyor ve kalbi param parça oluyordu. Görüntüleri kafasından uzaklaştıramıyordu İnci. Ne yapacağını bilemiyordu ve bir yandan da yanaklarından akan yaşları yastığını ıslatması ile bir o yana bir bu yana dönerek zaman geçirmeye çalışıyordu. Sonunda da yorgunluğu kalbindeki acı ağır basarak gözlerini kapadı genç kadın. Sabaha karşı uykuya daldı ve maalesef Kerem hala ortalarda yoktu.
Genç adam sabahın beşinde eve gelmiş hemen odasına geçmişti. Oynadığı oyunun sonucunu çok merak ediyordu. İki saat sonra kahvaltı için aşağı indi ve İnci’yi mutfakta yalnız buldu.
“Günaydın.”
İnci soğuk bir şekilde ona cevap verdi. Üstelik ona önünü dönmeden tezgahta kahvaltı hazırlamaya devam ederken. “Günaydın.”
Kerem genç kadının tavırlarından memnun yerine oturur. İnci’nin gece eve gelmediği için memnun olmadığı hatta kızdığı belliydi. Belki de kendisini kıskanıyordu. Ama bunu kendine bile itiraf edemiyordu beklide. İnci’nin kendisini kıskandığını düşünmek içindeki umut ışığını daha da körükledi. “Kerim daha kalkmadı herhalde?”
“Sofrayı hazırlayınca çağıracağım onu……..Gecen nasıldı…..ben yatarken yoktun.” Genç kadının hala arkası dönüktü.
“Çok iyiydi sabah beşte geldim eve.” Kerem karısının arkasında yüzünde gülümsemesi ile onu inceleyerek cevabını verdi.
“Öyle mi?......anlaşılan gerçekten iyi bir geceydi.”
“Evet .”
“Bu dışarı çıkmalarını en azında Kerim yattıktan sonra yapsan olmaz mı?” diyerek sordu genç kadın artık bunlara dayanamayacağını hissederek. R4ahatça gecesinin çok güzel geçtiğini o kadından ayrılamayıp sabaha kadar yanında kaldığını rahatça söylüyordu birde.
“Neden?....evde sen olduğun için yalnız kalmıyor zaten.”
“Ama babasını sormaktan da geri kalmıyor…….dün gece senin onu babaannesine götürmeni istiyordu ama babası evde değil başka kadınlar ile birlikteydi…..bu yüzden onu ben götürdüm.” İnci’nin artık sinirlerini saklayabilecek gücü kalmamıştı. Sesinin tonuna dikkat etmeyi bırakarak hararetli bir şekilde konuşuyordu artık.
“Başka kadınlar ile olduğumu bilmiyor ki?”
“Evet bilmiyor ama sen ve ben biliyoruz değil mi?.......oğlun için biraz daha dikkatli olmalısın. Önceliğin o kadınlar değil oğlun olmalı.”
“Bunu Kerim için mi yoksa kendin için mi istiyorsun İnci?” Bu sorunun cevabını sabırsızlık ile bekliyordu Kerem. Ama arkası dönük olduğu için genç kadının yüzünü göremiyordu. Asıl istediği yüzünü ve tepkilerini görmekti İnci’nin. Genç kadın kaşları kızgınlıkla çatılmış bir şekilde aniden arkasını döndü ve kendisine ters ters baktı. Kerem planının işe yaradığından emindi artık. İnci’nin geceyi uyumadan geçirdiği yani kendisini beklediği gözlerinin altındaki halka ve morluklardan belliydi. Bir hayli de kızgındı. Kendisini kıskanıyor ama bunu itiraf edemediği açıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞLILIK 1 - ANNELİK ANLAŞMASI -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)
General FictionAnnelik Anlaşması' nı okuduktan sonra Kerem'in küçük kız kardeşi Miray'ın anlatıldığı Aşkın Amansız Savaşı' nı okumalısınız ve ortanca kardeş olan Demir'i ise üçüncü hikaye olarak Asi Çiçeğim'de okuyabilirsiniz arkadaşlar.