Arda'nın Gözünden
Ailemin başına ne geldiği hakkında herhangi bir fikrim yoktu. Türlü türlü fikirler aklımın ucundan geçiyordu. O gece uyumak benim için resmen işkenceydi. Ben kara kara tavana bakıp, derin düşünceler içerisindeyken Sude'nin içeri girdiğini dahi fark etmemiştim. Sessiz ve naif bir sesle bana seslendi. Kendimi hemen toplayıp, yattığım yerden toparlandım. Sude yatağın üstüne oturdu, gözlerimin içine bakıyordu. Uzun bir süre gözlerimizin içinde kaybolduktan sonra Sude bu sessizliği bozdu.
Sude-Arda, seni çok seviyorum biliyorsun dimi.
Sude bunu der demez, kan beynime fırlamıştı. Neden böyle bir şey söylüyordu ki? Bir hata falan mı yaptım acaba. Biliyorum dercesine kafamı salladım. Resmen olayın şokundaydım. Sude gözlerini benden kaçırıp, kafasını yere eğdi. Bir anda anlam vermediğim bir şekilde ağlamaya başladı. Hemen toparlandım ve Sude'nin beyaz tenli yanağından tutup, kafasını kaldırdım. Gözlerimin içine bakmasını sağladıktan sonra,
Arda- Sude, sen belki de benim son ailemsin. Neden böyle yapıyorsun? Bir şey mi yaptım, seni kıracak. Lütfen söyle, çekinme.
Sude- Yok bir şey yapmadın da, içinde çok büyük bir dert var ve sen bunu benle paylaşmak istemiyorsun. Bana güvenmiyor musun?
Ben bunları duyduktan sonra iyice şaşkına dönmüştüm, ben nasıl bunu düşünememiştim. İçimdeki dertlerden Sude'yi unutmuş, onu yok saymıştım.
Arda- Hayır canım benim, Sana tabiki de güveniyorum. Sadece içine düştüğüm bu dertlerle seni yormak istemiyorum. O Ezicilerin elinden yeni kurtuldun, tekrardan içine fazladan dert girmesini istemem. Yoksa senlik bir şey yok. İnan bana...
Bu sözlerim onu bir nebzede olsa sakinleştirmişti. Kafasını omzuma koyup uyumaya başladı. Ben nasıl düşünemedim, Sude'yi neden yok saymıştım. O şuan hayatta olan tek ailem olabilirdi. Keşke daha önceden düşünseydim bunu.
Sabah olmuş Beto'nun neşeli ve heyecanlı sesleri kulaklarıma kadar geliyordu. Yavaş yavaş doğrulduktan sonra kendime gelmek için birazcık kafamdan aşağıya su döktüm. Hızlıca kendime getirdi. Üstüm başım kir olduğu için yanımda getirdiğim gömleklerden bir tanesini seçip, hızlıca üstümü değiştirdim. O sırada Beto önemli bir konuşma yapacakmış gibi herkesin ortasında durmuş, ulusa sesleniyordu.
Beto- Evet baylar bayanlar, bugün benim en mutlu günüm. Esma yanıma gelir misin?
Ben az buz ne olduğunu biliyordum ama diğerlerinin bildiğine emin değildim. Beto konuşma yaparken Sude yanıma gelip, elimi tuttu. İçime bir huzur doldu, sizlere anlatamam. O sırada tekrardan Beto'ya döndüm ve dinlemeye devam ettim. Esma Beto'nun yanına çıkar çıkmaz elinden tutup sarıldı. Emre bunu görür görmez, gözyaşlarını tutamayıp. Ağlamaya başladı. Bunla da yetinmeyip, belinde taşıdığı tabancayı Beto'ya doğrulttu. O anda Sude'nin elini bırakıp olanları dikkatlice izliyordum.
Arda- Emre ne yapıyorsun oğlum sen, sakin ol.
Sude benim arkama, Esma Beto'nun arkasına, Aydan da Anıl'ın arkasına saklanmıştı. Anıl silahını çekip Emre'ye doğrulttu.
Emre-Ben ben Esma'yı çok seviyorum. Her şeyden çok seviyorum. Esma beni hak ediyor o şerefsizi değil.
Arda- Emre kanka sakin ol lütfen, pişman olacağın bir şey yapma. Kendine gel
Ve o ses geldi. Silah sesi gelmişti.
Arkadaşlar bazı yerlerde çok fazla sıkıntı olduğu için düzelttim, kendinize iyi bakın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOMBI SALGINI 1
Ciencia FicciónKendine güvenen ve Dünyayı değiştirebileceğine inanan bir grup insanın Zombilerle ve mutasyonlu Yaratıklarla mücadelesini anlatan, Zombi ve Mutasyonlu Yaratıkların yanı sırasında Onlara efendilik yapan, kötü ruhları kendine Tanrı ilan eden kişi vey...