Uyuyamamıştım.
Altı alarmım çalıyordu ama ben zaten uyanıktım.
Bütün gece hayatımı sorgulamanın verdiği yük omuzlarımda iken, kalbimdeki daha ağırdı.
Kalbimdeki yükten bahsetmek istemiyordum. Ve okula da gitmeyecektim.
'Yoksay' Alarmın üzerindeki ikinci seçeneğe tıklayarak başımı yeniden yastığıma koydum.
Dün geceden beri yaptığım tek şey, Yifan'a Chanyeol'ün gelmeyeceğini söylemek ve porselen kalemliğin yanlışlıkla kırıldığı hakkında yalan atmaktı.
Chanyeol'e kızmıştı ama arayıp ulaşamamıştı. Sonra da odamdan çıkmıştı zaten, yorgun olduğundan hemen uyumak istiyordu belli ki.
Ben ise bütün gece uyuyamamıştım.
Ne kadar da acınası. Tek cümlesi ile nasıl da kırılmıştım.
Saat 06.01. Ve sen yine acizlikten ölüyorsun Byun.
♤♤♤
"Bir sorun var ve bana anlatmıyorsun."
Oturduğum koltukta kıpırdanmıştım.
"Baekhyun seninle konuşuyorum."
"Farkındayım."
"Sence de cevap vermen gerekmiyor mu?"
Yarım saattir salonda oturmuş, Jongin ile bu diyalogları tekrarlıyorduk. Bir sorunum olduğunu biliyordu ve ısrarla onunla paylaşmamı istiyordu.
"Bak-.."
Zorlansam da gözlerimi onunkilerle birleştirerek devam etmiştim.
"Gerçekten bu konuyu konuşmak istemiyorum."
Hayal kırıklığı duyması gerekirken gözlerinde yine içimi ısıtan o yumuşak bakışlar oluşmuştu.
"Ne zaman anlatmak istersen, burada olacağım."
Buruk bir gülümseme sunarak ayağa kalktım ve ona doğru ilerleyerek yanına oturdum. Bana karşı bu kadar düşünceli oluşu özel hissettiriyordu. Her şeye ve herkese rağmen.
"Teşekkür ederim."
Başımı göğsüne koymadan önce söylemiştim.
"Senin için hep buradayım."
O da başımı okşamaya başlamadan önce söylemişti.
Belki sorunumu söylememeliydim ama acımı ifade edebilirdim.
"Sadece, bilmiyorum. Yani-.."
Sesim boğuklaşmaya başlamış, gözlerim dolmuştu, az sonra ağlayacaktım muhtemelen.
"Jongin kalbimin kemiği dahi yok-.."
Yüzümü göğsüne biraz daha bastırdım. Gözyaşlarımı görsün istemiyordum ama sesim korkunç titreyerek kendini ele vermişti bile.
"Parça parça olmuş gibi hissediyorum."
"Baekhyun."
Adım dudaklarından öyle sevgiyle dökülmüştü ki içim titredi. Keşke sana aşık olsaydım Jongin, keşke hislerine karşılık verebilseydim.
"Üzme kendini bu kadar. Sorunun her ne ise geçecek."
"Umarım."
Saçlarıma bir öpücük kondurduğunda, bedenine sanki daha yakın olabilirmişim gibi biraz daha sokuldum. Sıcacıktı, ve hep soğuk olan ben şimdi ısınmaya ihtiyaç duyuyordum.