Ben kahvaltı masasını topluyordum, o gözlerini üzerime dikmiş, benden çok uzak şeyler düşünüyordu. Beni izliyor oluşunu düşünüp gerilmeli miydim yoksa aklının çok başka yerlerde olduğunu biliyor olduğum için o çok başka yerleri merak mı etmeliydim bilmiyordum.
"Baekhyun?" Doğrusu bunu beklemiyordum. Fazla ani olduğu için daha tam ne yapsam diye düşünme moduna girecektim ama Chanyeol'ün karşısında artık fazla aptallık yaptığım kanısına vararak ona döndüm. Kalçamı mutfak tezgahına yaslamış, sandalyede oturan ama gözleri yanımdaki bulaşık makinesine dalmış olan bedeni izlemeye koyuldum. Elbette bir gün bana seslendiğini hatırlayacaktı.
"Bu kolla ne yapacağım ben?" Gözleri belli bir açıyla baktığı makineden uzaklaşarak benimkilere yükseldi. "Şimdiden çok sıkıldım."
Çocuk gibiydi, hep şımartılmasının ve istediği her şeyi elde etmiş olmasının sonucuydu elbette. Alt tarafı kolunu kırmıştı, tamam bu o kadar da basit bir durum değildi ama artık kabullenmiş olması gerekirdi. E sonuçta bir aylık bir süreç vardı önünde.
"Kendi kendine kalır kafa dinlersin, sessizlik güzeldir. Hemen sıkılma derim." Kaşlarından teki meydan okurcasına kalktı.
"Sessizliği sevmiyorum." Sessizliği herkes sever.
"Sana iyi gelecektir."
Muhtemelen anlamadığımı düşünüyordu, başını umutsuzca salladı ve daha fazla diretmedi. Ama düşündüğünün aksine onu anlıyordum. Gündüzleri gezemediği yerler, geceleri kopamadığı gece kulüpleri, hepsinin özlemini şimdiden çekiyordu. Bense sadece iyi hissediyordum.
Bir ayda olsa uzaklaşacak olduğu boktan hayatından.
"Kitap okumayı deneyebilirsin." Yüzünü buruşturdu, ne tür bir gerizekâlıya aşıktım bilmiyordum. Bu kadar zıtlık varken onu nasıl yanımda hayal etmiştim ben?
"Başka bir önerin?"
"Televizyon izlersin." Yine yüzünü buruşturduğunda sinirlendiğimi hissettim, eve sirk çağıramazdım ya; ne tür öneriler bekliyordu benden. Byun Baekhyun'dan. Grup seks?
"Bak Chanyeol,..-" karşısında böyle konuşmuş olduğum çok an yoktu. Bi' cesaretle devam ettim.
"Ben çok eğlenceli bir kişilik değilim, hatta sana göre fazla sıkıcıyım. İnan bana yıllar boyu evde yapılabilecek her şeyi yaptım ve bunlardan fazlası yok."
Kalçalarımı mutfak tezgahından çekerek, adımlarımı kapıya yönlendirdim. "Çalışacağım, hafta bitmeden bitirmeliyim."
Arkamdan bir şey söylememişti, ben de üzerimdeki gereksiz sorumluluk ile odama geçtim.
Metinler üzerinde hızlı ilerliyor olduğum için, bir haftadan az sürede bitecek gibi duruyorlardı. Sonra da okula gitmeye başlardım zaten. Rutin ve sıkıcı yaşantımı değiştiren tek şey, Chanyeol'ün şu bir ay boyunca gözümün önünde olacak olmasıydı.
Bilgisayarımı açarak karşısına oturdum, kısa sürede tek tek açıp arka planda bıraktığım uygulamalar hazır olmuştu ve esas metni açarak çalışmaya başladım.
Odama gireli henüz on ya da onbeş dakika olmuşken, kapıyı çalma gereksinimi dahi duymadan içeri giren bedene döndüm.