♤15☆

1.8K 228 11
                                    

Saat onu geçikti. Normalde sessiz olan ev şimdi daha bir sessizdi. Bazen eşyalar da susardı ya hani, sanırım o zamandaydık. Boğuk bir hava herkesin enerjisini alıp götürmüştü.

Benim saatlerdir masa da çalışıyor olmama karşıt, Jongin de saatlerdir beni ve yaptığım sıkıcı şeyi izliyordu. Sessizce inatlaşıyor olabilirdik. Ben ona dönüpte, 'yaptığın çok saçma neden beni izliyorsun?' dememiştim. O da bana 'ne zaman bitecek, çok sıkıldım.' dememişti.

Sessizliğe saygı duyarak ikimiz de bilgisayar ekranına bakıyorduk. Saatlerdir olduğunu hatırlatmama gerek yoktu sanırım.

"B7 metinleri ve personel kayıtları bitti mi?"

Odaya ani girişler yapmayı seven Chanyeol'ün sesi ile kapıya döndüğümde, gömleğinin en üst düğmelerini ilikliyor olduğunu görmüştüm.

Yakışıklı olmuştu diyemiyordum çünkü o zaten hep yakışıklıydı. Ama o gömlekle tapılası olmuştu. Düğmeleri kavrayan kemikli parmakları üzerinde bakışlarımı gezdirirken, onun benden yana bakmıyor olması avantajdı. Bilgisayar ekranı ile intihar etmiş gözlerim biraz olsun rahatlamış hissediyordu şimdi.

"Devam et istersen."

Yanıbaşımda olan adamı unutmuş, aşık olduğumu süzerken duyduğum ses ile yüzümü hemen bilgisayarıma çevirmiştim. Jongin'in önüne dön niteliğindeki ses tonu acayip utanmama neden olmuştu. Chanyeol'ü tabiri caizse salya akıtarak izlerdiniz. Ağzınızdan gelmezdi de o salya, gözleriniz yansıtırdı ruh halinizi. Benim gözlerimi ise en güzel yorumlayan kişi Jongin'di.

Chanyeol'ü gördüğümde gözlerimde beliren parıltıları en iyi ondan gizlemem gerekirken aptal gibi dalmıştım. Bir daha bu tarz bir hata tekrarlayıp, dikkat çekmemem gerekiyordu.

"Bir şey sormuştum ben sanki?"

Kalın ses de sandalyeme yaklaşan adımlar gibi yaklaşıyordu. Sonra arkamda bitiverdi aniden.

"B8'deyim."

Konuştuktan sonra metinleri olduğu sayfayı açmıştım. Bedenimin sağ tarafından uzandırdığı eli ile fareyi tutarak, metin detaylarına tıkladı ve kabataslak bir şekilde bakınmaya başladı.

"Kusursuz ilerliyor, teşekkür ederim."

Aklı, benden çok incelediği metinlerde olduğu için sesi normal iletişim düzeyinin biraz altında çıkmıştı. Sandalyenin arkasından uzanıyor olduğundan onu göremiyordum ama kolu koluma temas ederken ve yeni sıktığı parfümü buram buram burnumun ucundayken çokta uzak olmadığını biliyordum. Bu kadar can alıcı hazırlanmış nereye gidiyordu yine?

"B8 bitince bu günlük bırak derim. Hızlı gidiyorsun zaten."

Fareden çektiği eli ile saçlarımı karıştırırken söylemişti. Ses tonunun sevecenliğinin ve saçtellerimi okşayan parmaklarının beni bayıltma niteliği taşıdığını biliyor muydu?

"Uykum yok, belki B9'a başlarım. Hem bugün B bitsin istiyorum."

Söylediğim şey hoşuna gitmiş olacakki memnun olduğunu belirten bir hımlama sunarak omuzlarım üzerine kibarca ellerini yerleştirdi. Bedenime ikinci temas edişi beni bulut üstü ülkelere taşırken, yanımda oturan ve diyalogları hiç kaçırmadan görselli dinleyen Jongin'e renk vermemeye çalışıyordum. Chanyeol omuzlarıma dalgınlıkla masaj yapmaya başlamışken telefonundan gelen bildirim sesi ile elinin birini çekmişti.

Sağ eliyle telefonunu aldığı düşünüyordum. Tek elle oradaki işini hallederken, sol eli ile sol omzuma nazik bir biçimde masaj yapıyordu. Aklımın onda olduğunu belli etmemek için bilgisayardaki metni okuyormuş gibi aşağı kaydırıyordum ama tek kelime dahi algılamıyordu zihnim.

Şarab-ı Izdırap ♤ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin