Aradan bir kaç gün geçti. Her şey aynıydı. Tek degisiklik James ile Welma'nın ilişkisi. Evet artık çıkmaya başlamışlardı. Aralarını ben yaptım. Welma isteğine kavuştu artık.
İlk ders matematik. Erken gitmem gerekiyor bu sefer. O kadının dersine tekrar geç kalıp onun konuşmasını dinlemek istemiyorum. O yüzden hızlı olmam gerekiyor. Bütün islerimi bir saatte bitirdim. Yürümeye koyuldum. Okula gittiğimde ders başlamamıstı. Her zamanki oturduğum yere oturdum. En arkaya. Bir süre sonra Bayan Marie geldi sınıfa. Gözlerinin beni aradığını fark etmiştim.
'Devonne Greene. Erkencisin bugün. Şaşırttın hepimizi.' dedi imalı bir ses tonuyla.
'Değişiklik yapmak istedim sadece.' dedim onun lafına karşılık.
'Bazı değişiklikler gerçekten çok faydalı.' dedi ve derse başladı.
Ders bittikten sonra beni yanına çağırdı. 'Bu elimdekiler sınav tarihleri. Bunları her kattaki panolara as.' dedi ve çıktı sınıftan.
Bir bu eksikti. Not bile yok daha elimde. Sınavda ne yapacağım ? Acilen birilerinden not bulmam gerek. Sınıftan çıktım ve kağıtları bütün katlara yapıştırmaya başladım. Ben kağıtları yapıştırırken sınav tarihlerini öğrenmek için gelenlerden notları istiyordum ama hiç biri vermiyordu.
Sadece alt kat kaldı. Onu da yapıştırdım ve tam çıkacakken bir ses duydum. 'Kimseden not bulamadın mı ? Üst kattan beri seni izliyorum ve bir not alamadın.' dedi ve gülmeye başladı. 'Aradığın notlar bende.' diye ekledi.
Yanına gittim. 'Alabiliyor muyum peki o notları senden ?' diye sordum.
'Tabii ki alacaksın.' dedi.
'Tamam o zaman. Yarın ben senden alırım.' dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
'Peki benim bu işten çıkarım ne olacak ?' diye seslenince durdum.
Ah. Bu Mike sonuçta. Ne bekliyordum ki. Çıkarcının biri.
'Ne istiyorsun Mike ? Bir kere de karşılıksız iş yap.' dedim ona doğru yürürken.
'Tabii ki olmaz.' dedi ve bir şeyler düşünmeye başladı. 'Tamam buldum. Birlikte yemek yiyeceğiz.' dedi.
'Tamam. Yarın lokanta da çalışmıyorum. Okul çıkışı birlikte gidelim sana ısmarlayım.' dedim. Kabul ederse şanslıydım.
'Hayır senin orası olmaz Devonne.' dedi.
'Tamam. Senden not falan istemiyorum.' dedim ve yürümeye başladım.
'Hemen kızma ya tamam. Bekle biraz.' dedikten sonra koşarak yanıma geldi. 'Çok çabuk sinirleniyorsun ama sen.' dedi bana bakarak. 'Tamam yarın gidelim o zaman senin lokantaya.' dedi ve gitti.
Bir bu eksikti. Neden hiç bir işim düzgün gitmiyor ? Her zaman bir sorun çıkmak zorunda mı ?
Ertesi gün oldu ve dersler bittikten sonra kapıda onu beklemeye başladım. Yanıma geldi.
'Çok güzel görünüyorsun.' dedi. Bir şey demedim. Yürümeye başladık. Yol boyu hic konuşmadık. Sonunda lokantaya gitmiştik. Sanırım bu hayatımın en uzun yürüyüşü olmuştur.
Boş bir masaya oturduk. Yemeklerimizi seçtik ve beklemeye başladık.
'Hiç konuşmayacak mıyız ?' diye sordu.
'Ne konuşalım Mike ?' dedim.
'Mesela bana kendinden bahset. Neden burada çalışıyorsun ? Neden tek yaşıyorsun ? Annen ya da baban nerede ? Bunları anlayabilirsin mesela.'
Anne ya da baba mı anlatmak mı ? Bu asla olmaz. Tekrar adımın Kumarbazın Kızı diye anılmasını istemem.
'Bunları anlatmak istemiyorum Mike.' dedim kısaca. Yemekler geldi ve yemeye başladık. Bugün nedense lokantada kimse yoktu. Bunu der demez buradaki lokantada çalışan Alice geldi yanımıza. İş arkadaşım Alice. Bu kıza sinir oluyorum.
'Ooo sen iyice aştın kendini Devonne. Önce James ile şimdi de bu yakışıklı ile. Neler oluyor küçük hanım.' Bu kızı sevmemek konusunda haklıyım.
'Haddini aşıyorsun artık Alice. Ne zaman bir arkadaşım gelse sevgilimmiş gibi laf atıyorsun. O sadece arkadaşım. Her yanımda gördüğün erkek sevgilim mi oluyor ?' diyerek bağırdım. Bu lafları beni deli ediyor.
'Tamam. Bir şey demiyorum. Annenin yolundan git sen.' dedi ve gitmeye başladı.
Hemen yerimden kalktım ve önüne geçtim. 'Ne dedin sen ?' diye sordum.
'Ne dediğimi duydun Devonne. Bir Kumarbazın Kızı olduğunu biliyorum.' dedi ve sinsice gülmeye başladı.
Bir şey demeden lokantadan koşarak çıktım. Eve gittim ve kendimi yatağın üstüne bırakıp ağlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMARBAZIN KIZI
FantasiaKimse hayatını seçemiyor. Ailesini seçemiyor. Ama her şeye rağmen gülümsemelisin. Hayata karşı dik durmalısın. Eğer dik durmazsan hayat seni bir HİÇ yapar. Kimse mükemmel olarak doğmuyor. Mükemmelliği kendin yaratmalısın. Eğer kendine güvenirsen he...