Bu sabah mesaj sesine uyandım. Mesaj atan numarayı bilmiyordum. Mesajı açtım ve okumaya başladım.
'Numaramı sildiğini ve bir daha hiç kaydetmediğini biliyorum. Umarım sen de numaranı değistirmemişsindir. Nerede yaşadığını öğrendim Devonne. Biliyorum benimle görüşmeyi istemiyorsun ama ben seni çok özledim. Lütfen bir kere de olsa seni görmeme izin ver.'
Kim olduğunu yazmamıştı. Ama mesajın en başını okurken kim olduğunu anlamıştım. Ronald. Evet Ronald liseden arkadaşım. Daha doğrusu arkadaşımdı hatta dostumdu. Ama ben öyle sanıyormuşum. Çünkü o bana çok büyük bir kazık attı. Bunu asla unutmayacağım.
Mesajına cevap vermeden mesajı direk sildim. Saat altıya geliyordu. Uyumaya çalıştım ama olmadı. Unutmuştum o olayları ama tekrar aklıma geldi. O günleri hatırlıyorum da gerçekten çok kötü zamanlardı. Unuttum derken yine mi ? Bu olamaz!
Mutfağa gittim. Stella uyanmamıştı. Bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Telefonum çalmaya başladı. Arayan tabii ki Ronald'dı. Açmadım. O aradı ben açmadım. Tekrar tekrar. En sonunda telefonumu kapattım çünkü durmayacaktı. Çok inatçı bir insandı. Demek ki hala öyle. Eve gittiğimde saat sekize geliyordu. Stella okula gitmek için hazılanıyordu. İçeri girdim.
'Devonne sen neredesin kaç saattir ? Arıyorum ama telefonun kapalı.'
Telefonumu cebimden çıkardım. Telefonu açtım. Üç yeni mesaj vardı.
'Devonne madem açmıyorsun en azından bi cevap yaz. Bu kadar mı çok nefret ediyorsun benden ?'
Evet senden bu kadar nefret ediyorum Ron dedim içimden sinirle. Ve diğer iki mesaja bakmadan telefonu masanın üstüne sertçe koydum.
'Bir sorun mu var Devonne ?' diye sordu Stella. Başımı kaldırdığımda bana bakıyordu.
'Yok bir şey Stella. Geç kalacağız hadi çıkalım.' dedim ve telefonu alıp cebime koydum.
Yol boyunca bir şeyler söyledi ama hiç birini dinlemedim. Aklım Ron'da kalmıştı. Ona Ronald yerine kısaca Ron derdim. Ron daha güzel geliyor kulağa.
Okuldaki dersleri hiç dinleyemedim. Ders yine matematikti. Telefonumu aldım ve okumadığım iki mesajı okudum.
'Her şey için özür dilerim. Böyle olacağını düşünmemiştim. Ama sen haklı çıktın. Her zamanki gibi.'
Hahah. Neden hiç şaşırmadım acaba. Böyle olacağını biliyordum ama sen buna inanmadın Ron.
Diğer mesaja bakalım.
'Karşıma senin gibi biri çıkmadı Devonne beni bırakıp gittiğinden beri. Lütfen beni affet. Lütfen. Her şey değişecek inan bana.'
Sana inanmak mı ? Sana bu şansı bir kere verdim ben Ron. Ama sen o şansı da mahvettin. Ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Ron eski sevgilim falan değildi. Liseden tek dostumdu ama o da bana yapabileceği en büyük kötülüğü yapmıştı. Bunu ondan beklemezdim. Çünkü ben onun için her zaman iyi şeyler düşünürken onun yaptığı hiç hoş değildi.
Yine mi mesaj.?
'Devonne lütfen. Beni affetmen için ne yapmam gerekiyor ? Söyle yapayım. Yeter ki affet beni.' dayanamadım ve bir cevap yazdım.
'Sen her şeyi mahvettin Ronald. Suç sende. Bunu bana bir kere daha yaptın affettim. Ama bunu artık affedemem anlıyor musun ? Sen beni çok kırdın Ron. Hemde fazlasıyla. Daha fazla kırılmak istemiyorum. Çünkü sen bunu tekrar yapacaksın. Aynı şeyleri ikinci kez yaşamak istemiyorum.' yazıp yolladım.
Yeni bir mesaj!
'Biliyorum. Bütün suç benim. Sen hep beni düşündün ama ben bunu umursamadım. Bu yüzden çok pişmanım. Ama artık seni üzmeyecegğm. Sana yazmayı kaç gündür düşünüyordum ama cesaret edemiyordum. Bugün yazdım. Bir umut belki beni affedersin diye.'
Cevap yazmadım. Mike ve Stella sınıftaydı. Ayağa kalktım. 'Kendimi kötü hissediyorum Bayan Maria. Çıkabilir miyim ?' diye sordum.
'Çıkabilirsin. Varlığın belli değil yokluğun da belli olmaz zaten.' dedi alaylı bir sesle.
Bu kadın benden ne istiyor ? Bir kaç adım. attım ve Mike'ın da ayağa kalktığını gördüm. Ona dönüp 'Yalnız kalmak istiyorum.' dedim kısa sesle. Yerine tekrar oturdu ve bende dışarı çıktım.
Bir mesaj daha. Bu işten gerçekten çok sıkıldım.
'Biliyorum bu yaptığım çok utanç verici benim için. Ama bu gurur meselesi değil artık. Sonuçta işin içinde sen varsın ve kendimi sana affettireceğim. Bundan emin olabilirsin.'
Hiç emin olma Ron. Ne olacağını kimse bilemez.
Daha iki ders var ama girmeyeceğim. Okuldan çıksam iyi olur. Okuldan çıkıp yürümeye başladım. Ve arkamdan biri kolumdan çekip diğer tarafa götürdü. Kafasında şapka vardı ve bu şapka neredeyse yüzünü kapatıyordu. Kolumu hızla çektim. 'Sen kimsin ? Ne cüretle bana bunu yapabildin ?' dedim sertçe.
Hiçbir şey konuşmadan şapkasını çıkardı ve bana gülümsedi. O gülümsemeyi asla unutmadım.
'Ronald..!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMARBAZIN KIZI
FantasiaKimse hayatını seçemiyor. Ailesini seçemiyor. Ama her şeye rağmen gülümsemelisin. Hayata karşı dik durmalısın. Eğer dik durmazsan hayat seni bir HİÇ yapar. Kimse mükemmel olarak doğmuyor. Mükemmelliği kendin yaratmalısın. Eğer kendine güvenirsen he...