20.Bölüm • İş Başvurusu •

120 8 0
                                    


Sabah kahvaltı yapmıyorum. Bu yüzden biraz daha geç kalkıyorum çünkü biraz üşengeçim.

Alarm çaldı kalktım ve Stella'ya bakmak için salona gittiğimde yoktu. Üstümü değiştirip mutfağa girdiğimde masanın üstü doluydu. Stella kahvaltı hazırlamıştı.

'Günaydın..' dedi beni gördüğünde gülümseyerek.

'Günaydın. Bunları hazırlamak için kaçta kalktın ?' diye sordum masaya otururken.

Yanıma gelirken 'Kalktığımda saat altıydı.' dedi.

Kahvaltı yapmaya koyuldum. Uzun zamandan sonra ilk kez kahvaltı yapıyordum.

'Ellerine sağlık.' dedim masayı toplarken.

'Önemi yok.' dedi bana yardım ederken. 'Kendimi burada fazlalık gibi hissediyorum.' diye ekledi.

'Saçmalama. Yok öyle bir şey.' dedim.

'Öyle. Bir işte çalışmıyorum bile. Param da yok. İş bulamıyorum.' dedi.

'Benim için sorun yok ama için rahat edecekse lokantanın yanında bar var. Orada eleman aranıyor. Seni aldırırım istersen.' dedim. işimiz bitmişti.

'Aslında çok iyi olur.' dedi. Evden çıkıyorduk. Okula gitmeden önce bara uğradık. Oranın sahibini tanıyorum.

İçeri girip seslendim. 'Tom Jackson. Ben geldim.' dedim gülerek. Önce duymadı. Tekrar seslendim. 'Hey, Jackson.! Sana aradığın gibi birini getirdim..' Yanımıza geldi.

'Devonne Greene. Seni görmek güzel. Uzun zamandır uğramıyorsun.' dedi gülerek.

'Evet öyle oldu. Yoğunum bu sıralar ama en kısa zamanda uğrayacağım yanına.' dedim.

'Bu kim.?' diye Stella'yı gösterdi.

'Yeni elemanın Tom Jackson.' dedim gülerek. 'Aradığın bütün özellikler var. Zeki, çalışkan, becerikli ve hızlı. Daha ne olsun..' diye ekledim.

'Tamam. Bu aksam gelsin bir bakalım.' dedi ve kulağıma eğilip 'Aslında böyle çok kişi geldi yanıma kimseyi kabul etmedim. Bunu sen istedin diye kabul ettim. En ufak hatasında kovulur haberin olsun.' Stella'nın duyamayacağı bir ses tonuyla.

Tom'un nasıl biri olduğunu Stella'ya anlattım.

'Bak Stella. Bu Tom çok değişik bir insan. Her an kızıp bağırabilir. Onun için ona asla karşı çıkma. Ne derse tamam de. Tom için müşteriler çok önemlidir. Müşterilerle asla olay yaşama. Yoksa hemen kovar seni.  Dediğim gibi hızlı olman gerek. Orası akşamları çok kalabalık olur. Eğer becerirsen sorun olmaz.'

'Tamam sorun olmaz. Hızlı olmaya çalışırım.' dedi. Okula gidiyorduk.

'Hızlı olmaya çalışma. Hızlı ol.' dedim. Okula gelmiştik. Dersin başlamasına yarım saat vardı. Bahçede oturmaya başladık. Aslında burada bahçede oturulmaz. Çünkü sürekli yağmur yağar. Çok nadir olarak güneş açar. Sonuçta burası Forks. Benim lakabımla Yağmurlar Diyarı.

'Yağmurlar diyarında güneş açarmıymış.' dedim gülerek.

'Yağmurlar diyarı ?' diye sordu Stella. Anlamamıştı.

'Forks..' diye cevapladım gülerek.

'Demek ki açıyormuş.' dedi o da gülerek.

Bir süre oturduk. Dersin başlamasına az kalmıştı. Welma'yı gördüm. Yanımıza geldi.

Onu son olarak lokantada James ile tartıştığımız gün görmüştüm.

Yanımıza geldi. 'Kendine yeni arkadaş bulmuşsun. Mike nerede ? Bıraktı mı yoksa seni ?' diye sordu sinsice gülerek.

'Beni rahat bırak Welma.' dedim.

Konuşmaya devam ediyordu ama onu dinlemiyordum. Mike geldi ve Welma'yı görünce onu itti. Yanındaki ağaca hızlı bir şekilde çarptı. Kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

'Bu iyiydi.' dedim Welma'ya bakarak. Bir şey söylemeden gitti.

Gerçeği söylemek gerekirse Mike'ı gerçekten özlemiştim.

Mike konuşmaya başladı. 'Devonne lütfen..'

Onu susturdum. 'Tamam. Sana inanıyorum.' dedim ve gülümsedim.

Bir şey söylemedi ve bana sarıldı. 'Teşekkür ederim.' dedi gülerek.

Stella'yı daha yeni fark etmişti. Beni bırakınca onu gösterip sessizce 'Kim ?' diye sordu.

'O Stella. Yeni ev arkadaşım.' dedim. Stella'ya döndüm. 'Bu da arkadaşım Mike.'

'Memnun oldum.' dedi Mike gülerek. 'Ders başlamak üzere. Hadi gidelim.' diye ekledi ve derse gittik.

KUMARBAZIN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin