Beş dakika kadar sonra zil çaldı. Yataktan kalktım ve gözümün yaşını sildim. Kapıyı açtım. Bu Mike'dı. Bir şey demeden içeri gittim ve oturdum. O da arkamdan geldi. Ağladıgım belli oluyordu. Yanıma oturdu.
'Anneni anlatmayı bu yüzden mi istemiyorsun ?' diye sordu ve cevabımı bekledi. İster istemez gözümden yaşlar süzülmeye başladı. Konu bu olunca kendimi asla tutamam.
'Kusura bakma. Kendimi tutamadım.' dedim ağlayarak.
'Böyle düşünmen çok saçma Devonne. Hangimizin ailesi düzgün ki ? Her zaman bir sorun var.' dedi. Beni teselli etmeye çalışıyor gibiydi. Biraz bekledim ve annemin nasıl biri olduğunu anlattım ona.
'Şimdi anladın mı neden bu konuyu konuşmak istemediğimi ?' dedim ağlarken.
Bir şey demedi ve bana sarıldı. 'Seni anlayabiliyorum Devonne.' dedi. Bende ona sarıldım.
'Birine anlatmak gerçekten iyi geldi.' dedim gülümseyerek. Gözümden akan yaşı sildi ve 'Bir daha ağlama. Çünkü ağlamak sana yakışmıyor.' deyip evimden çıktı.
Ona anlatınca gerçekten rahatladım. Bir de bu kişi Mike'dı. Onun sürekli rahatsız ettiğini sanıyordum ama iyi yönleri de varmış.
Bu gece rahat bir uyku çektim. Birine anlatmak rahatlatıyormus. Bu kişinin kim olduğu fark etmiyor.
Sabah kalktım ve hazırlanmaya başladım. İlk ders matematik değildi. Geç gitsem de sorun olmaz yani.
Evet geç gitmiştim okula. İlk derse girmedim. Okula gittiğimde Mike beni bekliyordu. Beni görünce hemen yanıma geldi.
'Ben gittikten sonra ağlamadın değil mi ?' diye sordu gülümseyerek.
'Hayır gerçekten çok rahatladım anlatınca.' dedim.
'Evet bu her zaman işe yarar.' dedi o güzel gülümsemesini yüzüne yerleştirerek. 'Bugün birlikte bir şeyler yapmak ister misin ? Belki dünkü yarım kalan yemeğimizi tamamlarız ama gideceğimiz yeri ben seçecegim.' dedi gülerek. 'Tekrar bi olay çıksın istemiyorum.' diye ekledi.
Haklıydı. 'Tamam. Bu sefer senin istediğin yere gidelim.' dedim gülerek.
Birlikte dışarı çıktık. Uzun bir süre yürüdük. Sonra kocaman bir yere getirdi beni. Burası gerçekten çok büyüktü. Ve büyüleyici bir yerdi.
Önden yürümeye başladı ve benden önce davranarak kapıyı açtı. 'Madam..' dedi içeriği göstererek. 'Teşekkür ederim.' dedim ve içeri girdim.
Önceden bizim için en güzel yeri ayırtmıstı. Uzun süre birlikte yemek yedik, konuştuk..
Işe başlama saatim yaklaşıyordu. Ona baktım. 'Çok güzel bir gündü tekrar teşekkür ederim.' dedim gülümseyerek.
'Neden gidiyorsun oturuyorduk.' dedi. Gitmemi istemiyor gibiydi.
'Aslında gitmek istemiyorum ama iş saati yaklaşıyor.' dedim. Benimle birlikte o da kalktı ve birlikte yürümeye başladık.
'Senin böyle biri olduğunu hiç düşünmezdim Mike.' dedim gülerek.
'Belirli kisilere karşı böyle davranıyorum. ' diye yanıtladı beni.
Belirli kişiler de ne demek oluyordu acaba ? Demekki ben onun belirli kişisiydim.
'Belirli kişi derken ne demek istedin ?' diye sordum.
'Değer verdiğim ve üzülmesini istemediğim kişiler diyelim.' dedi ve bana bir defter uzattı. 'Matematik notları. Iyi ki de ilk istediğinde vermemisim yoksa şimdi bu durumda olmayacaktık.' dedi ve yanımdan ayrıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMARBAZIN KIZI
FantasíaKimse hayatını seçemiyor. Ailesini seçemiyor. Ama her şeye rağmen gülümsemelisin. Hayata karşı dik durmalısın. Eğer dik durmazsan hayat seni bir HİÇ yapar. Kimse mükemmel olarak doğmuyor. Mükemmelliği kendin yaratmalısın. Eğer kendine güvenirsen he...