Üzülme Kelebeğim, Bugünü Atlatırsak; Yarın Diye Bir Şey Yok

•Senle ikimiz deliyiz!•

Üçüncü kıskandırma şenliklerine hoş geldiniz :) Diğer çiftlere giremeyeceğim hatta finale iikii bölüm filan kalmıştır anca, kitaba ilgi azaldı yorum bakımından filan, bokunu çıkartmaya başlamış  olmalıyım demek ki, kore dizileri gibi tam zamanında bitircem.

•••17.Bölüm 2. Part•••

~Park Jimin~

Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık sözünü oldum olası garip bulmuşumdur. İnsanlar bir sıkıntıya düştüklerinde aniden ortaya fırlar aralarından biri ve bu cümleyi kurar, oysa bilmezmidir ki sadece bir jiletle tükürme problemi çözülebilir. Örneğin şu an benim yaptığım tam olarak bu.

Sakalarımı tıraş ediyorum ve tükürüyorum istediğim yere doğru. Sonra tükürdüğüm kişilere zeytin dalı uzatıyorum götlerine soksunlar diye.

"Teşekkürler Bay Do Kyungsoo." diyerek elini sıktım büyük gözlere sahip ve yakışıklılığından geberdiğim yeni patronumun. Dudakları hafif bir tebessümle kıvrılırken gözleri şirince kısıldı.

"Yarın seni almaya gelirim oradan da Paris'e geçeriz."

Tamam dercesine kafamı sallayıp onayını aldıktan sonra odasından ayrıldım.

Bugün benim için acayip tuhaf bir gündü. Bir anda yeni iş telefonu almış olmam şaşkınlıktan kafayı yememi sağlarken, anlaşma yaptığım şirketin büyük ve kusursuz Do reklam ajansı olduğunu anladığımda yerimde duramadığıma yemin edebilirdim.

Ve sıkı durun asıl olay şuydu ki BEN JUNGKOOK'UN PARİS'TE Kİ KATILACAĞI TOPLANTIYA BAY DO İLE BERABER GİDECEKTİM!

Kafayı yemek üzereydim. Yani Allah aşkına kim benim gibi büyük bir şirketten ayrılmış çömezi sekreteri yapar ve ardından onu Paris'e götürürdü ki?

Bay Do aklını kaçırmış olmalıydı. Bu başka bir kelimeyle kesinlike açıklanamazdı.

•••

"Şarj aletini aldın mı?!"

"Aldım Jongin!" diye bağırdım ardımdan koşarak bavuluma siyah don sokuşturan kara çocuğa bakarak.

Nihayet don sokma işi bittiğinde siyah gözlerini bana çevirdi ve parlak bir gülümsemeyle dudaklarını kıpırdattı. "Oğlum gidiyorsun ve odan bana kalıyor lan!"

Ve klasik dandik aile üyem ben gittiğim için az kalsın evde üç gün düğün yemeği verecek kadar mutluydu.

"Suratına işemek istiyorum Jongin." dedim ve kafasına en sertinden bir tane geçirdim. "Odama karı kız atarsan seni babama ispiklerim." bu uyarıyı yapsam da uymayacağını adım gibi biliyordum.

"Ya sen sus gay kafalı," diyerek dilini çıkardı. "Bende babama oğlun sigaraya başlamış eli yüzü düzgün okumuş katillerle adam kesiyor derim,"

Tek kaşımı havalandırarak haykırdım. "Bunların birini bile yapmad-"

Elini dudağımın üzerine koyarak susmamı sağladı. "Sence babam sana mı inanır yoksa bana mı?"

Siktir ya tamamen köşeye sıkıştırılmıştım. "Aman ya, al odada ne halt yiyorsan ye pislik şeytan,"

Dudakları kıvrıldı ve o sırada evi kapı zilinin sesi doldurdu. Bay Do gelmiş olmalıydı. Ben kapının kenarında ayakkabılarımı ayağıma geçirirken Jongin kapıyı aralamıştı elinde benim bavulumla.