5

2K 153 6
                                        

Yixing, esnedikten sonra sağ tarafında yatan bedene baktı. Mükemmelliğin tanımı yine Kim Jongin olmuştu onun gözünde. Jongin kıpırdanmaya başladığında ona dönük olmasına rağmen gözlerini kapatmış uyuyormuş gibi yapıyordu. Jongin gözlerini araladığında gördüğü ilk şey Yixing’in kusurusuz yüzü olmuştu. Yavaşça parmaklarını kaldırıp Yixing’in yüzünde gezdirmeye başladı. Yixing gözlerini açmamak için ne kadar dirense de sonunda gözlerini açıp Jongin’e bakmıştı.

“Günaydın” 

Jongin’in sesi yeni uyandığı için boğuk çıkmıştı. Oturur pozisyona geçtikten sonra hala yatakta uyumak için direnen çocuğa bakıp güldü. “Hyung, hadi kalk.” Yixing gözlerini ovuşturup karşısında oturan Jongin’e baktı. Jongdae kapıyı tıklatıp kafasını kapıdan uzattı. “Sizi bekliyoruz aşk kuşları yuvanızdan çıkarsanız iyi o-“ Jongdae lafını tamamlayamadan kafasına Yixing’in attığı bir yastığı yemişti. 

Jongin, Yixing’i arkasında bırakarak odadan çıkmıştı. Yixing kendini toparlayabildiğinde sarsak adımlarla Jongin’in arkasından mutfağa gitmişti. Tek boş yer Jongin’in yanıydı ki burayı artık üyeler bilerek boş bırakıyordu. Yerine oturup masadaki yemeklere boş bakışlarla bakmaya başladı. İştahı yoktu hatta dans edecek hali bile yoktu. Sanırım hasta oluyordu. 

“Yixing, yemeklerini yemelisin.” 

Yixing, Wufan’ın sesiyle bakışlarını masadan kaldırıp Wufan’a odakladı. Sadece kafasını sallamakla yetinmiş ama yine yiyememişti tabii bu ne Jongin’in ne de Wufan’ın gözünden kaçmıştı. Wufan da Jongin de çıkmadan önce Yixing için yanlarına yemek almıştı. Yixing yolda gidene kadar uyumuş kendini dinlendirmeye çalışmıştı.

Kyungsoo’nun onu dürtmesiyle gözlerini aralayıp onu uyandıran bedene baktı. “Şirkete geldik.” Yixing oturduğu yerden kalkıp kafasını arabadan dışarıya uzattı. Yine kocaman bir kalabalık onları bekliyordu maskesini ağzına çektikten sonra şapkasını da başına geçirdi. Kimsenin onu bu kötü haliyle görmesini istemiyordu. 

Kendini hızla binaya attıktan sonra başındaki şapkayı çıkardı. “Ben stüdyoya gidiyorum. Sen dans mı edeceksin?” Yixing, Kyungsoo’nun sorusuna belirli belirsiz başını salladıktan sonra adımlarını soyunma odasına yönlendirdi. Üstündeki montunu kenara bırakıp yedek kıyafetlerinin bulunduğu çantasını kenara fırlattı. 

Aynada son kez kendisine baktıktan sonra Jongin’in yanına yani prova odasına gitti. Jongin müziği açmış çalışmaya başlamıştı bile. “Nerde kaldın?” Jongin, Yixing’in odaya girmesiyle onu soru yağmuruna tutmuştu Yixing, Jongin’in söylediği çoğu şeyi duyamıyordu. Aslında duyuyordu ama ne cevap vereceğini bilmiyordu. Hasta olması Jongin’i ilgilendirmezdi sonuçta ya da kötü bir ruh hali içinde bulunması. 

Yixing, müziği açtığında çalışmaya başladı ama bir sürü hata yapıyordu. Vücudu zaten güçsüzdü. Tekrar dans etmeye çalıştı fakat yine bazı hareketleri yapamamıştı. Jongin bu duruma daha fazla dayanamayacağını hissettiğinde gidip müziği kapattı. “Ne yaptığını san-“ Yixing ona bağırmak için sesini yükseltti fakat bu durum onu daha çok yormuştu. 

“Neyin var senin?” 

Jongin’in ses tonu aşırı derece de sertti bu durum biraz Yixing’i korkutsa da üstünde durmamaya çalıştı. Yixing, yine Jongin’e cevap vermemişti. Aksine cevap vermesini beklerken aldığı tek yanıt Yixing’in odadan çıkmaya yeltenmesi olmuştu. Jongin onu odadan çıkmadan önce kolundan yakalamış kendine çevirmişti. 

“Ne yap-“ 

Yixing’in yorgunca söylemeye çalıştığı sözcükleri Jongin’in dudakları tarafından bölünmüştü. Tao, Baekhyun’un anlamsız pozlarına bakıp gülmeye başladı. Baekhyun ise Tao’nun ona gülmesine bozulmuştu. Fotoğraf çekilmek için doğru pozu arıyordu fakat Tao ona her pozda kahkaha attığı için bütün cesareti kırılıyordu.

Baekhyun bu sefer katlanamamış odadaki Tao’dan en uzak kısma oturup ona bakmamaya çalışıyordu. Bu sırada Jongin ve Yixing haricinde herkes odaya toplanmıştı bile. Tao her Baekhyun ile konuşmaya çalıştığında Baekhyun Tao’yu görmezden geliyordu bu durum Wufan’ın gözünden kaçmamıştı.

“Baekhyun ne oldu aranızda?”

Baekhyun az önce yaşanan olayları kendi açısına göre anlatmıştı. Tao ise Baekhyun’un böyle hissettiğini Wufan sayesinde öğrenebilmişti. Kendini kötü hissediyordu. “Baekhyun, Pandan sana karşı çok kötü hissediyor affet onu.” Wufan’ın sözleriyle Baekhyun başını Tao’ya çevirdi. Tao dudaklarını büzmüş onu affetmesi için yavru köpek bakışlarıyla Baekhyun’a bakıyordu.

Baekhyun bu tabloya daha fazla kayıtsız kalmayıp yelkenlerini çoktan suya indirmişti bile. Junmyeon yorgunluktan bayılacak haddedeyken üyelerle nasıl ilgileneceğini düşünüyordu fakat Wufan bu gün onu şaşırtmıştı. Çok ilgili bir şekilde davranmıştı. İlk önce Yixing için yemek getirmiş hatta sonradan hepsi için hazırlamıştı. Tao ve Baekhyun’u barıştırmıştı. Ve ödül töreni için birçok hazırlık yapmıştı.

“Sanırım Yixing hasta.” 

Junmyeon ve Wufan, Kyungsoo’nun yeni bir konu açmasıyla dikkatlerini konuşan çocuğa verdiler. Wufan, Yixing’in hasta olduğunu anlayabilmişti sabahtan beri o mutlu olan unicorn gitmiş yerine sanki ruhu çekilmiş bir iskelet gelmiş gibiydi. “Hiçbir şey yemiyor, dans etmeye bile istekli değil.” Wufan’ın söyledikleriyle Junmyeon’un şaşkınlığı daha da artmıştı. 

Üyelere bu kadar çok dikkat ettiğini bilmiyordu. Yixing ile yakın olmasına rağmen onun hasta olduğunu fark edememişti. “Ve bu arada Jongin beni Lay’den kıskandığı için çoğu kişiye ters davranıyor.” Kyungsoo başıyla onayladıktan sonra molaları bittiği için çalışmaya döndüler. Oda da sadece Wufan ve Junmyeon kalmıştı.

“Üyelerle bu kadar ilgilendiğini bilmiyordum.” 

Wufan’da bilmiyordu. Gerçekten bu 11 çocuğa alışmış olmalıydı. Onları artık ailesi gibi görüyordu. Wufan gülümsediğinde Junmyeon içindeki kıpırtıların geri geldiğini hissetmişti. Bunlar ne zamandan beri oluyordu bilmiyordu fakat bu kıpırtılar onun için alışması gereken bir şey olduğunu biliyordu. Sanki o kıpırtılar artık onu hiç terk etmeyecek gibiydi. Ve gitmeleri için her yolu denemişti. Yemek yemişti. Kusmaya çalışmıştı. Su içmişti. Hiç biri o karnında ki kıpırtının geçmesine yardımcı olmamıştı. Cılızca gülümsedi Junmyeon yanında oturan çocuğa.

“Suho” 

Kyungsoo’nun ona seslenmesiyle Wufan’ın gözlerine bakmaktan vazgeçmiş kapıda ona seslenen çocuğa dönmüştü. “Efendim?” Kyungsoo kafasıyla içeri gelmesini işaret ettikten sonra Junmyeon içinden gelen bir hisle Wufan’ın kolundan tutup içeri çekmişti. 

New Appa | SuRis ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin