11

1.5K 109 7
                                    

Y/N : Smutumsu kısımlar bulunmakta

Günümüz –

“Sehun!! Lanet olsun indir beni!”

Sehun odalarına geldiğinde Jongdae’i sırtından indirip çift kişilik yataklarına bıraktı. Jongdae yatağın ucunda şaşkınlıktan büyümüş gözleriyle ona bakıyordu. Sehun onu yatağın üst kısmına taşıdıktan sonra kendi tişörtünü hızlıca çıkartıp kısa boylu çocuğun üzerine yerleşti.

Dudaklarını zaman kaybetmeden Jongdae'nin öpülesi zarif dudakları ile birleştirdi. Hissettiği bu sıcaklık onun kendinden geçmesini sağlamıştı. Ancak Jongdae'nin hala şaşkınlığından kurtulamayıp ona karşılık vermediğini farkettiğinde kendini zorlayarak geri çekildi ve tahrik edici bir sesle konuşmaya başladı.

“Beni orada ne kadar zor duruma soktuğun hakkında bir fikrin var mı?”

Jongdae kendine gelirken Sehun'un söylemiş olduğu sözlere zorlukla gülümsedi. Aşık olduğu çocuğun sesi....kesinlikle onda tehlikeli belirtiler oluşturduğu söylenebilirdi.

Sehun tekrar Jongdae'nin dudaklarına yöneldiğinde artık onun da karşılık vereceğini biliyordu. Jongdae yavaşça dudaklarını hareket ettirdiğinde Sehun'un dudaklarının yukarı kıvrıldığını farketmişti. Sehun ellerini onun saçlarının arasına sokarak kendine çekti ve aralarındaki mesafeyi kapattı.

Sehun onun üst dudağını emerken alt dudağını ısırıyor acının onu heyecanlandırmasını sağlıyordu. Jongdae sıcak dudaklarını ayırdığında yavaşça dilini içeri kaydırdı. Bu....bu his tarif edilemezdi. Ona sahip olma arzusu vücudunun her santimetrekaresine işlemişti.

Zaman kavramını unuttuklarında Sehun bu kadarının yeterli olacağına karar vererek geri çekildi. Onu görmek istiyordu. Devam etmeden önce onun hislerini bilmek istiyordu.

Jongdae'nin koyu renkli saçları terle kaplanmış, üzerine yapışan tişörtünün üzerinde göğsü hızla inip kalkıyordu. Sehun ona tekrar aşık olduğunu düşündü. Sanki uzun bir süredir onu sevmesinden çok daha farklı bir duyguydu bu. Sanki....artık onsuz yaşayamayacağını bilmek kadar keskin onun başkalarıyla gördüğünde sinirlenecek ama ona zarar geldiğinde şüphesiz onunla acı çekecek kadar güçlüydü.

Öpüşmelerinden sonra şişmiş ve kızarmış dudakları nefes alma ihtiyacıyla açılmış gözkapakları sonunda tekrar Sehun'a bakmıştı.

Sehun alnını Jongdae'nin geniş alnına dayadı. Elleriyle onun belini tutarken titrediğini hissedebiliyordu. Nefesleri birbirine karışırken Jongdae daha fazla dayanamayacağını biliyordu. Kendini zorlayarak konuşmaya başladı.

"S-sehun...ben......ben seni seviyorumm!"

Sehun hyungunun cümlesine hafifçe gülümsedikten sonra cevap verdi. Jongdae'nin beklentili bakışlarını görebiliyordu.

"Biliyorum hyung...Başka bir şey bilmeye ihtiyacım var....Devam etmeli miyim?"

Sehun Jongdae'nin istemeyeceğinden korkarak ona acı soruyu sordu. Her şeyi başlatabilecek yada bitirecek o büyük soruyu...

Ancak Jongdae onun korktuğunu yapmadı. Hatta oldukça hevesli bir şekilde karşılık vermişti. Bu cevap Sehun'u hem mutlu etmiş hem de şaşkınlık geçirmesini sağlamıştı. Onu bu kadar fazla mı istiyordu yani??

Ancak şaşırma sırası Jongdae'deydi. Üzerindeki kıyafetin yerde Sehun'un tişörtünün yanına gitmiş olduğunu gördü. Çıplak göğsü soğuk havayla büzüşmüştü. Meme uçları ise yeni hisle sertleşmiş gibi görünüyordu.

Sehun onu soymaya başlamıştı. Her kıyafet parçası tahta zemine düştüğünde Jongdae'nin utancı büyüyordu. Bu kesinlikle düşündüğünden daha..farklı hissettirmişti. O duygularının karşılıksız olduğu bilinciyle ilk sex'inin Sehun ile ama duygusuz bir şekilde olacağını düşünmüştü.

New Appa | SuRis ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin