Wufan karşısında boyunlarını eğmiş olan on bir çocuğun üzerinde gözlerini gezdirdi. “Lay ve Kyungsoo odalarınıza çıkabilirsiniz. Suho, sen kalıyorsun. Ve diğerleri ayaklar havaya.” Jongdae gözlerini büyüttükten sonra karşısındaki sarışına baktı. Pardon. Eski sarışına. Neon turuncu saçlarıyla ve yüzündeki sahte bıyık ile sakalla ne kadar komik görünse de Jongdae dudaklarını ısırdıktan sonra gülmesini zorda olsa durdurmuştu.
“Sakın ha güleyim demeyin!”
Wufan arkasını döndüğünde grupta gülmeyen tek bir kişi bile kalmamıştı. Sehun sırıtarak Cahnyeol ve Baekhyun’a baktı. “Ya sahi soramadım. SNSD’nin comebacki mi yoksa 2NE1’inki mi güzel çocuklar?” Herkes acıyla inlerken Baekhyun ve Chanyeol birbirine kötü kötü bakmaya başlamıştı bile.
“Sehun, hatırlatta bir ara çeneni kırayım.”
Tao, Baekhyun’u çekip uzun olandan uzaklaştırdı. Baekhyun alev saçan gözlerini uzun olana doğrulttu. “Sen. Bittin.” Parmağıyla Chanyeol’u işaret ettikten sonra bir çırpıda sevgilisinin elinden kurtulduç
** 2 Saat Sonra **
“Baekhyun, bırak! BAEKHYUN ISIRMA CANIM ACIYOR!”
Baekhyun dişlerini Chanyeol’un kolundan çekti ardından da üstünden kalkmadan uzun olana baktı. “Bir şey diyecek misin?” Chanyeol ağzını açacaktı fakat Tao yırtılmış kıyafetlerine aldırmadan Baekhyun’u kucakladığı gibi odalarına taşıdı.
“Ciddi misin Byun Baekhyun? Sevgilinden başkasını ısırabileceğini nasıl düşünürsün?”
Baekhyun, Tao’nun sert bakışlarını aldırmadan yatakta uzandı. “Hah, o salak zürafa beni iyi tanıyor ama.” Tao sevgilisinin üstüne çıkıp kısa olanın ona şaşkınca bakmasını sağladı. Dudaklarını sevgilisinin boynunda gezdirdikten sonra oyalandığı yeri ısırdı. “Enerjini sevgilin için saklamalısın.” Baekhyun yutkunduktan sonra Tao’nun onu öpmesine izin verdi.
**
“Tanrım! Masum kulaklarım!”
Kyungsoo inleyerek başını sevgilisinin omzuna gömdü. “Hayır, madem bu kadar ses çıkaracaklar neden haber vermiyorlar ki?” Minseok, Kyungsoo’nun başını okşadıktan sonra üyelere baktı. Bunu takan sadece kendileri gibi gözüküyordu. Hatta Jongdae’nin Sehun’u ayartma çalışmalarını bile hepsi görmezden geliyordu.
“Hunniee..”
“Hım..”
Jongdae sevgilisinin dudaklarına öpücük kondurduktan sonra geri çekildi. “ Diyorum ki bizde..” Sehun’un kıkırdamaları üzerine Jongdae ondan hızla ayrıldı. “Ah evet, hemen çıkalım.” Jongdae sırıttıktan sonra hızla sevgilisini odalarına doğru çekiştirdi.
“Ah harika, şimdi de bunlar çıktı. Evde durulmayacak bu gidişle.”
Minseok, homurdanarak Kyungsoo’yu kaptığı gibi dışarı çıkardı. Yixing, yattığı yerde horlarken Jongin ise onu uyandırmaya çalışıyordu. “Sevgilim” Jongin’in aegyolu sesi üzerine Wufan gülerken Yixing ise homurdanarak uykusundan uyanmıştı.
“Kris’in kahkahalarından daha güzel bir şeyle uyansam daha iyi olurdu.”
Jongin gözlerini kısarak büyük olana baktı. “İnsanları uyandırmak benim tarzım değil.” Junmyeon onaylamayan bir şekilde başını salladı. “Senin tarzın olan ne var ki?” Wufan gülümsedikten sonra sevgilisine sarıldı.
“Sen”
Etraftakiler ‘aww’ sesleri çıkarırken Jongin ise öğürme sesleri çıkarıyordu. “İğrençsiniz.”
“VE SİZİNDE TATİL GÜNÜNÜZ BİTTİ.”
İçeri giren menajerin sesini duydukları anda herkes birbirine baktı. Jongin sevgilisinin elini sıkıca kavradı. “Herkes kendi başının çaresine baksın.” Bütün üyeler ayrı tarafa kaçarken menajer arkada kalıp destek çağırdı. “Biz birize noldu?”