- Günümüz –
Junmyeon elindeki yastığı Jongdae’nin kafasına fırlattı. “Biraz daha onları dinlemeye devam edersen seni öldürecekler.” Jongdae omuzlarını silkip kulağını tekrar kapıya dayadı. Minseok’un aniden kapıyı açmasıyla yeri boylayan çocuk odada oturan çiftin sinirli bakışlarına maruz kalmıştı.
“Erm.. Biz.. Yani ben sizden ses gelmeyince yani NORMALDE o kadar SES yapıyorsunuz ki…”
Baekhyun başını onaylamayan bir şekilde salladıktan sonra Jongdae’i yakasından tuttuğu gibi salona doğru çekiştirmeye başladı. “Tao herhalde seni tatmin edemiyor bana kaldın. Tch tch tch halbuki büyük bir şeye benziyordu. Tao, canım küçükmüşsün” Tao ve Baekhyun hariç herkes kahkahalara boğulurken Jongdae’i susturan Baekhyun’dan kıçına yediği bir tekmeydi.
“Siz bence artık şarkıcılık falan yapmayın abi. Chen’i dövme kurumu açın daha iyi. Manyak para kazanırsınız.”
Jongdae poposunu ova ova ommasının yanına çöktü. “Ommaaeeğğ bana şiddet uyguluyorlar.” Junmyeon ona ters bir bakış attıktan sonra Jongdae’i yanından itekledi. “Ben seni tek başıma mı yaptım? Appan var bak orada git ona.” Wufan bir Junmyeon’a bir de Jongdae baktıktan sonra koltuğa iyice yaslandı.
“Çocuk bakmak benim tarzım değil.”
Junmyeon başını olumsuz bir biçimde salladı. “Kaç yıldır baktın şimdi mi kaytarıyorsun. Tch tch tch. Bu gece artık elinle sevişirsin appa. Dimi omma? Yüz vermeyeceksin appaya?” Wufan, şaşkınlıktan büyümüş gözleriyle sevgilisine baktı. Ve sevgilisi de ona sinsi bir sırıtışla. Wufan’ın yutkunma sesi odada yankılanırken Jongdae yine kafasına bir şaplak yedi.
“Bu ne yaa? Gelen geçen küçük Chen’e vuruyor.”
Minseok sırıttıktan sonra kafasına bir tane daha şaplak indirdi. “Küçüksün ama bizden daha fazla ağzın bozuk.” Jongdae onlara baktıktan sonra ellerini göğsünde birleştirip hızlı adımlarla odasına çıktı. O gittikten sonra bütün üyeler gülme krizine girmişti. Yixing ve Jongin aşağıya indiklerinde üyeler hala gülmekten karınlarını tutar vaziyetteydiler.
“Luheen. Git Jongdae ile ilgilen.”
Luhan kaderine boyun eğerek odasına çıktı. Baekhyun arkasından kıkırdadıktan sonra sevgilisinin dizine uzandı. Bacaklarını Sehun’un üstüne attıktan sonra gözlerini kapattı. “Maknae, ayaklarıma bir şey yaparsan ölürsün.” Sehun, sırıtarak gözleri kapalı gence baktı. Tao, Sehun’un sevgilisine bir şey yapacağını biliyordu.
Sehun ile Tao bakışırken Chanyeol, Sehun’u kulağından tuttuğu gibi odaya sürüklemeye başladı. “Maknae ile ben ilgileniyorum.” Sehun ne kadar Chanyeol’un elinden kurtulmaya uğraşsa da Chanyeol Sehun’un kulağını bir türlü bırakmıyordu. En sonunda pes edip onu sürüklemesine izin verdi.
Chanyeol, Sehun’u odaya çıkardığında Luhan ve Jongdae’nin bilgisayarda oyun oynadıklarını gördüler. İkisi de birbirine baktıktan sonra sessizce yanlarına yaklaşıp aynı anda bağırdılar. “Bizde oynayacağız!” Jongdae ve Luhan kulaklarını tutarken Chanyeol ve Sehun beşlik çakmışlardı.
Wufan kolunu Junmyeon’un omzuna atıp kendisine doğru çekti. “Hayatım, ben acıktım.” Junmyeon ona dik dik baktıktan sonra ayağa kalkıp mutfağa gitti. Bir yandan üyeler ve sevgilisi için yemek hazırlıyor bir yandan da şarkı söylüyordu. Beline sarılan kollarla irkilse de tanıdık koku sayesinde ona sarılan kişinin sevgilisi olduğunu anlamıştı.
Belindeki kolların sahibi onu kendine çevirip dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. “Karnım aç ama ben sana da açım Suho” Jongin mutfağa girerken duydukları üzerine karnını tutup sahte öğürme sesleri çıkarmaya başladı. Wufan, arkalarından gelen sesleri duyup öldürücü bakışlarını seslerin sahibine yöneltti.
Yixing, Jongin’i kolundan tuttuğu gibi dışarı çıkarmış çifti mutfakta yalnız bırakmıştı. “Mutfak fantezilerinizi başka zamana saklayın çünkü ben açım.” Jongdae sandalyelerden birine oturup Wufan ve Junmyeon’a bakmaya başladı. “Bir gün. Diğer on çocuğu öldüreceğim. Bir gün bunu yapacağım.” Jongdae ciddiyetini bozmadan Wufan’a dik dik baktı.
“Sunbaen ile böyle mi konuşuyorsun? Tch tch tch. Hiç saygı yok.”
“Ben gös-“ Wufan, Junmyeon’un kolundan çekiştirmesiyle çenesini kapattı. Beraber masayı hazırladıktan sonra bütün üyeler yemeklerin kokusunu almanın sevinciyle masaya piranalar gibi doluşmuş masadaki yemekleri beş saniye içinde bitirmişti. “Sonunda evde benden başka biri yemek yapmaya başladı!” Kyungsoo zaferle gülümseyip Junmyeon’a baktı.
“Bende yemek yapıyorum ama!”
Yixing’in sızlanmasıyla Jongin burnunu sevgilisinin yanağına sürttü. “Hem de çok iyi yapıyorsun.” Kyungsoo da onaylarcasına baş parmağını kaldırıp gülümsedi. Jongdae gözlerini devirdikten sonra karşısında oturan Sehun’a fark etmeden tekme attı. Sehun’un acı dolu inlemesiyle bütün gözler onlara döndü.
“Maknae noldu?”
Sehun’un pis pis bakışları karşısındaki çocuğu bulurken, Jongdae hiçbir şeyden habersiz yemeğini yiyordu. “Suçlu bir insana göre çok rahat yemek yiyorsun.” Jongdae kafasını kaldırıp küçüğüne baktı. Masadakilerden Jongin hariç herkes Sehun’un bakışlarının anlamını bilmezken Jongin pis bir sırıtışla ikisine bakıyordu.
“Gece kulak tıkaçlarına ihtiyacımız olacak sevgilim.”
Yixing, Jongin’in ne dediğini anlamadığını belirten gözlerle sevgilisine baktı. Jongin ise sevgilisinin bu ifadesine gülümseyip dudağından öptü. Wufan, Junmyeon’un elinden tutup masadan kaldırdı. “Biz çıkıyoruz. Kendinize bakın. Ya da bakmayın umurumda değil” Junmyeon onu azarlayacakken sözleri Wufan’ın dudakları tarafından bölündü.
İki liderde evden çıktıklarında bütün çocuklar sessiz bir şekilde oturdular. Tabii çok az bir süre boyunca, Baekhyun ve Chanyeol ikisi de aynı anda yerlerinden fırlayıp ellerinde su tabancalarıyla geri dönmüşlerdi. Yüzlerindeki pis sırıtış hepsini korkuturken Sehun fırsattan istifade edip Jongdae’i sırtladığı gibi odalarına götürmüştü.
Jongin, Yixing’in elini tuttuğu gibi hızla koşarak evden çıkmışlardı. Liderlere yetişen çift hızla onların önüne çıktılar. “Bizi de alın.” Wufan başta istemese de sevgilisinin bakışlarına dayanamamış iki yaramaz çocuklarını da peşlerinden sürüklemeye başlamışlardı.
Y/N : Bayağı saçmaladığım bölümler geliyor, hazır olun jksdfs
![](https://img.wattpad.com/cover/15540834-288-k107102.jpg)