"Günaydın."
Yerdeki çantamı alırken Zayn ile konuşuyordum. Bana dönüp gülümsedi ve mutfakta her ne yapıyorsa onu yapmaya döndü. "Ben çıkıyorum, daha sonra görüşürüz."
Bir şey demesine izin vermeden evden çıktım ve çağırmış olduğum taksiye bindim.
Evimin adresini verdikten sonra arkama yaslandım ve şarjı bitmiş olan telefonumu elimde çevirmeye başladım. İki gün önce olsa Zayn ile birlikte olmayacağımı söyledim. Ancak anlık bir sinirle onunla birlikte olmuştum ve çok fazla pişman olduğum söylenemezdi.
Taksiye ücreti ödedikten sonra arabadan indim ve evime doğru ilerledim. Bugün biraz alış verişe gidrbilirdim.
Garip olan ise ailemin doğum günümde aramamış olmasıydı.
Telefonumu şarja taktım. Zayn'in evindeyken duş almıştım, kıyafetlerimi değiştirmek üzere odaya ilerledim. Kapakları açarak giyinme odama girdikten sonra elime gelen sarı bir kazak ve siyah pantolonu giydim.
Mide bulantılarım yüzünden yemek yiyemediğim için telefonumu elime alarak gezinmeye başladım.
Karla
Merhaba Bayan Cyrus, ne zaman şirkete döneceğinizi öğrenmek istiyorum. Müsait misiniz?Bugün gidebilirdim.
Geleceğime dair bir mesaj yazarak telefonumu ve çantama attım. Biraz makyaj yapsam iyi olabilirdi.
Kapının önüne geldiğimde bu kadar paparazzi olması beklediğim bir şey değildi. Arabamı görür görmez etrafıma ve arkamda duran arabaya doğru toplanmışlardı. Dikiz aynasından baktığımda Justin'i gördüm.
Yutkunup arabamın kapısını açtım ve arabadan çıktım.
Anında üzerime çullanmaları yüzümden başımı eğdim ve hepsini itekleyerek geçmeye çalıştım.
"Zayn Malik ile evlendiğiniz doğru mu?"
"Justin Bieber ile yolları ayıracağınız doğru mu?"
Kolumun kavranması ile birlikte şirkete doğru sürüklenmeye başladım. O olduğunu biliyordum, sesimi çıkartmadım. Şirket kapısından girdiğimizde çalışanların bir kaçı bize döndü, kolumu sıkan eline ve ardından yüzlerimize baktılar.
Kolumu kurtardım, adımlarımı asansöre yönelttim. Gümüş detaylarla şekillendirilmiş düğmelerden odalarımızın olduğu katı seçtim, ardından beklemeye başladım. Arkamda durduğunu hissettiğimde asansör kapıları açılmıştı. Başımı kaldırıp aynadan baktığımda gördüğüm bedeni hislerimi doğruladı.
Ne o, ne de ben konuştuk.
Asansörden ineceğim sırada kolumu tekrar tutması ile yüzüne baktım. "Ne var?" Kolumu bırakmadan asansörden çıktığında ben de onunla birlikte hareket etmiş oldum. "Ne oluyor Justin?" Hala kırık hissediyordum, bana dokumasını da istemiyordum. Onun odasına girdiğimizde kapıyı kapattı.
"Asıl sana ne oluyor Miley? Neden hala Zayn ilesin?"
"Bu seni neden ilgilendiriyor Justin? Ben sana neden Taylor Hill ile birlikte olduğunu sordum mu?"
Kaşlarını çatarak yüzüme baktı. "O aynı şey değil!"
"Evet aynı şey Justin. En azından Zayn için hep ikinci planda değilim. Hatta biliyor musun evlilik teklifini kabul etmeye karar verdim."
Çenesinin kasıldığını göz ucumla fark ettim. "Hayır yapamazsın." Histerik bir şekilde güldüm. "Yaparım, neden olmasın? Benim hayatım değil mi?" Gözlerini kapattktan sonra derin bir nefes aldı.
"İşte bu yüzden yaparım Justin. Yapamazsın diyorsun fakat bir sebebin yok. Bencilsin sadece, yalnız olduğumu görmek hoşuna gidiyor."
***