'📚PATRON📚'

8.5K 239 52
                                    

6.bölüm
###########

Gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara ile ağzım açık kaldı. Şimdi siz diyorsunuz bu kız ne gördü.

Aras gömleğini çıkarmış benim üzerime örtmüş ve onun kucağındayım ve Aras'ın üst kısmı çıplak.

Ne kadar saçma bir cümle oldu lan. Ama heycandan nasıl bir cümle kuracağımı unuttum. Yanlız Aras'ın me güzel baklavaları varmış yaa yerimm.

"Çok süzdün beni bakıyorum da. Giderim var mı bari." dedi aAras birden.

"Hı hı- yani şey off. Ne diyon sen bee iyiki bir kasın var ha." dedim göz devirerek.

"Onlar baklava canım bilmiyorsan"dedi.

"Biliyorum ve mübarek sende baklava çoook."dedim.

"1 kilo vereyim istersen?" dedi gülerek. Yanlız bir gülüş bir insana bu kadar mı yakışır yav?

"He he ben baklava severim zaten ama şerbeti çok bol olmasın o zaman doya doya yiyemiyorum." dedim gülerek. O da bu dediğime bir güzel kahkaha attı.

Müsaadenizle ben Aras'ın gülüşüne doğru ölüyorum. Mezarımı da Aras'ın gamzelerinin tam üstüne yapın.

"Bu arada yerin rahat heralde hiç kalkmaya çalışmadın. Ama sende haklısın yani bütün kızlar bu kollarda taşınmak için can atıyo neden kalmasın dimi?" dedi göz kırparak.

"Ne diyon lan. Ben senin bildiğin o sürtüklere benzemem. Geçiririm ağzının ortasına haa." dedim.

"Tamam tamam sustum. Denizlerine vurulduğum."dedi

Ne dedi o ne dedi oha denizlerine vurulduğum dedi ne yani benim gözlerime mi vuruldu bu şimdi ayy yerim lan ben bu çocuğu.

Ne dediğini tabiki anladım ama her türk kızının kullandığı taktiği kullanıp anlamamazlıktan gelicem.

"Efendim. Duymadım." dedim alttan alttan piç sırıtışımı kullanarak. O da fısıldayarak

"Ebenin amı." dedi ama bende duydum bu sefer kahkaha atarak

"Sende canım sende." dedim. O da göz devirip yürümeye devam etti.

Evin önüne gelince kapıyı açtı ve eve girdik. Burası Aras'ın şahsına ait olan evdi. Arafla Azrayla kaldıkları ev farklıydı. Biz bu eve onlar o eve gitmiştik.

"Aras ilk yardım çantası nerde?"dedim.

"Odamdaa." dedi.

"İyi de senin odan nerde." dedim.

"Desem inanmazsın Selin."dedi.

"Söyle artık lanet olsun."dedim hafiften sinirlenerek.

"Odam odam benim odam yukarda Selin." diyip kahkaha atmaya başladı.

Tabi bende onun o mütüşlü kahkahasına dayanamayıp kahkaha atmaya başladım.

"Tamam yeter artık karnım ağrıdı. Şu ilk yardım çantasını ya sen getir ya da yerini bana söyle ben alim" dedim.

"Tamam tamam ben getiririm bekle sen. Hemde beklerken ikimize kahve yap. Benim ki şekerli olsun."dedi ve evin üst katına çıktı.

Bende mutfağa gidip kahve yaptım. Gerçekten mütüşlü bir kızım haa marifetliyim, elim lezzetli ve en önemlisi güzelim. Aranılan eş adayıyım resmen 😂.

Salona geri döndüğümde Aras elinde tentirdiyotlu bezle kaşını silmeye çalışıyordu. Ama yapamıyordu. Normal bir zamanda olsa kesinlikle dalga geçerdim ama bu seferlik dalga geçmemeye karar verdiml. Tepsiyi masaya koyup Aras'ın yanına oturdum.

"Ne kadar da beceriksizsin sen öyle yaa. Ver de ben yapim."dedim ve elinden bezi aldım.

Önce kaşındaki kurumuş olan kanı sildim. Canının yandığını hissedince üflemeye başladım. Kaşıyla olan işimi halledip küçük yara bantlarından yapıştırmıştım. Tabii şimdi sırada dudağı vardı. Vallaha hem utandım hem de heyecanlandım.

Aras'ın dudağındaki kurumuş kanı silerken sadece o bölgeye odaklanmaya çalışıyordum. Ama bu pek mümkün olmuyordu. O kadar heycanlanmıştımki kalp ritimlerimi duyuyordum. Herhalde Aras da duydu ki suratında muzip bir sırıtış belirdi.

"Bakıyorum da kalp atışların hızlandı."dedi suratındaki sırıtışı koruyorak.

"Senle ne alakası var bee. Sus sen çok bilmiş."dedim.

"Evet herşeyi çoğu şeyi bildiğim doğrudur."dedi gülerken bende göz devirdim ve dudağıylada işimi bitirince orayada o küçük yara bantlarından yapıştırdım.

Sonra masanin üstünü temizleyip ilk yardım çantasını Aras'a verdim.

"Al bakalım bitti. Birde kahvemi içemedim kendime yeni kahve yapıcam içer misin?"dedim.

"Olur. Ama bekle ben şunları bırakim sonra yanına gelim kurabiye falan yapalım."dedi.

Aslında şaşırmadım değil normalde bu kadar nazik bir yapısı yoktu Aras'ın o yüzden bu nazik hallerini iy değerlendirmem gerekiyodu bende o yüzden kafa salladım.

Mutfağa geçip kurabiye için malzemeleri çıkardım. En sevdiğim kakaolu kurabiyeyi yapacaktım. Tabi Aras'ın da işine gelirse yardım edicekti.

"Evett geldim. Neyden başlıyoruz?"dedi. Mutfak önlüğünü üstüne giyerek.

"Bende bilmiyorum malzemeleri düzenlemiştim sadece hazırlanışını youtubedan izlicez."dedim sevimli bir sırıtış yaparak.

"İyi tamam. Hadi videoyu açta yapalım şunu."dedi

Bizde hem videoyu izledik hem de kurabiyemizi yaptık. Tabi kurabiyenin son aşamalarında geldiğimizde Aras sıkıldığını söyleyip salona gitti. Sonra canının tekrar sıkıldığını söyleyip beni izleyeceğini söyledi ve ben işimi bitirene kadar gözlerini benden ayırmadı. Bende kurabiyeleri fırına koyup üstündeki önlüğü ve boneyi çıkartıp salona geçtim.

"Ne zaman sonra olur bu kurabiye?"dedi Aras

"Yarım saat sonra olur."dedim.

"Film izleyelim mi kurabiyeler pişene kadar film seçeriz kurabiye piştikten sonra da izleriz." dedi

Allah aşkına kitaplarda okuduğum sahneleri yaşamak istemiyorum şuan yaa.

"A zaman internetten film seçelim."dedim

"Olur da ne tür filmleri izlersin?" dedi

"Daha çok komedi falan yani korku filmlerinden cok korkmam ama aram yok. O yüzden komedi izleyelim."dedim.

O da kafa salladı ve yanımdan uzaklaştı heralde leptopu almaya gitti. Bende mutfağa. Hurabiyelerin ne kadar süre sonra pişeceğine baktım nerdeyse olmuştu. Tekrar salona geçtim.

"Ben bir kaç komedi film seçtim. Senle de karar verelim."dedi

Bende yanına geçtim. Ortak bir kararla filmimizi seçtik. O filmi başlatırken bende kurabiye, mısır ve içecek işini hallettim ve yanına oturdum.

Filmi izleyip neler olucak çok merak ediyorum. Acaba kitaplardaki gibi bir sahne yaşar mıyım? Bence hayır kitaplarda korku filmi oluyordu bir kere bizim filmimiz korku bile değil. Zaten bizim neyimiz normal ki?

***************
Arkadaşlar bundan sonra bölümler biraz geç gelebilir kusura bakmayın.

PATRONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin