PATRON

10.bölüm
########

Holdingin önüne geldiğimde arabayı park edip içeri girdim. Hemen odama çıkıp saat 13:30'a toplantı ayarladım. Büyük ihtimalle uzun sürerdi bu toplantı çünkü rakip holdingleydi.

Benden 5-10 dakika sonra Aras içeri girdi.

"Toplantıyı ayarladın mı? Erkene ayarlamışsındır umarım." dedi.

"13:30'a ayarladım."dedim.

"Günlük programımızda ne var?"dedi.

"Normalde 3 tane toplantımız vardı. Ama sen bu toplantının daha önemli olduğunu söyleyince onları iptal ettim. Bir de bu toplantıdan sonra bir yere gidip yeni tasarlanacak kıyafetler için kumaş seçmemiz lazım." dedim

"Tamam. Toplantıdan sonra kumaş içinde şu çok övülen kumaş satan fabrikadan randevu al. Orda işimiz biraz uzun sürer. Randevusuz gidersek uğraşmazlar falan stresli bir şekilde onları çekemem. Bu işler bittikten sonra sen eve gidersin ben burda olucam. He bide  unutma odama gelebilecek herhangi bir arama istemiyorum."

"Tamam. Ben çıkıp toplantı odasını kontrol ediyorum. Sonra kumaş şirketinden randevu alırım." dedim.

O da beni kafasıyla onayladı. Odaya gelebilecek olan telefonlar uyardıktan sonra randevu aldım.

Herşeyi hallettikten sonra son kez toplantı odasını kontrol ettim. Hiçbir sorun yoktu. Saate baktım, toplantının başlamasına 10 dakika kalmıştı. Bende hemen Aras'ın yanına yöneldim. Onun asistanıyım ve toplantıya girmezsem garip durur.

"Aras toplantı 7 dakika içinde başlıyor şimdi gidelim düşmanlarımızı bekletmek istemeyiz" diyip göz kırptım. O da hafifi bir tebessümle karşılık verdi.

Koridorda yürürken herkes bize bakıyordu. Bende anlam veremeyip 'hayırdır bir sorun mu var' edasıyla bakıyordum hepsine, sonunda toplantı odasına gelebilmiştik.

"2 dakika sonra toplantımızın başlaması gerekiyor bakalım dakikler mi?"dedim

"Bu arada toplantımız kiminle ben düşman diyip duruyorum ama?" dedim

"Akan holding" dedi düz bir şekilde.

"Yeni kişilerimiz Akanlar"dedim

"Aynen öyle zeki küçük"dedi.

"Ne kadar gıcık bir insan olduğunu biliyorsun dimi pis gıcık cani insan dışı yaratık"

"Biliyorum yavrum o kadar yakışıklıyım ki bu cazibenin başkasında olmasına imkan yok o yüzden bende insan dışı oluyorum. Bu arada ben gıcığım ama sana"dedi ve göz kırptı.

"Bi ara söylede egonla özel bir konuşma yapim malum boyu senden uzun ve ayrıca benim cadoloz yüzümü gösterme sana bir cadılıklar yaparım aklin hayalin alma-"derken içeri birileri daldı.

"Yuhh kapı tıklama gibi bir gelenek yok mu sizde?"dedim o sırada koluma bir cimcik ve bir tiz çığlık.

"Ne yapıyorsun sen yaa spastik" dedim.

O sırada salondan bir öksürük sesi geldi.

"Eğer kavganız bittiyse başlamak istiyoruz." Dedi karşımdaki adam.

"Bitmedi var mı bi dicen?"dedim fısıldayarak tabi bunu Aras duydu ve hafif güldü

"Tabi oturun başlayalım."Dedi havalı bir şekilde.

           -------------

Toplantı hala devam ediyor ve neredeyse hiç iş konuşulmadı, ya sürekli Aras ya da Mert laf sokuyordu. Bu arada adamın adı Mertmiş.

"Hanım efendi neden hiç konuşmadı. İzin mi vermiyorsun yoksa sevgiline?" Dedi Mert Aras'a

"Sanane" Dedi Aras sakince ama Mert sanki biraz sinirleniyordu.

"İş ve anlaşma yapacağım kişileri bilmek gerek istemezseniz veya söylemezseniz anlaşma olmaz bizde gideriz." Dedi

"Sence anlaşma o kadar umrumda mı? Hayır.ve kapımız her zaman açık bilirsin, sıktır olup gitmende bir sakınca yok." Dedi Aras.

"Ne diyosun lan sen" dedi Mert.

Bu sefer Aras bir sinirle ayağa kalktı.

"Ne demek istediğimi biliyorsun Azra seninle evlenmeyip seni nasıl kapıdan kovduysa bende seni kovuyorum. Ya sıktır olup gidersin  ya da sesini kesip oturursun." Dedi Aras.

Mert'in yanındaki kadın Mert'in kulağına bir şey fısıldadı. Artık ne dediyse Mert hemen susup tekrar eski yerine oturdu.

"Dua et bu işe ihtiyacım var. Yoksa seni de yanındakini de sikerdim.

Aras'a

Aslında Mert sadece bana ' Seni Sikerim' tarzında birşey dese sinirlenmezdim ama Selin'e diyince anlamsız bir sinir kaplamıştı bedenimi. Şuan bunları Araf'a anlatsam Vayy Kardeşim Sen Selin'i Seviyosunn' derdi. Belkide seviyorumdur ama şuan konumuz bu değil.

Şuan Mert'in azına sıçmam gerekiyor. Hemen ayağa kalkıp Mert'e bir kafa gömdüm.

"Sen kimi sikiyosun lan bak senin belanı sikmeden git burda  anlaşmada bitti. Artık şirketindekilerede küfür ettim kovuldum dersin." Dedim.

"Ödiceksin lan bunu bir sürtük için koskoca bir anlaşma fes ettin, ve en kötüsü beni kovdun sana bunları teker teker ödeticem." Dedi.

"Bak birde sürtük diyo sen kimin olana neler diyosun lan."Dedim. O arada Mert kapıdan çıkıyordu.

Bu sırada ben nasıl bir kafa attıysam yumruklar kafada uçuştu. Dudağımdaki sızıya bakılırsa dudağın da patladı.

Ah be Selin seni tanıdığımdan beri hep biryerlerime birşey oluyo amına koyim. Büyük belasın.

Selin yanıma geldi tabi ben bunları düşünürken.

"Neden böyle sorun çıkardın. O sikerim diyince ben sikilmiyodum. Gerek yoktu. Benim yüzümden anlaşmayıda bozdun uff."Dedi.

"Seni o kadar savundum. Teşekkür edeceğine birde azarlıyorsun."Dedim.

"Tama teşekkür ederim ama gerçekten gerek yoktu böyle bir olaya. Neyse dudağın gine patlamış ona pansuman yapalım." Dedi.

"Zaten sen işe girdiğinden beri başım dertten kurtulmayı. Belasın." Dedim.

"Ama tatlı belayım."diyip göz kırptı.

Evet Selin belaydı ve sanırım artık benim tatli belam olmalı.

/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\

Kitabın asıl konusuna gelmiş bulunmaktayız. Ben bir sonraki bölümler için baya heyecanlıyım peki siz. Bu arada internet sorunu yaşıyorum bu sebeple bölümler artık geç gelicek gibi duruyo.

Sizi seviyorum bir dahaki bölümde görüşmek üzere❤💞💜.