'📚PATRON📚'

5.7K 193 12
                                    

13.bölüm

Selin'den

Sabah kalktığımda burnumu gıdıklayan bir şey vardı. Sanırım sinekti. Bende sinektir diye bir tane geçirdim. Tabi geçirmemle bağırma sesini duymam bir oldu.

"Aaah! Mal napıyosun lan!"

"Ayyy Aras özür dilerim. Sen sinek değilmiydin ya."

"Bi bakim yok değilmişim. Tövbe Ya Rab."

Mal bi de bakıyo. Hatırladığım kadarıyla dün arabanın benzini bitti ve biz yolda kaldık bi dakika o zaman biz hâla yoldayız.

"Hadi şu arabayı bi yere götürelim ya da otobüse binelim."

"Tamam in o zaman arabadan da arabayı kenara çekelim."

"Ben mi iticem. Yok artık daha neler. Wöhh yani."

"Selin biraz daha konuşursan gerçekten sadece sen iticeksin." dedi ve arabadan indik. Arabayı yolun kenarına itip yürümeye başladık.

"Eee nereye gidiyoruz biz şimdi?"

"Otobüs."

"Senin İstanbul Kartın var mı la?"

"Ne oldu şaşırdınız." dedi ve gülümsedi.

"Hayır yani senin gibi zengin ve birçok arabası olan bir adam neden toplu taşıma kullansın."

"Yaa işte arada sırada halka karışmak lazım."dedi ve piç piç kahkaha atmaya başladı.

"Egoist puş ya." diyip bende gülmeye başladık.

Birlikte bir otobüs durağına gidip araba bekledik o arada Aras Araf'ı aradı. Arabayı çekmeleri için o halledicekmiş.

Otobüs gelince birlikte otobüse bindik. Boş yer bulunca ikimizde oturduk. Tabi arabadaki herkes bize bakıyor. Tamam ben birazcık alışkın olabilirim erkeklerin bakmasına ama bu sefer kızlarda bakıyor hemde delici delici. Birazcık korkmuş olabilirim ve biracıkta sinir. Hayır yani tamam Arasla arkadaşız ama bi erkeğin yanında kız varken neden hâla bakıyorsunuz ki. Allah Allah.

Bende o kızları daha fazla sinirlendirmek için uyuyo numarasıyla Aras'ın omuzuna yattım.

"Sen kızları durdurmak için numarayla yattın koluma ben peki erkekleri durdurmam için napim?" dedi ve benim duyabileceğim şekilde gülmeye başladı.

Bende omuzuna bi tane geçirip "sus be"diye güldüm.

"Ben erkekleri durdurmak için ne yapacağımı buldum sanki"dedi ve birden sarıldı. Vaovv yani efsane kokuyo. Herneyse konumuza dönelim.

Etrafıma baktığımda çoğu kişi önüne dönmüştü ama şuan yaşlılar bize kınayarak bakıyordu. Aras'a baktım. O da bana aynı şekilde bakıyordu. Ama ne diyem şuan o kadar rahatım ki bi kaç tane yaşlı ve geri kafalı insan için rahatımı bozamayacağım.

Holdingin oradaki otobüs durağına gelince indik. Biraz yürüdükten sonra holdinge girdik.

"Hoşgeldiniz Aras Bey Araf Bey ve Azra Hanım sizi odanızda bekliyorlar."dedi bu çalışan bi karı hiç de sevmedim insan soluk aldırır daha içeriye yeni girmişiz. Aras'ın gözüne girmeye çalıştığını hiç anlamadık canım asla😒.

"Tamam."

"Bak Selin Hanımcım gör de iş öğren bu bilgileri senin vermen gerekiyo."

"Evet Aras Bey eğer dün gece sizinle kalmak zorunda olmasaydım zie bu bilgileri verebilirdim. Ha bide eğer isterseniz o kadınla mecraları değiştirelim çünkü gözünüzü alamadınız."

"Aaa o nasıl söz Selin Hanım ben gözümü aldım o kadından da siz benden alamadınız galiba o okyanus gözleri benden baksanıza her hareketime dikkat ediyorsunuz."

"Hareketlere değil bi kere bakışlara."

"He o da olur bana uyar." dedi göz kırpıp odasına girdi. Ben kıskandım mı onu? Yok canım yok artık hah gülim de boşa gitmesin.

Yerime geçip işleri hallettim ve günlük raporları Aras'a vermek için odasına girdim.

Oda da Aras, Araf, Azra ve bi kadın daha vardı. 50li yaşlarının sonundaydı sanırım. Herlade Aras'ların annesidir. Hemen resmi bir moda girip

"Buyrun Aras Bey günlük raporlarınız."

Arasçın yüzünde belli belirsiz bi gülümseme oldu. Sanırım normalde Bey demeyip şimdi bey demem onu güldürmüştü.

"Teşekkürler Selin Hanım." dedi gine gülerek.

"Aaa demek Selin Hanım sizsiniz. Azra sağolsun sizi anlata anlata ve öve öve bitiremedi. Abisinin asistanları arasında tek sizi sevmiş. Bu arada ben bu haylazların annesiyim. Adım Arzu." dedi ve elini uzattı. Ah Azra sen yokmusun varya.

"Tanıştığıma memnun oldum efendim. Bende Selin zaten bildiğiniz üzere."dedim ve odadan çıkarken kaş göz işaretleriyle Azra'yı dışarı çağırdım. Tabi mal anladıysa.
  Heh geldi anlamış demekki.

"Sen beni niye billete anlatıyosun ya."

"Aaa o millet mi. Patronunuz ve arkadaşlarının annesi. Neyse bak beni niye böyle şeyler için çağırıyosun aa. Yanlız şu çalışan çok taş ve buraya bakıyo. Neyse senin çıkış saatin geldi hadi sen git."

"Yoo daha gelmedi. Gitmiyorum aa. Hem o çocuk sana bakıyo."

"Ben bu holdingin 3. Patronu olarak sana izin veriyorum aa git evine. Yanlız çocuk baya iyi."

"Ya sabır ya sabır. Çocuğa öyle bakma yanlış anlaşılacak."

"Yanlış zaten."dedi ve gülmeye başladı. Bu kız cidden değişik.

"Neyse 3. Patronum sizin verdiğiniz izinle artık evime gidim bari. Görüşürüz." dedim yanağından öpüp aşağı indim. Bi taxiye binip evime gittim.

Evde kimse yok. Hadi bakalım gine ne oldu acaba.

PATRONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin