18---İNTİKAM--PART II

66 14 9
                                    

Doğan'dan;
-------------------------------------------------------------------

Derin'e işim olduğunu söyleyip sabah konuşmak isteyen kızın yanına gittim.Benden uzak durmasını, onunla sadece bi süre takılmak için ilgilendiğimi ve Derin'i çok sevdiğimi ondan başka kimseyle işim olamayacağını söyleyecektim.Evet hepsini söyledim de ama tam herşeyi söylemişken birden yaklaşıp beni öpmeye başladı.Ne olduğunu anlamayıp hemen onu geri ittirdim.Birden kapı çarpınca Derin'in koşarak gittiğini gördüm. Lanet olsun beni kızla öyle görünce öpüşüyoruz sanmıştı.Bende koşarak peşinden çıktım.Ne tarafa gittiğini göremediğim için bulamadım.Bende sınıfa çıkıp Şeyma'ya ve bizimkilere sordum ama hiçbirinin haberi yoktu.Nerde olduğunu bilmeden okuldan çıkıp koşarak onu bulmaya gittim.

Ve tam iki gündür Derin'den haber alamadık.Bakmadığımız yer kalmadı ama hiçbir yerde yoktu.Ta ki o şerefsiz Furkan arayana dek.Derin'in o halinden faydalanıp benim can parçamı kaçırmıştı.Derin'imi asla onun elinde bırakamazdım.Polisler zaten çoktan arıyordu fakat bizim çocuklar da bir yandan arayış içindeydi.Her ne olursa olsun Derin'i bulup kurtaracaktım.En çokta onu aldattığımı sanarken benim açıklama yapamamam çok kötüydü.Benim ondan başkasını gözüm görmezdi ki.Onun dudakları teni bana hayat sunarken bir başkasının teni yakmaz mıydı beni ?

"Abicim şu haline bak iki gündür ağzına bir lokma birşey koymadın.Ağlamaktan da gözlerin şişti uykusuzluktan göz altların morardı bi kendine gel.Derin seni görünce üzülsün mü istiyorsun ne bu hâl ?"

Yarı kapalı gözlerle beni kendime getirmeye çalışan Sinan'a baktım.Cevap vermeden onu dinliyordum.

"Olum böyle burada acı çekerek mi Derin'i kurtaracaksın kalk tanıdıklara haber ver birşey yap.Cenk'le iki gündür arayıp haber vermediğimiz kimse kalmadı sende burda anca yat.Ya o şerefsiz kıza birşey yaparsa görmedin mi daha demin Derin kafa atmasa öpecekti.Derin kız haliyle ne kadar engel olabilir bize ihtiyacı var."

Yanıma gelip kollarımdan tuttu ve ayağa kaldırdı.Omuzlarımdan tutup sarsarak "Lan yeter kendine gel." dedi ve sağlam bir tokat attı.İyi de yaptı yoksa kendime gelemeyecektim. "Bekle sevgilim seni oradan kurtarıcam." diyip koşarak çıktım evden. Hemen gidip polislerle konuşup bilgi aldım.Kaldıkları evi tespit etmelerine çok az kalmış ama yine de boş bekleyemezdim.Eve tekrar gelip Furkan'ın kalabileceği yerleri bulmaya çalıştım.Borçları yüzünden her şeyini satmıştı.Bir dakika..Tek bir yer vardı.Eğer yanılmıyorsam kesinlikle Derin'i orada tutuyordu. Hemen bizim çocukları arayıp hazırlanmalarını söyledim.Polisleri beklersek geç kalabilirdik.Odama çıkıp lazım olur diye bir köşede sakladığım silahı belime koyup aşağı indim.Ceketimi ve arabanın anahtarını da alıp dışarı çıktım.Arabaya binip gaza bastım ne kadar çabuk gidersem o kadar iyidi.Çocuklarla anlaştığımız yere gelince hepsini orada beklerken buldum.

"Polise de haber verdiniz mi ?"

"Evet aradım ama bizden önce gidemezler büyük ihtimalle."

"Çok güzel.İşimize yarar bu."

"Şimdi ne yapacağız ?"

"Daha fazla beklemeden gitmeliyiz."

"Neredeler peki ? Nereden biliyorsun orada olduklarını ?"

"Biz o şerefsizle yakınken bir dağ evi satın almıştı ama onu kendi üzerine tapulamamıştı. O yüzden borçlar ödenirken orayı satmadı.Eminim ki oradadır çünkü gidecek başka yeri yok.Daha fazla zaman kaybetmeyelim.Hadi çabuk olun." diyip arabaya bindik.Fazla ses çıkarmamak için tek arabayla gidecektik.Arabayı ben kullanıyordum ve oldukça hızlıydım.Dağ evine yaklaşınca motor sesi duyulmasın diye biraz uzak bi yerde arabayı durdurup geri kalan yolu yürüyerek çıktık. Evin önüne gelince ben ve Sinan arkadan girecektik.Cenk ve yanındaki arkadaşı da önde polislerin gelmesini bekleyecekti. Arka tarafa geçtik ve önde ben arkamda Sinan sessizce kapıyı açıp içeriye girdik. Ortalarda kimse görünmüyordu.Sağda ve solda iki kapı karşıda da bir kapı vardı. Karşıdaki kapının önüne gittim.Sinan'a orada beklemesini söyleyıp  kapıyı usulca araladım.Kafamı içeriye sokup baktım.Oradaydı..Güzel gözlüm, yaşama sebebim, nefesim, değerlim,  tek sevgilim, herşeyim..Nasıl da özlemiştim iki günde.Beni görünce gözlerimin içine öyle derin baktı ki. İsmi gibiydi bakışları da. İçime işliyordu. Sanki onu ilk gün gördüğüm gibi kalbim küt küt atıyordu. Bir an sanki nefretle baktı yüzüme. Gelme der gibi. Sevmiyorum der gibi. Onu ne kadar sevdiğimi bilse yine böyle bakar mıydı acaba. Artık ona sıkıca sarılıp kokusunu içime çekmek istiyordum. Ona karşı bir adım attığım an bir ensemde soğuk bir metal hissetim.

UFAKLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin