UFAKLIK

16---SÜRPRİZ

Mesajı gördüğümden beri bir açıklama bekliyordum.Doğan görmediğimi düşündüğü için hâlâ birşey söylememişti.Daha fazla sessiz kalamazdım.

"Ne zamana kadar susacaksın ?"

"Ne ?"

"Neler olduğunu diyorum ne zaman anlatacaksın ?"

"N..Ne oldu ki ?" birden sorunca afallamıştı.

"Dün o her kimse aradığından beri telaş içindesin ve biraz önceki mesajı da okudum.Sanırım bahsettiği kişi ben oluyorum ve öğrenmeye hakkım var.Neye benden başlıyor ? Ayrıca kim bu kişi ?"

Başını önüne eğip nefesini verdi.Sonra şoföre bizi evin yakınındaki bir parka götürmesini söyledi.Oda öyle yaptı.Parka gidince bankın üst tarafına oturup ayaklarını oturma yerine koydu.Ben de aynısını yaptım.Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı. Sigarasından bi kere çekip bi süre içinde tutup biraz sonra bıraktı.Artık anlatmasını bekliyordum.Sigaradan bi nefes daha çekip bana döndü.

"Bak Derin sen benim en değerlimsin.Bi erkek annesine çok değer verir.İşte ben sana annem gibi değer verip seviyorum.Sana asla zarar gelmeyecek.Hani o gün benim kalbim durduğu gün ben aslında seni duydum senin 'hani beni bırakmayacaktın söz vermiştin' diyişini duydum.Çok iyi hatırlıyorum rüya sanmıştım ama sen anlatınca gerçekten duyduğumu anladım.Ben sana yine söz veriyorum.Her zaman ölene kadar değil öldükten sonra da seninleyim.Asla ama asla bırakmiyicam.Sana zarar gelmesine de izin vermiyicem.O mesaj atan ve arayan kişi de.." biraz bekledi.Sanırım onun için önemli biriydi.Tekrar devam etti.Çok merak ediyordum.Her kelimeyi yutkunarak söylüyordu.

"Furkan..Yani hani..beni aldatan eski sevgilimin..aldattığı..kişi.."

"Ne ? Nasıl olur ? O ölmüştü hani öyle demiştin.Borçlarından dolayı öldürdüler demiştin."

"Evet bende öyle sanıyordum ama bir şekilde kurtulmuş demek ki.Şimdi de bana zarar vermeye çalışıyor.Bana ve sevdiklerime zarar verip kendince intikam alacakmış."

"İyi de sana yeterince zarar vermedi mi ? Senden ne istiyor neyin intikamı ?"

"Benim yüzümden o hâle geldiğini düşünüyor yani başına gelen bütün şeyleri benim kasıtlı olarak yaptığımı sanıyor şerefsiz beni de kendiyle karıştırıyor."

"Ne kadar yüzsüz ya hem ihanet ediyor hem de herşey için seni suçluyor.Pislik keşke ölseymiş gerçekten.Eee peki ne yapacağız yani bence polise haber verelim."

"Beni ilk aradığı gün aradım polisi zaten.Babamın tanıdığı bir komiser var ona anlattım herşeyi.Oda araştırdı önceden de hırsızlık ve adam yaralama suçlarından aranıyormuş ama bulunamamış.Sonra da unutulmuş. Şimdi beni aramasıyla tekrar izini bulmaya çalışıyorlar.Yine de bizim dikkatli olmamız lazım.Bundan sonra bensiz bir yere gitmeni yasaklıyorum.Eve birazdan ben bırakıcam ve bi ihtiyacın olursa yada bir yere gidecek olursan beni arayıp söylüyorsun ben götürücem.Tamam mı ? "

"Ya beni nerden bulup ne yapabilir ki ben kendi başımın çaresine bakarım." dedim.

"Derin sana fikrini sormadım.Yapman gerekeni söyledim ve ikinci kez tekrar etmiyicem.Tamam mı ?" dedi sert bir şekilde.Ben de mecburen "Tamam." dedim.

Bana yaklaşıp kolunu omzuma attı.Beni kendine çekip alnıma bi öpücük kondurdu.
"Aferin benim sevgilime." dedi.Bende uzanıp yanağını öptüm.Tam ona iyice sokulup sarılırken bank geriye devrildi ve tabi bizde.En değerlimin üstüne düşmüştüm ve çok acımıştı.Popomu ovarken Doğan'a döndüm.

"İyi misin ?" diye sordum.

"Yok yok ben iyim asıl sen nasılsın bir yerin acıdı mı ?"

"Şey değerlim acıdı biraz ama geçti." Sonra ikimiz birden kahkaha atmaya başladık.Biz neden romantik bir an yaşayamazdık ki.