21--- ANNE

54 6 0
                                    

Gözlerimi açtığımda Doğan mışıl mışıl uyuyordu. Belimdeki elini yavaşca kaldırıp yataktan kalktım. Parmak uçlarımda yürüyerek sessizce odadan çıkıp kapıyı çektim. Ona sürpriz yapıp güzel bi kahvaltı hazırlayacaktım. Mutfağa inip buzdolabından kahvaltılık birşeyler çıkardım. İlk önce çay için su koydum ocağa. Ekmekleri kızartma makinesine koyup salata ve domatesleri yıkadım. Tavaya yağ koyup yumurtaları kırdım. Güzelce pişince soğumasın diye kapağını kapattım. Salata ve domatesleri doğrayıp tabağa düzgünce yerleştirdim. Kaynayan suyun altını kapatıp çayı demledim. Ekmekleri de makineden alıp masaya yerleştirdim. Diğer herşeyi de tamamladıktan sonra hazırladığım masayı inceledim. Gerçekten güzel olmuştu.

Doğan'ı uyandırmak için yukarı çıkacakken vazgeçip beklemeye koyuldum. Beklerken de kek yapmak iyi olur diye düşündüm. Malzemeleri çıkarıp hepsini sırayla kaba koyup karıştırdım. Tepsiye döküp tepsiyi fırına verdim. Pişince dilimleyip onu da masaya koydum. En sonunda yorulup sandalyeye oturdum. Doğan uyanıp aşağı inene kadar beklemem daha doğruydu. Başıma konan öpücükle arkama döndüm.

"Günaydın bitanem." 

"Günaydınn. Hadi otur yeterince soğudular bir an önce ye."

Bişey demeden oturdu masaya. Sırf beni üzmemek için iyi görünmeye çalışıyordu ama her halinden çok kötü olduğu belliydi. Bende her ne kadar canım istemese de bişeyler atıştırdım. İkimiz de yemeyi bitirince kalkıp masayı toplamaya koyuldum. Doğan kalkıp bana yardım etmek için bi iki tabak aldı eline ama ben izin vermeyip onu salona gönderdim. Kahvaltı boyunca hiç konuşmamıştı. Bende zorla konuşmasın diye susmuştum. Masayı toplayıp bulaşıkları makineye yerleştirdim. Sonra telefonumu alıp babamın arkadaşı aynı zamanda polis olan Taner amcayı aradım. Doğan'ın annesi hakkında bilgi almasını isteyecektim. Zaten babası çok tanınan bi iş adamı olduğu için ölüm haberi çoktan yayılmıştı. Telefon çalıyordu ama açmıyordu. Tam kapatacakken açtı telefonu.

"Alo ?"

"Taner amca iyi günler ben Derin. Nasılsınız ?"

"İyim Derin kızım sen nasılsın ?"

"Ben pek iyi değilim sizi de bu yüzden aradım. Birşey rica edecektim."

"Tabi buyur hayırdır inşallah."

"Şimdi benim bi arkadaşım var bu arkadaşımın başına bi takım kötü şeyler geldi daha doğrusu şöyle anlatayım ünlü iş adamı Haluk Göktaş dün akşam öldü hemde karısı tarafından öldürüldü. İşte arkadaşım dediğim kişi onların oğlu. Babası ne yazık ki öldü ama annesinin nerede olduğuna dair bir bilgimiz yok."

"Sende benden annesi hakkında bilgi almamı istiyorsun yani."

"Sizin için sorun olmayacaksa evet Taner amca."

"O zaman ben hemen sorup bilgi almaya çalışayım. Öğrenince de seni ararım kızım. Olur mu ?"

"Çok teşekkür ederim bekliyorum."

Telefonu kapatıp odaya Doğan'ın yanına gittim. Başını koltuğun baş kısmına yaslamış tavanı izliyordu. Ses çıkarmadan yanına oturdum ve bende onun gibi koltuğa başımı yaslayıp tavanı izledim. Birden Doğan beni kendine çekip başına omzuma yasladı. Sesimi çıkarmayıp istediğini yapmasına izin verdim. Sessizliği bozan her zaman ki gibi telefon oldu. Taner amca arıyordu. Bi bahane uydurup diğer odaya geçtim.

"Efendim Taner amca."

"Derin kızım söylediğim gibi biraz soruşturdum. Bir arkadaşım o olayla zaten ilgileniyormuş. Haluk Göktaş senin de bildiğin gibi hastaneye kaldırıldıktan bir saat sonra hayatını kaybetmiş. Karısı Hale Göktaş ifadesi alınmak için karakola götürülmüş ancak sürekli kendini kaybettiği için bir süre akıl hastanesinde doktor gözetiminde kalmasına karar verilmiş. Yani şuan orada kalıyor. Öğrenmek istediğin başka birşey var mı ?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UFAKLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin