Stony All The Way

Süper Bir Aile

Steve, ıslak bezi iyice sıktı ve Onun alnına özenle yerleştirdi. Tony alaycı bir bakışla, işini ciddiyetle yapan sevgilisini izliyordu. Dikkatle gözleri kısılıyor ve gözlerinin yanı hafiften kırışıyordu. Tony, sevgilisinin ondan yaşlı olduğunu düşününce kendini onun yanında daha çok muhtaç, savunmasız ve aşık hissediyordu.

"Çok seviyorsun şu kocakarı metodlarını, ihtiyar."dedi. Steve yaptığa işe devam ederek, güldü;
"Senden daha yaşlıyim, Tony. Daha tecrübeliyim."

Tony, başına uzanan eli tuttu ve avucunun içini öptü;
"O zaman ben de senin küçük sevgilin oluyorum."dedi, Clint'in Pietro'ya saklamadan duyduğu koca aşka özenerek. Nedense durmadan etrafında aşklarını korkmadan yaşayan insanların yerine koymuştu kendilerini. Ve bunun en yakın örneği acayip kıskandığı Clint ve Pietro'ydu.

Steve gülümsedi;

"Öyle mi? O zaman sen de bana Loki'nin Thor'a seslendiği gibi seslen."
Tony yüksek bir kahkaha atıp;
"Ben o sinsi fessatlık Tanrısının aşkına inanmıyorum."
Thor ve Loki arasındaki aşk gerçekten çok uzaktı. Açık ara bir flört olduğu belli olmasına rağmen ikisinin de kabul ettiği bir durum değildi bu.

Steve eğilip dudağını ilahi saydığı eşsiz dudaklara gömdü. Tony'nin dudakları dilinin içeri girmesine izin vermeyinceye kadar da geri çekilmedi. Dudakları birbirine kenetlenmisken Tony derin ve yüksek bir sesle inledi. Steve çok ayıp bir şey yapmış gibi aniden geri çekildi ve gözlerini irice açıp ona baktı;
"Duyacak!"dedi. Tony yine yüksek bir kahkaha attı. Tüm edepsizliği yapan olmasına rağmen, yayılmasindan korkan da oydu.
"Peter mi? O abaza bizden bin kat ağırını izliyordur."

Steve'in gömleğinin yakasından tuttu ve kendine bir kez daha çekti. Ona doğru savrulup üzerine iyice yükünü verdi. Dudaklarının yumuşaklığını hissederek üzerine uzandı.

********************

Howard'ın şık takım elbisesinin üstüne giydiği başka bir ceketi iyice inceledi. Düğünde herseyin kusursuz olmasını istiyordu. Howard gibi kusursuz bir adam her şekilde o geceyi de kaldıracakti ama Steve'in elleri şimdiden titriyordu. Howard'a o kadar hayranlıkla bakıyordu ki, onun yanına yakışmayacagina emindi. Onun etkileyici hareketleri, onun gözlerinde dalgın, aşık bakışlara yön veriyordu. Umursamaz kibirli tanrının farkında olan Howard ise, bu hareketleri ile ona aşık adama zarar vermemek için elinden geleni yapıyordu.

Howard aynadan, arkasında ona hayranlıkla bakan sarışın sevgilisine baktı. Yüzünde kibirden yana ilk kez bu kadar arınmış bir gülümseme oldu. Gözleri parlıyordu;
"Senin yanında ,sönük kalacağım."dedi, Howard.
Steve'in gözleri şaşkınlıkla ona döndü. İkisi de birbirine hayranlıkla bakıyordu.
"Sen muhteşemsin."dedi, Steve. Ona duyduğu hayranlığın zerresini hissettirebilse, ona ne kadar muhtaç olduğunu anlayacaktı, Howard. Arkasını döndü ve yanına gitti. "Heyecandan geberiyorum."
Steve ayağa kalktı ve elini onun beline doladı.
"Ben de. Akşam mükemmel olacak."
Howard yüksek bir kahkaha attı. Sesi huzuru yansıtıyordu.
"Gece daha mükemmel olacak."
Steve'in yüzü ilk kez kızarmadı. Evlenmeden önce ona dokunmayacakti. Ona tamamen ait olduğunda doyacakti.

"Aslında zaten evleneceğimize göre beklemeye de gerek yok."
Howard, izin almaktan çok, fikrini kabul ettirmeye çalışıyordu.

Steve içinde onu tahrik eden muhteşem bir duygu hissetti.

"Hayır."dedi buna rağmen. "O gece özel olsun istiyorum."

"Ama beni her hareketin azdırıyor.."dedi ve ellerini yüzünden aşağı doğru gezdirdi. Muhteşem bedenini okşarken, nefesi kesiliyordu. Iri, kaslı bedeninin her kıvrımını okşadı. Geniş omuzlarından,ince beline. Eli sonunda bacaklarının arasına indiğinde, Steve'in ağzından hafif bir inleme kaçtı. Howard iyice etkilenmişti. Elinde irileşen erkekliği sıktı ve dudaklarına yapıştı.
Steve kendini geri çekti. O an çekilmezse, rüzgârına kendini serbest bırakacaktı.
"Bekleyeceğiz."dedi, gece için. Howard yalvararak ona baktı. Steve, onun yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Seni seviyorum, Stark."dedi. "Sana asırlar boyu yanında dokunmadan kalsam bile aşkım değişmez."