Stony All The Way

Aşk Borcu

Natasha kızıl saçlarını ensesinde sıkıca bağladı ve aynadaki yansımasına baktı. Olayları Steve'e nasıl anlatacağını planlıyordu. Ama bunu söylemenin yumuşak hiç bir yolu yoktu.

Tek atışta söylemeliydi. Bu onun suçu değildi sonuçta. Natasha kendini söyleyeceği kelimlerin altında ezerek hata yapıyordu. Bu Tony'nin de suçu değildi. Ve hatta Bucky'nin.

Ama Natasha da ,Steve Tony'i tutuklattığında ona karşı çıkan herkes gibi mahçuptu. Tony güvenlerini boşa çıkarmak bir yana dursun, geri dönüşü olmayan bir suça karışmıştı. Belki de Steve en başında onu tutuklatarak doğru olanı yapmıştı. Bir cinayeti öngörmüştü.

Steve'i nasıl bıçakladıysa, aynı hasarı Bucky'de de açmıştı. Ama bu sefer Steve'de yaptığı gibi iki öpücükle kurtaramayacaktı kendini.

Arkasından gelen Banner topuzunu tutup yavaşça açtı ve omzuna düşen saçlarını eline alıp kokladı. Şafak sökmek üzereydi. Etrafın loş ışığı sevgilisinin gergin yüz hatlarını belli ediyordu.

"Korkma."dedi."Steve sana kızmayacak. Kimseye kızmayacak."

Ellerini beline dolayan sevgilisine dönen Natasha;
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"dedi. Sesi akşamın verdiği bir yorgunlukla kısık çıkıyordu.

"Kendine kızmakla meşgul olacak."

Başını, yanında yapısının gerektirdiği gibi değil de, olduğu gibi hissetiren sevgilisinin göğsüne yasladı. Bu dünyada sığınabileceği tek yuvasıydı;

"Sence kim haklı?"

Bruce'un kalp atışlarını hissedebiliyordu. Tony olayın şokunu atlatır atlatmaz ilk aradığı kişi Bruce olmuştu. Travma anında net çalışmayan zihninin yerine Banner'ınkini kullanmıştı. Ama Tony öylesine köşeye sıkışmıştı ki, Banner bile kıpırdayamamıştı.

"Sanırım, Tony."dedi.

"Arkadaşın diye savunmuyorsun, değil mi?"

Bruce alaycı bir gülüşle ona baktı ve bir adım geri çekildi. Elinden tutarak geri geri yatağa sürükledi onu.

"Ateş eden, Tony. Yani sınıra gelen, kayışı koparma noktasına gelen o. Ama getiren Bucky.... Büyük ihtimalle adil bir duruşma sonucu Tony'i haksız bulurlar. Ama asıl sorun kışkırtıcı olarak, Bucky'nin orada hiç ceza almayacak olması."

"Peki asıl soruyu sorabilir miyim?"

Bruce yatağa otururken, ellerini tutan Natasha ayakta, gözlerinin içine baktı;

"Sence...Steve bundan sonra ne yapacak?"

Dengeler değişebilirdi.

Bruce sevgilisini kendi üzerine çekip, kucağına oturttu. Beyaz boynundan öpüp;

"Iste bu kısmı bizi ilgilendirmiyor."dedi. Natasha sevgilisinin boynuna sarılıp;

"Ama bunu ona ben söyleyeceğim."dedi.

Banner biraz sıkıla sıkıla;

"Aslında bakarsan..biri zaten şu an söylüyor olabilir bile."dedi.

Natasha başını hızla geri çekti.

Olayı toparlayabilecek tek kişi oydu ve zaten herkes onun söylemesine karar vermişti. Olaylar hala belirsizliğini korurken, bu kadar erken söylemek, daha da dağıtmıştı herseyi.

"Kim?!"

Bruce dedikodudan hızlı yayılan bu haberin ana kaynağı kendisi olduğu için biraz mahçup bir ifade ile;