Stony All The Way

Bi'kahve

Yağmur zemini ıslatırken şemsiyenin altında duran Bruce, Tony'nin koluna biraz daha sarıldı. Tony yüzünü ekşiterek;

"Krizi fırsata çeviriyorsun!"dedi, ona sokulan Bruce'a. Fırtına da ilkelerine kadar donan Bruce, koluna biraz daha sarılıp, ona sokuldu. Durağın köşesinde durmuş, caddenin başına bakıyordular. Natasha az sonra gelip onları alacağını söylemişti. Ve bu yarım saat önceydi.

"Ne?!"dedi, yağmurun sesinden duymadığı için, Bruce.
Tony sesini yükseltip, kulağına bağırdı;

"Diyorum ki; bir sikmediğin kaldı!"

Bruce'un yüzündeki ifade anında değişti;

"Çok ayıp, Tony."

Bu söz hafif de olsa içini ısıtmıştı.

Tony ileriye geri döndü. Derin bir nefes aldı. Hava artık onu da titretiyordu. Arabalarının bozulacağını hesaba katmadıkları için ince giyinmiştiler.

Bu sefer Tony Bruce'a sokulmaya çalıştı. Bruce yaptığı şeyi empati ile karşıladı.

"Soğuk.."dedi, sessizce.

"Cidden mi?"dedi, Tony, alaycı bir sesle. Bruce sinirlenerek, bağırdı.

"Kes dalgayı!"
Ikisinin de sinirleri gergindi. Ve farklı olarak Tony kendini rahatlatmak için kum torbası Bruce'u dalgaya alacaktı.

Ikisinin önünde yavaşlayan siyah bir araba gelince, sustular. Bruce çekingen bir ifade ile, Tony'e baktı. Bu Natasha'nın arabası değildi. Siyah cam ağır ağır açıldı. Karanlığın içindeki yüzü görünce Bruce'un yüzü samimi bir gülüşle aydınlandı;

"Wade!"

Wade içeriden ikisine bakarak;

"Yağmurda beklemek çok romantik. Yüzbaşı görmesin sakın!"dedi.

Bruce gülerek durumu açıklamaya başladı ama Tony uzatmak istemiyordu;

"Arabamız bozuldu, Wade. Hemen ileride. Tony arabasını almasına izin vermediğim için benim arabamı sürmek istedi ama beceremedi doğal olarak. Biraz antika birşey. Aslında bizi alması için Na-"

Tony araya girdi;

"Hey, kayınbabana yardım etmek ister misin, çirkin şey?"

Wade affalarken Tony, kapıya yöneldi. Bruce da kolunda sürüklenirken, Tony ön, Bruce da arka koltuğa oturdu.

Wade şaşkınlıkla ikisine baktı. Tony oluşan davetsiz misafir muhabbeti sessizliğini bozmak istedi. Wade'e dönüp;

"Evet..."dedi ve ellerini havaya kaldırıp, sevinmiş gibi bir sesle devam etti; "Tony Stark arabanda!"

Arkasına yaslandığında, Wade spidey için, onlarla iyi geçinmeye kararlıydı.
Ellerini direksiyonun üstüne koydu ve olabildiği kadar sevimli olmaya çalıştı;

"Aç mısınız?"

Bruce sıcak arabanın içinde kendini gevşeterek;
"Doğrusu..evet! Aslinda bakarsan Natasha ve Steve'i de arayalım. Onlar da gelsin..."

Wade Steve'in adını duyunca biraz gerildi. Tony'nin aksine amuda kalksa bile onu tatmin edemeyeceğini biliyordu. Bu da onu küçük sevgilisinden uzaklaştırıyordu;

"Bay Rogers.."dedi, iç geçirerek.

Stark, onun gerginliğin farkındaydı. Ve akşam yemeğinde damara basma konusunda Steve onun tahtını aldığı için, eski namına geri kavuşma niyetindeydi. Yüzündeki sinsi gülüş yayıldı.