''Alper bence senin tek ihtiyacın erkek bir fuck buddy bulmak.''
Yüzümü buruşturarak Ceren'e baktım. En son bir erkekle birlikte olduğumda 2015 yazında amcamın otelinde Fransız çocuğun teki sikimi sakso ayağıyla koparmak üzereydi. O günden sonra kadınlarla yetinmeye karar vermiştim ve şimdiye dek bunu düşünmek de pek aklıma gelmemişti.
İşin doğrusu, biseksüeldim. Hatta oranlamam gerekirse girdiğim bir ortamda bir erkekten hoşlanmam yüzde yetmiş ihtimalken bir kızın gerçekten ilgimi çekmesi zar zor yüzde otuza yetişiyordu. Buna rağmen yattığım kız sayısı erkeklerden çokça fazlaydı. Sebebi muhtemelen ibne diye anılmak istemememdi. Fakat bence idare ediyordum.
Yoksa edemiyor muydum?
''Zaten görüştüğüm birkaç kız var Ceren.'' dedim.
''Ben de tam olarak bundan bahsediyorum zaten ya! Sana bir erkek gerek.''
Bu kez kaşlarımı çattım. ''Nereden çıktı şimdi bu?''
Ceren iç çekerek arkasına yaslandı. ''Aktif misin pasif mi? ''
Aniden gelen soruyla kahkaha attım. Gerçekten ayarlayacaktı.
''Ne o? Korkuyor musun yoksa?'' diyerek kahkahama eşlik etti.
Yüzümdeki gülümseme bu kez solarken, ''Aktifim.'' dedim. ''Çok feminen bir tip olmasın. Sert sevsin ve saçma sapan triplere girmesin.'' Soluklandıktan sonra işaret parmağımı Ceren'e doğru uzattım. ''Yengeç burcu istemiyorum. Anladın mı?''
Yüzü düşünceli bir ifadeye bürünürken elini çenesine götürdü. ''Sanırım tanıyorum öyle birini.'' dedi. ''Ama sanırım o da aktif.'' Biraz daha düşündükten sonra, ''Hatta yattığı erkek sayısı sınırlıdır bence.'' diyerek gözlerimin içine baktı.
Gülümsedim. Madem bir işe kalkışacaktım, öyleyse alabildiğimce zevk almaya bakmalıydım. ''Yakışıklı olsun.'' Diye ekledim. ''Öyle sokaktan toplama serseri de getirme karşıma.''
Ceren'in yüzündeki gülümseme genişledi. ''Tamamdır. Halledicem.'' dedikten sonra önündeki bardaktan bir yudum daha aldı.
Saatime baktıktan sonra hesabı istedim. Erkenden eve dönüp çalışmaya başlamazsam babamın asistanının yönlendirdiği mailleri zamanında yetiştiremeyecektim. Yarın sabah önemli sayılabilecek bir sunumum vardı ve yaz tatilinde olmamızın iş için hiçbir önemi yoktu.
Kafeden çıkıp Ceren'le vedalaştıktan sonra arabama doğru ilerlemeye başladım. Ceren 18, ben 19'dum. Duman altı saçma sapan bir barda tanışmıştık, (ailesinden) gizli lezbiyendi ve sol meme ucumdaki piercingi gördüğü an bana söz hakkı vermeden biseksüel olduğumu ilan etmişti. Çok sıkı dost sayılmazdık ama hatrı sayılır bir arkadaşlığımız vardı. Arada görüşüyorduk.
Ha bir de Ceren'in dışında edindiğim geniş bir çevrem vardı tabi. Özel liseden mezun olup üniversiteye başlayacak birinin ne kadar geniş bir çevresi olabilecekse, tam olarak o kadar. Tabi bir de unutmadan... Muhteşem ilgisiz bir anne, 12 yaşlarında Justin Bieber kılıklı bir erkek kardeş ve işkolik bir babayla yaşıyorum. Ben henüz anlatma girişiminde bulunmadan siz aile bağlarımın ne kadar güçlü olduğunu anladınız değil mi?
