insanity | jikook [çeviri]

,,hediye

"Her zaman tahrik oluyorum diye bir şey yok. Sadece sen her zaman fazla seksisin."

—

Bütün bunlar yaşanalı yaklaşık 5 ay olmuştu. Jimin o kadar paranoyaklaşmış ve korku dolmuştu ki aralıksız kendini işine verip 3.5 ay boyunca Namjoon'un evinde yaşamıştı. Jungkook ise "suçlu" bulunmamıştı ve şu anda hayatına bir yerlerde devam ediyordu. Jimin ise hala izleniyormuş gibi hissediyor ve eve dönüş yolunda her zaman dikkatli oluyordu. Hatta Namjoon, Jimin'in apartmanındaki herkese eğer şüpheli herhangi birisi onlara Jimin ile ilgili sorular sorarsa hemen polise haber vermelerini tembihlemişti. Ama kimse aramamıştı. Bu yüzden Jin ve Namjoon, Jungkook'un Jimin'i rahatsız etmeyeceğine emindiler.

Ama Jimin çok farklı düşünüyordu, akşamları uyuyamaz olmuştu, toplum içinde korkmuş bir geyik gibi dolaşıyordu, kapısını en az 4 kez kilitliyordu, camlarını hiç açmıyor ve perdesini her zaman kapalı tutuyordu. (YN: sınav haftası sonrası kaybolan zamanımın acısını jikook smutlarıyla çıkartmaya çalışırken ben)

—

Jimin işten eve dönmüştü. Artık kapının kilidini açıp kapamada zaman harcamak ona normal geliyordu. Hatta sırf emin olmak için her şeyi düzgün kilitleyip kilitlemediğini iki kez kontrol ediyordu.

Mutfağa girdikten sonra anahtarları tezgaha fırlatmıştı. Temiz bir bardak alıp musluktan su soldurmuştu. Her tarafı ter olmuştu. Bugün her yıl en az bir kere yaşanan, o insanı sıcaktan kaynatan, günlerden birisiydi.

Tam bardağı bıraktığı sırada, kapının zili çalmış ve kapıya sertçe vurulmaya başlanmıştı.

Jimin donmuştu. Normalde kimse onu ziyaret etmezdi. Özellikle de beklemediği zamanlarda.

Kalp atışları hızlanmaya başlamıştı.

Küçük ve korkak adımlarla kapıya doğru yaklaşmıştı Jimin.

"K-kim var orada?" diye sordu Jimin daha kapıya varmadan. Zaten ıslak olan alnında yeniden ter damlaları birikmeye başlıyordu.

Cevap gelmemişti.

Jimin yutkundu. Bakışlarını kapıya dikmiş, adeta her an patlamasını bekler gibiydi.

Zile ikinci defa basılması onu titretmişti.

Elleri hafiften titremeye başlamıştı. O kişi hala ordaydı.