insanity | jikook [çeviri]

,,baştan sona hissiz

"Canavarlar gerçek, hayaletler de öyle. İçimizde yaşıyorlar ve bazen kazanıyorlar."

—
Yanlış davranılmış,
Yanlış yere konmuş,
Yanlış anlaşılmış,
Aldanmış,

Küçümsenmiş.

Jimin kaşlarını çatmıştı. Bu ne anlama geliyordu? Ve kimden geliyordu?

Yutkundu. Damla damla akan terlerin alnını parlattığını hissedebiliyordu.

Neden o? Neden bu tür şeylerin içine sürüklenen kişi hep Jimin oluyordu?

Bu mektubu ihbar etmeliydi.

Hemen şimdi.

Jimin yatağın yanındaki telefona doğru koşmuştu.

Neden sanki birisi onu izliyormuş gibi hissediyordu?

Jimin başını salladı.

'Şu anda deliremezsin, Jimin. Sakin ol. Sadece lanet olası sakinliğini koru..' diye kafasının içinde tekrarlıyordu. Nefes alış-verişleri dengesizleşmiş ve hızlanmıştı.

Namjoon'un numarasını girerken elleri titriyordu.

Ayağa kalkmak istemiyordu, bacaklarının kendilerini bırakmayacaklarına güvenmiyordu çünkü.

Kısa bir çalma sesinin ardından ses kendi kendine kesilmiş ve bir kadın sesi konuşmaya başlamıştı.

"Maalesef şu anda hesabınızda para bulunmamaktadır. Lütfen tekrar doldurunuz. Websitemizde yazan talimatları uygulaya-"

Jimin telefonu kapatmıştı. Alnı terlenmişti.

Stresliydi. Bütün vücudu stres içindeydi. Hafif bir titreme bütün vücuduna yayılmıştı.

Anında mesaj bölümünü açmıştı.

Olabildiğince hızlı yazmaya çalışıyordu.

'Namjoon,

Birisi bana özel bir mektup yolladı. Sanırsam katil olmalı. Lütfen gel ve beni kurtar.'