Bölüm 3"Muhteşem bi ilk gün"

3K 126 16
                                    

Hadi bakalım gazamız mübarek olsun.Uzun ve işkenceli bir yolculuk sonunda okula varmıştık. Beşimiz de aynı anda ilerlemeye başladık. Bahçedekilerin yavaş yavaş dikkatini çekiyorduk. Biz yürürken bi anda durdu mert. "Durun bi dakika Knk aynı adımlarla aynı hizzada ve aynı yavaşlıkta gidiyoruz." Iyyy kendimi özürlü gibi hissettim bi anda. Hepimiz ilk kendimizi sonra birbirimizi süzdük ve hepimiz irkildik. Neyse içeri girip müdürün odasına gittik falan demiyecem çünkü kayıt olunca zaten söylüyolar sınıfını.

    Biz merdivenden çıkarken zil çaldı ve çoğu kişi ilk okuldaymışız gibi koşmaya başladı. Tam onlara laf atacakken bi baktım mert malı da onlarla koşuyor. Biz mi, biz merti tanımıyomuş gibi yapıyoruz. Sınıfa girince Fark ettim ki 1-2 kişi hariç bütün sınıf içerde. Biz gelince herkes bize döndü. Biz tınlamayıp oturmaya başladık. Ben ve cenk duvarkenarı en arkanın bir önüne, emre ve damla önümüze, mert de tek başına en arkaya yani bizim arka sıramıza oturdu. Oturunca herkes başta durdu ve bi anda hepimiz aynı anda başımızı sıraya koyup uyumaya başladık.

***************

Bacağımda ki sızı ile ayıldım ama gözümü açmadım. Tam tekrar darbe geliyoken bi bayan cenke seslendi. "Olum bırak bilemezse 0 alacak. Ben burada ders anlatıyorum hanım efendi orada uyuyor" dedi Hocanın olduğunu düşündüğüm sinirli bi ses tonu. Bende uyandığı belli etmedim. Hoca soruyu okumaya başlayınca çok dikkatli bi şekilde dinlemeye başladım. Ders matematikti en iyi olduğum ders. Hoca rakamları ve işlemleri okurken aynı anda kafamda yapıyordum. Öğretmen soruyu okumayı bitirdikten bi kaç saniye sonra ben de bitirdim.


  "Evet kızım cevap" Şuan uyuduğunu ve onu duymadığımı sanıyordu. Daha doğrusu herkes öyle sanıyordu. Bense gözümü açmadan başımı doğrulttum ve 238,4569 dedim. Sınıftan şaşkınlık nidaları gelirken hocanın da aynı sınıf kadar şaşkın olduğunu hissettim. Bana tam nasıl olduğunu sorucakken zil çaldı. Hoca hiç bozuntuya vermeden kapıya yürümeye başladı. Tabi ben de hemen arkasından dil çıkarıp orta parmak yaptım.

Cenkin bir kolunu belime sarıp beni kendine yaslamasıyla ona döndüm. "Afferin benim güzelime." öbür eliyle de saçımı karıştırdı. bense ona dönüp kocaman sırıtıp vücudumu tamamen ona yasladım. Bu şekilde huzurlu bir şekilde duruyorduk ta ki damlanın dürtükleyerek kantine gitmemiz konusunda bizi taciz edinceye kadar. 

Kantine gitmek için dışarı çıktık ama Mertin çişi geldiği için tenefüsün yarısı onu beklemekle geçti. Kantine gelince -bu arada gördüğüm en güzel okullardan biri çünkü kantinle sınıf aynı katta- en köşe masada oturan bi kaç taş gördüm. Bizimkiler sıraya girerken sıra dediğim öyle sıra değil herkesin iç içe girdiği bi sıra ben ve mert o taş varlıkların oturduğu masanın yanındakine oturduk. Mert kimi kestiğime bakınca 32 diş sırıtıp bana döndü "Şu çocuğa laf atarsan sana bir kutu tobleron alırım" tabi bunu duyar duymaz çevremde eolan hiç bir şeyi umursamadan anırdım 

"Vay vay vay analar neler doğruyo be. Şt hepsi senin mi yavrruum." Taşlar da dahil bütün kantin bi anda sustu ve bana uçan petito görmüş gibi baktılar. Tamam kabul anlık birazcık utandım. Bu sırada cenkler çoktan yanıma gelmişlerdi. Laf attığım çocuk bi anda sırıtmaya başladı "Evet ama istiyorsan ödünç verebelirim" Benim sırıtan yüzüm bi anda normal halini aldı ve çocuğa özürlüymüş gibi bakmaya başladım"Ayyy dünden razıyada bak sen. Hah erkek orospusu" Triple kalkıp kantinin çıkışına yöneldim. Derken bilin bakalım ne oldu ayağım takıldı ama düşmedim sadece tökezledim.

"Ay of ayak iki havalı çıkış yapalım dedik ona da sıç emi. Şerefsiz" bağırdım ayağıma ve ayağımı yere vurup çıktım kantinden. Mert arkadan hemen lafa daldı"Şey lara Knk tost orda kaldı." "Hassiktir. Neyse gidip alacaz artık. Ne demişler bu hayatta en hakiki müşrik 1 ilimdir 2 yemektir" Sert adımlarla kantine geri gittim. Içeri girince fark ettim bütün kantin hala kapıya bakıyodu. Galiba ilk günden fazla şaşırttım onları. Hızla gidip masadaki tostu aldım ve veletlerin(taşların) masaya bakarak dişlerini tosta geçirdim ve sertçe o parçayı kopardım. Sert sert çiğneyerek bizimkilerin yanına yani sına geri döndüm.

Güney (dünden razı) arkadaşlar işaretli yere kadar şimdiye kadar olayların aynısını ve bu olaylara güneyin tepkisini yazıcam.

Sabah kalktım işte. Hiç öyle alarmın sikici sesi, orospu güneş sayesinde filan değil baya kendim uyandım. Bu gün okula yeni bi grup geliyormuş. Daha kayıtlarını dün yaptırmalarına rağmen bütün okul onları konuşuyo. Normelde 2-3 kişi hariç yeni gelenleri pek umursamayız ama bunlar farklı. Her yıl hatta her dönem okuldan atılıyolarmış. En son ki okuldan atılma sebebleri de lavabotuarı patlamalarıymış. Kabul bu okulda masum sayılmaz ama Daha önce hiç lavabotuarı patlatan olmamıştı. Neyse zaten bi Iki gün konuşulurlar sonrada o kadar önemsenmezler.

Formamı giydim arabamın anahtarınıda alıp evden çıktım. Ha Araba konusuna gelirsek Evet arabam var evet ehliyetimde var. 18 yaşıma Daha 7 ay önce girdin. Neden hala lise 2deyim diye sorarsanız eğer bir yıl geç yazıldım. Bir yılda sınıfta kaldım. Arabama atladım ve okula doğru sürmeye başladım. Okula gelince arabayı park ettim ve sınıfa gittim. Zaten bi 5dk sonrada zil çaldı. Sınıfın yarısı ilkokul bebesi gibi koşarak görünce göz devirdim ve bizimkilere döndüm. Bizimkiler dediğim bartu,çağtay ve İrem . Çocukluktan beri arkadaşız sadece irem benim ikizim. Evet ikiz ama çift yumurta yani hiç benzemiyoruz. Biz sohbet ederken sınıfa 5 kişi girdi. 3 erkek 2 kız. Hiç kimseye bakmadan üç boş sıraya oturdular ve aynı anda başlarını sıraya koyup uyumaya başladılar. Bi süre Daha baktıktan sonra bütün sınıf eski haline döndü. Büyük ihtimalle o grubun dedikodusunu yapıyolar.

"Yeni Grup bunlar demek" bartunun konuşması ile masanın yeni konusunun o Grup olduğunu anladım. "yani o kadarda kötü değiller" Çağatay'ın lafını irem devam ettirdi. "Ay kızlar çok güzeldi. ama bende güzelim dimi" hepimize umutla baktı ben hafifçe tebessüm ettim onun bu haline. Çağatay iremin saçını karıştırdı "tabiki prenses sen dünyanin en güzel kızısın zaten." Biz böyle konuşurken içeri melda hoca girdi. Gördüğüm en boktan matematik hocası kadın. Kimse ayağı kalkmadı çünkü burası biiiiir kolej.

Önlerden bi inek "Hocam sınafa yeni kişiler geldi." Abi bu ilk okulda kalmadımı. "biliyorum çocuklar" Yenilerin uyuduğunu görünce "yavrum"diye cırladı. Kızlardan biri dışında hepsi bildiğiniz yerlerinden zıpladılar hatta bi tanesi yere düştü. O anki şokla konuşmaya başladı.

"Bismillahirahmanirahim o nasıl ses amk" Hocaya bakar bakmaz sustu ve bariş işareti yaparak "sorry" dedi.Hoca çocuğa özürlüymüş gibi baktı ve yerine geçik oturdu. Zaten çocuta tınlamışa benzemiyodu. Çocuğun bu haline güldük kendi aramızda. Tepkisi cidden komikti. 

  Hoca tam dersin ortasındayken bakışları yeni gelen kıza kaydı. Aha kız sıçtı bu karı biriyi kafaya takınca öyle kolay kolay rahat bırakmaz. Hoca kıza bakarak konuşmaya başladı. "Kızım sana soruyorum soruyu" Yanında arkadaşı kızı dürterken hoca çocuğa bağırdı "Olum bırak bilemezse 0 alıcak" dedi ve soruyu sormaya başladı yazmıyodu bile. Tabi bütün sınıf biliyodu kıza inat yaptığını. Hoca soruyu bitirdikten bi kaç saniye sonra kız kafasını kaldırıp cevap verdi. "238,4569" tabi bizim grupta dahil bütün sınıf şaşırdı. Hemen sonrada zil çaldı zaten. Haca arkasını dönüp sınıftan çıkarken kız arkasından dil çıkartıp hareket çekti. Tatlı bir kıza benziyor.

Bartu "kafa dengiye benziyolar." Ona cevap veren çağatay oldu "aynen. Neyse hadi kantine gidelim" Biz kantine gittik ve en köşedeki masaya oturup sohbet etmeye başladık. Biz sohbet ederken bi kızın bana bağırdığını duydum.

"Vay vay vay analar neler doğuruyor bee. Şşşt hepsi senin mi yavrum" Bi dakika bu yeni kız değil mi ya. Ne yani orospumuymuş. "evet ama istiyosan ödünç verebilirim" Kızın sırıtan yüzü bi anda normale döndü."Ayyy dünden razıya bak Sen. Hah erkek orospusu" dedi ve trip atarmış gibi yerinden kalktı. Evet şuan çok önemli bi şey Fark ettim. Kız orospu değilmiş. Tam bu giderken ayağı takıldı ve hafif sendeledi. "Ay of ayak iki havalı çıkış yapalım dedik ona da sıç emi. Şerefsiz" bağırıp ayağını yere vurdup çıktı kantinden. Tabi peşinden de diğerleri.

Aslında bi bakıma çok tatlı. Diğer kızlar gibi cırlamadı en azından. Ben tam kapıya bakarak bunları düşünürken kız tekrar kantine geldi. Kapıdan görünce bi durdu ve kantine özürlü bi topluluğa bakıyomuş gibi baktı. Bende neye baktığını anlamak için kantine baktım ve o an Fark ettim. Tek kapıya bakarak düşünen ben değilmişim. Bütün kantin kapıya bakıyomuş. Okulda ilk defa böyle bi kızla karşılaşıyorum. Garip.

Kız Hemen nasada Duran tostunu aldı bizim masaya Daha doğrusu bana bakarak tostundan sert bi ısırık aldı ve serf sert çiğneyerek çıktı kantinden. O çıkar çıkmaz ben kahkaha atmaya başladım. Herkes bu sefer bana bakmaya başladı. Bende gruba itafen konuştum.

"gençler bu yıl çok eğlenicez."

Yeni LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin