Bölüm 18

1K 55 12
                                    

Hatırlatma:

  Biz kahkaha atarken bi anda içeri güneyler girdi ve hepimizi tek tek süzdüler. İlk konuşan güney oldu. "Ne olduğunu sormiyicam. Kaldırabilceğime emin değilim." biz daha çok kahkaha atarken bize onlarda katıldı.  

 Bu gün nihayet hastaneden çıkıyorum. Böyle diyince büyük bi olay atlattım da haftalarca hastanede yatmışım gibi oldu ama napiyim bana göre burda 1 saat 1 yıl gibi. "Lara hadi be kızım alt tarafı üstünü giyicen." t-shortü kafamdan geçirdim. "Ege,erhan,cenk,emre biriniz alın şunu ya. Deminden beri her saniye bi cümle söyliyip duruyo. Bildiğin Cezayı göt etti çocuk." cümlemi bitirmemle odadan çıkmam bir oldu.

 Ben çıkınca herkes bi birbirine baktı. Ben olayı anlamazken ilk konuşan ege oldu. "Şey sizce de bu biraz garip olmadı mı. Kim getirdi giysiyi?" herkes bi anda merte dönünce mert hemen ikıi elinide havaya kaldırdı. Ben de bi kendimi süzdüm. Alt tarafı pikaçhulu pişama tulum giymişim ne var ki bunda. "Bence güzel ya. Hem hastayım ben" hepimiz bu tarz olaylara alışık olduğumuz için kabullenip dışarı çıktı. Dışarı çıkıp yürümeye başlayınca 2-3 adım atmıştık ki emre bi anda durup bize baktı "Eee acaleyle geldik araba yok" "Boşver taksi çeviririz şurdan hemen." erhanın sözüyle hepimiz yola devam ediyoduk ki bi anda önümüzde bi corvetto araba durdu. Bu araba güneyin değil mi lan derken arabadan günay indi. "Valla gençler siz istediğiniz gibi takılın larayı ben alıyorum" bana cevap hakkı vermeden kolumdan tutup bi anda araba bindirdi. Bizimkilere de asker selamı verip sürücü koltuğuna geçti ve gaza bastı. 

 "Nereye gidiyoruz" güney bana kısa bi bakış atıp önüne döndü "Öncelikle saat daha sabahın 07:30 olduğu için kahvaltı yapıcaz" hemen olduğum yerde doğrulup vücüdumu güneye döndürdüm "Harbi mi. Valla inanır mısın çok acıkmıştım. Ne yesek. Ya da nereye gitsek.. Buldum buldum bi-" "Bi sus be kızım götürüceğim vardıysa bile şuan vaz geçtim allah allah ya" ben hemen önüme dönüp suç işlemiş çocuk gibi başımı öne eğdiö. "Pardon" güney bi süre bana bakıp önüne döndü. "Yemin ediyorum seni tanımasan şuan sana inanıp özür diliyicem" bi anda başımı kaldırıp güneye dil çıkardım. "Şaka bi yana nereye gidiyoruz" "Süpriz"derin bi oflamadan sonra arkama yaslanıp yolu izlemeye başladım.

 10dk yol sonunda geldiğimiz yer çok güzeldi. Manzarası filan yoktu ama güzel bi yerdi. İçeride genellikle çocuklarıyla beraber ailelerin geldiği yerdi daha çok ama bizim gibi 2-3 sevgili de vardı. Biz hemen bi masaya oturup garsonun gelmesini bekledik. "Güzel yermiş" güney bana katılırcasına başını salladı. "Aynen ailecek sık geliriz buraya. Sizi var mı ailecek gittiğiniz yer filan." ben telefonumu çıkarırken konuşmaya başladım. "Biliyosun annem zaten yok. Onun dışında babamla biz çok fazla bir araya gelmeyiz genellikle egelerle bizim evde kalırım. Babamla maç vakitleri ve Erhanların aileleriyle buluşucağımız zaman dışında çok bir araya gelmeyiz. Yanlış anlama babamla aram ne çok kötü ne çok iyi. " güney bi süre bana baktı "Peki egeler hiç evlerine gitmiyolar mı her gece birlikte mi kalıyosunuz." 

 Ben hemen başımı hayır anlamında salladım "Gidiyolar tabi hatta ben haftanın 5 günü o evde kalıyosam onlar 1-2 gece anca kalıyolar. Tabi onlar yokken evde benim de içim şişiyo. Hatta en ufak tıkırtı da ödüm bokuma karışıyo hatta o yüzden bazen eve giderim. Yemek konusunda biz babamla eve söylemeyi tercih ederiz. Hep fast food takılırız." başını salladı. "Eğer egelerle olan evde tek kalırsan beni çağırabilirsin " bende başımı salladım. Biz böyle konuşurken çoktan menüler gelmişti ama biz menüye bakmadan kahvaltı tabağı söyledik. 

  Kahvaltı tabakları gelince hemen telefondan kamerayı açtım. "Güney hadi fotoğraf çekilicez." güney hemen kameraya dönüp gülümsedi. Fotoğrafı çeker çekmez instagrama attım. Fotoğrafın altına 'Kudurun O artık sahipli' yazıp etiketledim. Güneyin yemeğe başladığını görünce bende ayı gibi daldım. Ben başımı kaldırmadan ağzıma ne bulsam doldurduğum için yanaklarım şişebiliceği son evreye kadar şişti. "Lara bi baksana" başımı kaldırır kaldırmaz fotoğrafımı çekti. "Bunu ana ekran fotom yapıcam." ben ona kaşlarım çatık bakınca masadan öne atılıp iki eliyle yanaklarımı tuttu. Tam  o anda sağımızdan flaş sesi geldi. İkimiz de bi anda oraya dönünce yan masada oturan kadının fotoğrafımızı çektiğini anladım. Evet biliyorum çok zekiyim. Kadın ona baktığımızı görünce suçlu gibi başını eğip "Pardon çocuklar çok güzeldiniz bende çekiyim dedim." ben hemen ağzımdakileri yutup kadının yanına gittim. "İyi yapmışsınız şey numaramı versem bana fotoğrafı atar mısınız." kadın hemen telefonundan bi şeyler yapmaya başladı. "Tabi kızım tabi. Sen numaranı ver" ben kadına numaramı verdikten sonra benim telefonumdan mesaj sesi geldi. Kadına teşekkür ettikten sonra hemen masaya döndüm.

  Yaklaşık yarım saat sonra yemiğimizi bitirdikten sonra kalkıp yola koyulduk. "Eee nereye gidiyoruz." güney  tam konuşucakken lafını kestim "Yine süpriz diyiceksen sus." güneyin susmasıyla kaşlarım çatıldı. "Cidden mi. Peki öyle olsun" kollarımı göğüsümde bağlayıp trip atarca cama döndüm yandan güneyin gülme sesi geldi ama umursamadım.

 5 dakikalık yol sonunda geldiğimiz yer deniz kıyısıydı ama öyle bi kıyı değil daha çok balıkçıların balık tuttuğu bi kıyı. Güney inip bagajtan olta takımıyla oturak çıkardı. Ben de inip güneye yardım ettim ve oturup balık tutmaya başladık. Yaklaşık 10dk olmuştu ama ben bi balık bile yakalayamadım. Ben diyorum çünkü güney ayısı 3 tane yakalamıştı. Bi anda oltam da hareketlilik hissedince hemen yerimden kalkıp "Tuttum tuttumç" diye bağırmaya başladım. Güney oltaya elini koyup çektirmeye başladı. Oltanın ipi denizden çıkınca küçük bi balık yakaladığımı fak etmemle hemen onu oltadan çıkarıp denize attım. Güney bi anda bana dönünce "Ne yapiyim daha yavru bi şey bırakta denizin tadını çıkarsın." o da omuz silkince balık tutma nöbetimiz tekrar başladı.

 Kısa biliyorum ama bi daha ki bölüm bi aksilik çıkmassa yarına gelicek.

Yeni LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin