Bölüm 15 "Basıldık"

1K 51 4
                                    

Hatırlatma:  

Buraya geleli yaklaşık 40-45dk olmuştu. Biz güneyle bizimkiler hakkında konuştuktan sonra güney içki getirmişti ve yaklaşık yarım saattir içki içiyoduk. "Sen benim -hıçkırık-sin kızım. İs -hıçkırık- tesende isteme -hıçkırık- sende. Sen varya sen çok gıcık ve zor bi kızsın. Erkekleri o kadar benimsemişsin ki hiç birine yan gözle bakmıyosun. Sürekli et -hıçkırık- rafında erkekler dolanıp duruyo. Bu ç -hıçkırık- çok katlanılmaz bir şey." kaşlarımı çatıp dik dik ona baktım. "Hah! Diyene bak. Sen ta -hıçkırık- bi farkında değilsin ne kadar yakı -hıçkırık- şıklı olduğunu. Böyle yakışıklı birinden hoşlanmak çok zor." Güneyin yüzünde sarhoşca ama çok hoş bir gülümseme oldu. "Seni seviyorum" benim yüzümüde bi an onun ki gibi bir gülünseme doldurdu. "Bende seni" biz tam birbirimize yaklaşırken bi anda kapıdan kilit sesi geldi. "Ben geldiim."

"Ben geldiiim" içeriyi bir anda tanımadığım bi kadının sesi doldurdu ki bu ses büyük ihtimal güneyin annesinin. Güney ve benim sesi duyduğumuz an gözlerimiz birbirleri ile kapışırcasına irileşmaya başladı. Ben hemen güneyi ittim ama geç kalkımştım kadın çoktan bizi görmüştü. Güney hemen toparlanmaya çalıştı"A- an-an-anne senin-senin ne işin var burda" kadın da olayları yeni fark etmiş olucak ki bi anda yüzünden şok ifadesi gitti ve yerine daha kurnazca bir sırıtma geldi. "A a oğlumun evine de gelemiyiceksem ne yapiyim ben. EE arkadaşınla tanıştırmiyicak mısın beni." kadının bakışlarının bana dönmesiyle hemen bakışlarımı kaçırdım. Güney bi anda sırıtmaya başlayıp boğazını temizledi ve bana kısa bir bakış atıp annesine döndü. "Tanıştıriyim annecim kız arkadaşım lara" benim gözlerim yerinden çıkmak istermiş gibi ileri atıldılar.

   "Memnun oldum kızım. Ben de güneyin annesi Meral." bi süre bakıştıktan sonra ben olayı fark edip hemen güneyin annesinin elini sıktım ve "Ben de memnun oldum efendim. Şey ben bi şey şey yapıcaktım da o yüzden buraya şey yaptım şey yaptığıma göre artık şey yapabilirim.  Neyse ben çok şey yaptım görüşürüz." ben tam rezil konuşmamdan sonra kapıya doğru giderken meral teyze kolumu hafifçe tutup gitmemi engelledi. "Nereye kızım gel otur bi konuşalım merak ettim oğlumun gönlünü çalan kişiyi." "O zaman siz oturun ben kahve yapıp geliyorum." güneyin emrivakisiyle meral teyzeye çaktırmadan güneye sikici bakışlar atmaya çalıştım. Onun ise tek yaptığı sırıtıp içeri gitmek oldu.

Güney salondan çıkar çıkmaz meral teyze bana döndü. "Eee laracım annen baban nasıllar." ben yüzümde ki hafif  olan tebessümden zerre zırnık kalmadı bir anda.  "Şey benim annem benim doğumumda ölmüş. Ama yanlış anlamayın babamla aram çok iyidir. Hatta bazen onu babam gibi değilde arkadaşım gibi görürüm. Kendisi şuan Umut holdingin yöneticilerinden biri. Hamit Özdemir." benim bu kısa ama öz açıklamamdan sonra yüzünde hafifce ama anlamlı nir tebessüm oldu. "Başın saolsun canım inan bilsem sormazdım" ben ufak bi tebessüm ettikten sonra "Yoo nerden bilebilirdiniz ki sonuçta." meral teyze başını salladı. "Demek baban umut holdingin sahiplerinden biri. Yanlış bilmiyorsam hamit ile beraber bir kaç dostunun daha şirketi. Yani ortak şirket." "evet aile dostlarımızla beraber ortak kurulan bir şirket" bu sırada güney elinde iki bardakla içeri girdi. Bi tanesini benim önüme diğerini de meral teyzenin önüne koyunca meral teyze bize dönüp konuşmaya başladı "Eeeee siz nasıl tanıştınız" içtiğim kahve boğazımda kalınca hayvan gibi öksürmeye başladım.

 Güney sırıtarak sırtıma vurmaya başladı "Sakin ol aşkım ben anlatırım anneme" ben gözlerimle güneyi dövmeye çalışırken o bundan hiç etkilenmeden annesine döndü "Bi gün bizimkilerle kantinde otururken lara ve arkadaşları geldi. Zaten taa o kapıdan girince ilgimi çekmişti o. Sonra arkadaşları yiyecek bir şeyler alırken o bizim masaya gelip arkadaş olmak istediğini söyledi. E tabi biz de dururmuyuz hemen kabul ettik. Öyle öyle vakit geçire geçire alıştık birbirimize. Ve bi bakmışım köpek gibi seviyorum" meral teyze bana döndü ve sıcacık bir gülümseme yolladı.

  Bir anda salonda telefonumun sesi yankılanınca hemen ceplerimde telefonumu aradım. Tel efonu bulur bulmaz kim olduğunu görünce açtım. "A- alo cenk." "Lara acilen bizim mekana gel" "t-tamam he-hemen geliyorun" telefonu kapatır kapatnaz meral teyzeye döndüm. "Şey izninizle benim acilen gitmem gerekiyo" meral teyze hemen ayaklandı "tabi kızım tabi. Arada gel konuşalım" "tabi tabi" ben tam çıkarken güney beni tutup sarıldı. Kulağıma bir tek benim duyabiliceğim bir şekilde "Ne olursa olsunsakın ama sakın kendini üzme her şey elinde sonunda biter. İyi veya kötü." ayrılınca hafif tebessüm ettim ve arkamı dönüp acele ile park ettiğim motoruma binip mekana gitmeye başladım.

Mekan: Eskiden şirket için kulllanılan küçük bir depo. Duvarlarında erhanların yaptığı graffitiler var. Onun dışında küçük bir televizyon 1 tane 3'lü i tane 2'li koltuklar ve yerde bir sürü armut koltuklar var. Aynı zamanda varil ve boyalı lastiklerle etraf dekore edilmiş. 

 Mekana gelince hemen motoru park edip içeri girdim. Herkes her zaman ki gibi oturuyodu. "Ben geldim" ege sert bir şekilde "Gel otur" dedi. Hemen emrenin yanına oturdum. "bak belki fazla abarttık ama inan bana gerçekten çok endişelendik. Yine eskisi gibi olucan diye. Anlıyosun değil mi bizi." benim başımı sallayınca egenin sözunu cenk devam ettirdi. "Hadi her şeyi geçtim bize neden tuvalete gidiyorum dedin ki kızım. Açık açık muratla konuşmaya gidiyorum deseydin biz karışmazdık ki." "Ben biliyorum ama. Ne biliyim bir an kızarsınız sandım. O zaman barıştık mı." Herkes bi süre birbirine baktı ve bi anda hepsi üstüme uçtu. Ayrılır ayrılmaz mert konuşmaya başladı. "Knk ama ben dedim onlara abartmayın bi şey olmaz ona diye de kimse dinlemedi." erhan mertin kafasına vurdu direk. "S*ktir lan telefonda sinir krizi geçiren kimdi acaba" mert omuz silkip geçti.

 "O zaman asıl bonbayı veriyorum" ben bunu diyince etrafta ki konuşma bir anda sonlanıp herkes bana odaklandı. "Biiizgüneyleçıkıyoruz"  o kadar hızlı konuştum ki  anladıklarını düşünmüyorum. "Kim kimi ne yakıyo" "Şey biz güneyle çıkıyoruz" herkes bi süre donduktan sonra ilk konuşan emre oldu "N-n-ne yapıyosunuz" "Şeyy çıkıyoruz." "Baya böyle sevgili gibi" ben başımı salladım "evet" bi süre bana dik dik baktıklarından sonra. Yüzleri yumuşadı. "Eee anlat bakalım nasıl oldu"

Akşama kadar burda takıldıktan sonra motorlara binip eve gitmeye başladık. Kırmızı ışıkta durunca bizimkilere dönüp motoru bağırttım. Bu bizim aramızda yarış yapma anlamına geliyo. Onlarda aynı şekilde karşılık verince ben motoru boğmaya başladım ve yeşil yanar yanmaz yardırdım. Geçen gün keşfettiğim kestirmeye sapıp daha çok gazlamaya başladım. Bir anda önüm bir sürü araba çıkamasıyla bur da araba yarışı düzenlediklerini anladım. Katılırdım ama şuan zaten bir tane yarıştayım. Ben tam onların arasına karışmış geçmeye çalışıyoken arkadan siren sesleri geldi. "S*ktir s*ktir s*ktir" 

 Evet yeni bölüm buumarım seversiniz tatilde bölümler çabuk gelicek.

Yeni LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin