0.4

663 38 6
                                    

Keyifli okumalar!

Bölüm şarkısı;  Feride Hilal Akın - Hep Sonradan

🍃

"Ne öImek nefessiz kaImaktır ne de yaşamak nefes aImaktır. Yaşamak; seviImeyi hak eden birine yaşamını harcamaktır."

Ne ben leylayım ne de sen mecnun
Ne sen yorgun ne de ben yorgun
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu

Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan

Ne sen bulutsun ne de ben yağmur
Ne sen mağrur ne de ben mağrur
Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu

Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan , sonradan

Sıla depresyona bağlamış halde şarkıyı dinlerken ben kafamı arabanın camına sıkıştırıp nefesimi kesmek istiyordum. Sesi de güzel değildi ki! Bu acıya daha fazla katlanamazdım! "Yetherrr! sıla ! Yeter!!" diye inledim.Beni takmadan devam edince elimle ağzını kapadım depresyona girmesinin sebebi sesinden daha kötüydü neymiş arasın takipçilerinin yarısından çoğu kızmış da arasa bakıyorlarmış da bundan bize ne aras bizim hiçbir şeyimiz değil desem de fayda etmedi.

" Sıla hadi sahile gidelim azıcık hava alırız. Olmaz mı? " dedim ufacık bir umutla

" neden olmasın " dedi bende daha fazla beklemeyerek sahile sürdüm arabayı aslında kaçmamın tek sebebi sılanın ağlamasına dayanamamdı . O her ağladığında benim de gözlerim dolar onu teselli edemezdim bu nedenle yanımda ağlamamalıydı. Sahile geldiğimizde hafif esiyordu ve biz ceket almamıştık .Kumsala doğru yürüdük ve oturduk. Hava bayağı esiyordu fazla üşüdüğüm için ellerimi kollarıma sürtüp biraz da olsa ısınmak için çabaladım. Sılaya baktığımda oda aynı şeyi yapıyordu.Soğuğu umursamamaya çalışarak denizi izledim.Denizin huzur verici maviliğini seyrederken önüme bir metre boyunda üzerinde sade bir kazak ve dizleri yırtık bir pantolon ile elindeki peçeteyi bana uzatan küçük bir erkek çocuğu geldi. Soğuktan moraran dudakları ve çekingen yüz ifadesi ile, "Abla, peçete almak ister misin?" Dedi. Gülümsedim.

" Bizim de şuan da peçeteyi ihtiyacımız vardı." Diyerek çantamdan cüzdanımı çıkardım. Önümde duran çocuğa 20 tl verdim. Parayı elimden alıp cebinden bozuk para çıkarmaya çalışırken elimde durdurdum. "Hayır hayatım gerek yok. Ben bozuk para taşımayı pek sevmem." Deyip elindeki peçeteyi alıp sılaya verdim. Hava iyice soğumaya başlamıştı ve sılanın kalkmaya niyeti yok gibiydi ama benim kıçım donmuştu burada. Sılayı nasıl ikna edeceğimi düşünürken önümde küçük bir kız çoçuğu durdu elinde ince bir battaniye vardı. Bana uzattı ve

" Şeyy bunu bir abi size vermemi istedi de " dediğinde anlamazca ona baktım.

" Kimmiş o abi? Söyledi mi sana kim olduğunu " Hayır anlamında kafasını iki yana salladı.Gülümsedim ve elindeki battaniyeyi aldım. Normalde almazdım ama burada kıçım dondu yani almam lazımdı.Tam battaniyeyi üzerime seriyodum ki telefonuma mesaj geldi.

Bilinmeyen numara: Almayacaksın sanmıştım almasaydın yanına gelecektim iyi ki aldın.

Sebepsiz bir şekilde içimden konuşma isteği geldi , sılanın zırlamasını dinlemekten iyidir diye düşündüm.

Elya: Almayacaktım aslında.

Bilinmeyen numara : Bana kendi isteğinle cevap mı verdin sen.

Elya: Evet biraz öyle oldu. O kadar çok yazıyorsun ki.

Bilinmeyen numara : Sevdiğimden hep bunlar.

Utanmıştım aniden böyle şeyler söylememeliydi utangaç bir insandım ben bir kere, ne yazacağımı bilmediğim için bir şey yazmadım. Saate baktığımda baya geç olmuştu. Yarın şirkete gidecektim babamla ertesi gün ise şu aptal davet vardı. Sılaya baktığımda yavaş yavaş uykusunun geldiğini anladım.

" Sıla kalksak mı artık hem üşüdüm, hem de geç oldu yarın şirkete gideceğiz."

" Olur zaten kıçım dondu burada, benim depresyonum bu kadar ." Onun bu haline güldüm onun üzüntüsü bu kadardı işte. Koştura koştura koştura arabaya bindik.Önce sılayı bıraktım sonra eve doğru sürmeye başladım.Eve girdiğimde annemler salonda benim hakkımda tartışıyorlardı. Annem babamın çok üstüme geldiğini , babam ise annemin çok vurdum duymaz olduğunu savunuyordu. Benim hakkımda tartışmaları beni rahatsız etmişti onların kavga sebepleri olmak istemiyordum. Birden odaya girdim beni görünce sustular.

" Devam edin siz " dedim. Annem bana dönüp

" Ne zaman geldin? " dedi.

" Çok olmadı neyse siz devam edin ben uyuyacağım." Babam

" Yarın geliyorsun dimi ? "dedi. Olumlu anlamda başımı salladım.Hemen pijamalarımı giyip uyku pozisyanuna geçtim bu sırada mesaj geldi.

Bilinmeyen numara : Ben en çokta, sen uyurken seni izlemeyi hayal etmeyi seviyorum... İyi geceler.

Elya: İyi geceler.

🍃 

Helloooooooo! Merhaba canım okuyucularım. Nasılsınız!  ❤

Vote ve yorum yaparsanız çoook mutlu olurum!

İnstagram: ozgeoztuncx  

Kalbimin MimarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin