1.1

542 41 35
                                    

Merhabalarrr!

Bölüm şarkısı; Yaprak Çamlıca - Gurur

🍃

Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terk edilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.

Sonunda geldiğimizi Sıla'nın dürtmesiyle anladım. " Elya kaç saattir uyuyorsun. Hadi. Geldik." Kendime geldiğimde bedenim beni taşıyamayacakmış gibi çok halsizdi. Normalde bu şekilde uyuyamazdım ama uğraşacak bir şey yoktu. Ayrıca telefonumun şarjı da bitmişti. Ayağı kalktığımda küçük bir baş dönmesi yaşadım. Otobüsten inip bavullarımızı almak için muavinin gittik. Bavulları beklerken boş boş etrafa  bakıyordum.

   Otagardan çıkarken etrafıma bakındım. Ne kadar kalabalık bir yerdi. Her çeşit insan vardı. Hepsi bir telaş içindeydi. Bavulları alıp Asrın'ları beklemek üzere bir köşeye geçtik. Asrın'ları beklememizin nedeni onların İzmir'e dün gelmiş olmalarıydı. Bizim bundan buraya gelirken haberimiz olmuştu. Aras ben uyurken sılayı arayıp bizi almaya geleceklerini söylemiş. Şuan da ortalıkta yoktular

Önümüzde bir araba durduğunda içine baktım. Arabanın içinde Aras'ların olduğunu gördüm. Arabadan inip yanımıza geldiklerinde Asrın bir şey demeden önündeki valizlerimi eline aldı. Aras önce sılaya sonra bana selam verdi ve sılanın yanındaki valizleri alıp bagaja koymaya başladı. Aynı zamanda da sılanın çok fazla valizi olduğu için sitem ediyordu. Bu da sılanın sinirlenmesine sebep olmuştu.

" Ne dedin anlayamadım." dedi chuky (çaki) gibi gözlerini belerterek sıla.

" Az getirmişsin gardırobu getirseydin." Sıla onun bu sözüne de sinirlenmişti. Ama Aras azıcık, minicik, küçücük haklıydı. Tam tamına beş valiz az değildi yani. Bense üç tane getirmiştim.

" Ver valizlerimi taşımanı istemiyorum. Ben koyarım bagaja, zorsunacaksan hiç dokunmasaydın. Bak asrına Elya'nın valizlerini sesini çıkarmadan taşıdı." diye çemkirdi. Aras kulağını kapayarak.

" Tamam ya bir şey demedim sen haklısın." dedi. Tartışma daha fazla büyümesin diye arabanın kapısını açıp sılayı içine ittim. Asrın valizlerimi taşımayı bitirdiğinde teşekkür ettim. Başını belli belirsiz salladı. Arabaya bindik arasta işini bitirip ön koltuğa oturdu. Asrın arabayı çalıştırmaya başladığında aklıma bir şey dank etti. Sahi arabayı çalıştırdı ama nereye gidecektik biz. Bildiğim kadarıyla Vedat bey bir ev ayarlayacaktı ama ayarladı mı? Hiçbir fikrim yok. Merakla kafamı öndeki iki koltuğun arasındaki boşluktan uzattım.

" Biz nereye gidiyoruz ?" Asrın istifini hiç bozmadan.

" Şimdilik otele babam evi tuttu ama dekoru beğenir misiniz emin olamadı. Bu yüzden otele gideceğiz. Sonra eve geçeriz beğenmediğiniz bir şey olursa veya bir eksik bulursanız. Ondan sonrada avm'ye gideriz."dedi. Olumlu anlamda kafamı salladım. Arkama yaslanıp yolu izlemeye başladım. Ama arabanın her tümseğe geldiğinde zıplamasından dolayı bir türlü moda girememiştim.

Canım sıkıldığı için Whatsapp'a girerek Sıla'ya mesaj attım. Neden mesaj atıyorsun zaten yanında derseniz. Asrın'lar burada olduğu için rahat konuşamam.

Siz: Ya bir şey diyeceğim.

Sıla mesaj sesini duyunca telefonunu eline aldı. Mesajı okuduğunda bana ters ters bakmaya başladı.

Sıla: Neden sesli bir şekilde söylemiyorsun?

Siz: Asrın'lar var rahat konuşamam.

Sıla: Söyle başımın belası ne oldu?

Siz: Galiba heyecan yaptım. Biz bunlarla aynı evde nasıl kalacağız ya.

Kalbimin MimarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin