( Okuyucusu olmayan hikayeye yeni bölüm ekleyip kafa dağıtmak..)
Keyifli okumalar!
Bölüm şarkısı; D.Ö.R.T - Kim Ölü Kim Diri
🍃
Ve aşk. Herkesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamamaktı.
Yataktan kalktığımda.Son zamanlarda alışkanlık haline getirdiğim şekilde; ayaklarımı yere sürte sürte yürüyordum yine. Bir şeyleri kafama takıp, düşünmeye başladığım zaman istemsiz edindiğim bir davranış olmuştu bu. Ancak elimde değildi, düşüncelerim sanki bana çok ağır geliyor, ben de onları daha kolay taşıyabilmek için ayaklarıma daha çok yükleniyordum. Bugün bu şekilde olmamın sebebi ise yarın akşam şu aptal davetin olacak olmasıydı. Yani o kadar insanın önünde konuşacak olmak beni tedirgin ediyordu. Daha fazla düşünmeyi bırakarak aşağıya indim. Mutfağa girip kahve yapmasını istedim hizmetliden onun kahveyi yapmasını beklemek için salona geçip koltuğa uzandım.Telefonumu elime aldım dün bir aptallık yapıp iyi geceler yazmıştım. Konuşmaya tıkladığımda mesajımı görmemiş olduğunu gördüm.Konuşmadan çıkıp telefonu cebime koydum ve kahvemi almak için mutfağa gittim. Tam mutfağa girdiğim sırada telefonuma mesaj geldi.
Bilinmeyen numara :Her gün hiç bıkmadan ve usanmadan yaptığım tek şey seni sevmek. Bir günaydın mesajıyla başlıyorum seni sevmeye ve gün içinde seni düşünerek yaşamaya devam ediyorum... Günaydın en güzel alışkanlığım.
Bilinmeyen numara : Sen dileyince daha iyi geçti geceler
Dün iyi geceler yazdığım için utanmıştım şuanda bişey yazmalı mıyım diye düşündüm ama aklıma bişey gelmeyince boş vererek telefonu tekrar cebime koydum. Kahvemi alıp yukarı çıktım.Yatağıma uzandım. Uzun zamandır ilişki yaşamamıştım. Ve açıkçası yaşamaktan da korkuyordum. Korkmamın nedeni açıkça belliydi geçmişte yaşadığım birçok olay beni korkuya doğru sürüklüyordu ve bundan yorulmuştum artık, bir insanı sevmek veya sevildiğini bilmek bana bayağı uzak bir duygu olmuştu.Mor battaniyemi ayaklarımla üstümden sıyırıp, hafifçe doğruldum ve sırtımı krem renkli, tahta yatak başlığına dayadım. Gözlerimi odamda gezdirdim.Akşama balo vardı ve ben yatıyordum sıla duysa beni öldürebilirdi. Ama ben öyle bir yere gitmeden çok önce ne giyeceğini düşünen kızlardan değildim. Tabi ki de ne giyeceğimi düşünüyorum fakat uzatmadan o an içimden ne giymek geliyorsa onu giyerdim.Sıla da benimle aynı düşünceye sahipti bu yüzden anlaşabiliyorduk. Her neyse ayağa kalkıp kitaplıktan bir kitap aldım ve okumaya başladım...
Kitabı bıraktığımda saat 4'e geliyordu hazırlanmam gerekiyordu artık. Annem kuaföre gitmişti ben gerek duymamıştım.Dolabın karşısına geçtim ve ne giyebileceğimi düşünmeye başladım. Açıkçası abiye tarzı elbise giymeyi seven bir kız değilim. Giyeceklerimi kafamda oluşturduktan sonra kıyafetleri dolaptan çıkardım. Saçlarımı ve makyajımı kendim yapacağım.Makyajımı ve saçımı yaptıktan sonra kıyafetlerimi giydim hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Mimarı
Teen FictionKalbimin Mimarı adlı ilk hikayedir ! Hikayede texting olan bölümlerde var. Beni ilk gökyüzü kandırdı."Ben maviyim" dedi.Aslında beyazdı.O sonsuz olmayı temiz olmaya tercih etti.Sonra zaten beni kandıran kandırana... Gökyüzüm mavi, bulutlarım beyaz...