Keyifli okumalar!
Bölüm şarkısı; Ekin Uzunlar - Son Bir Kez
🍃
Deli bir viraneyim sokaklarında, ömrümü adamışım ismine. Ya benim olacaksın, ya da ben kendimden vazgeçeceğim bu sonbahar akşamında ....
Elimdeki fotoğrafa baktım.Fotoğrafa baktığımda surat ifademin değişmesine mani olamadım. Fotoğraftaki bendim...
Şaşkınlıkla asrına baktım. O da ne yapacağını bilmez bir şekilde karşımda duruyordu." Bu fotoğrafın senin yastığının altında ne arıyor ?"
Asrın soruma karşılık olarak olduğu yerde ağzının içinde bir şeyler geveleyip durdu. Cevap beklercesine gözlerinin içine baktım. Verecek bir cevap aradığı her halinden belliydi.
" Aa kaybettiğim fotoğrafın burada ne işi var?" diye bir ses geldi arkadan. Arkama doğru baktığımda sesin sılaya ait olduğunu gördüm. Yanıma gelip elimdeki fotoğrafı aldı. "Kaybetmiştim galiba asrın bulup almış." dediğinde şüpheyle asrına baktım.
Normalde inanmayacağım bir sözdü ama sıla diyorsa bir bildiği vardır üstelemenin gereği olmadığını düşündüm. Aklıma çamaşırlar gelince " Neyse ben şunları götüreyim." dedim.
Sıla
"Evet seni Elya'dan kurtardım. Şimdi dökül bakalım o fotoğraf ne arıyor sende?" deyip koltuğa oturduğumda asrın sabır çekti. Ve karşımdaki yatağına oturdu.
" Birlikte çalışacağımızı öğrenince araştırma yaptırdım azıcık bu fotoğraf da ondan kalma bir şey." dediğinde alaycı bir ifadeyle yüzümü gösterdim " Bak bakalım yüzüme yedim mi sence ?" dediğimde sıkıntıyla yerinde rahatsızca kıpırdandı.
" Bak anlatacağım ama-" dediği sırda kapı çalınmadan tabiri caizse hayvan gibi açıldı.
İçeri girenin aras olduğunu tahmin etmek zor değildi. Bizi görünce önce bir duraksadı. Sonra "Önemli bir şey konuşuyorsanız çıkabilirim." dedi.
Ben " Çık." derken , Asrın " Çıkma" demişti. Aras kararsız bir şekilde gözlerini ikimizin arasında gezdirdi ve " O zaman çıkmıyorum." dedi.
"Sen ne söylemeye geldin?" dedim memnuniyetsiz yaşlı teyze edasıyla " Akşam yemeğini dışarıda yiyelim diyecektim. Çok güzel balık yapan bir yer varmış burada. "dedi.
Umursamazca " Elya balık sevmez." derken garip bir şey olmuştu. Asrın da benimle aynı anda "Elya balık sevmez." demişti. " Arasa dönüp "rastgele bir restoran olur." dedim. Sonra asrına dönüp "Sen her şeyi fazlasıyla belli ediyorsun zaten ama yine de dikkatli ol." deyip gülümseyerek odadan çıktım.
Elya
Restoranda oturmuş siparişlerimizin gelmesini bekliyorduk. Asrın'larla aramız çok fazla iyi olmasa bile artık yavaş yavaş birbirimize alışmıştık. Sadece ufak tefek belli belirsiz gizemli davranışları var. Ama onları daha fazla tanıdıkça üzerilerinde ki bu garipliğin kalkacağını düşünüyorum.
" Uzun zamandır Amerika'daydınız İstanbul'a gelir gelmez de İzmir'e geldiniz. Sizce alışmanız uzun sürer mi?" dedi merakla asrın.
" Ben alıştım bile buraya." dedi sıla " Ben zaten daha önce de gelmiştim. Bu yüzden sorun olmadı." diyerek bende onayladım onu. Cümlemi bitirmemle garsonun önümüze yemekleri koyması bir oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Mimarı
Novela JuvenilKalbimin Mimarı adlı ilk hikayedir ! Hikayede texting olan bölümlerde var. Beni ilk gökyüzü kandırdı."Ben maviyim" dedi.Aslında beyazdı.O sonsuz olmayı temiz olmaya tercih etti.Sonra zaten beni kandıran kandırana... Gökyüzüm mavi, bulutlarım beyaz...