Her zaman ki gibi sıradan bir okul günü en iyi arkadaşım , can yoldaşım Nazlı ile beraber okula doğru gidiyoruz. Bu arada ben Cansu , Cansu Birce . Birce ailesinin tek çocuğuyum. Orta halli bir hayatım var. Bu sene lisede son senemiz. Üniversite sınavları için yavaş yavaş hazırlık yapıyoruz. Normalde okulu çok severim. Ama bu gün Matematik sınavımız var. Matematik en korktuğum ve en zorlandığım ders. Matematik sınavının olduğu günden nefret ede... Heyyyy ! bidakka bu gün benim doğum günümmm ! Nasıl unuturumm ! Üstelik Nazlı bile unutmuş.
-Nazlııığ
-Hıığ
-Bu günnnn ...
-Matematik sınavı vaaarr , dedi telefondan başını kaldırarak.
Somurttum ve
-Hayır şapşalcığım bu gün benim doğum günüm -,- dedim. Bana şaşkın gözlerle baktı ve
-Bak kızım emin misin ? Bi yanlışlık olmasın ?
-Ya Nazlı şaka mısın ya ? Doğum günüm diyorum kızımm 18 yaşındayım diyorum. Senden yarım yaş büyüğüm diyorum. Abla diceksin abla.
-Yaav tamam Cansu Apla kızma . Affet beni , dedi ve doğum günümü kutlayarak bana sarıldı.
* * *
Sınıfa girdiğimizde Hoca çoktan derse girmişti. Herkes her zaman farklı bir yere oturduğu için bugünlük Nazlı ile farklı yerlere oturmak zorunda kalmıştık. Ayakta oturacak boş yer ararken hoca bana Arda'nın yanını işaret etti. Bende hocanın işaret ettiği yere gidiyordum ki bidakka !?!? Hoca bana Arda'nın ARDA - A R D A yani kodlarsak Ankara Rize Diyarbakır Adana 'nın yanını mı işaret etti. Allah'ımmm sana geliyorum. Şimdi neden bu kadar şaşırdığımı merak edeceksiniz. Hemen söyliyim Arda benim aşık olduğum bir bey . Sarı saçları ve buz mavisi gözleri beni kendine hayran bırakıyordu. Ve ilginç olanı Arda'nın yanına kimse oturmazdı. Ve ben şimdi Arda'nın yanına oturmaya gidiyorum. İşte oturdum ve derin bi nefes aldım. Beni izliyordu bunun farkındayım ama ona bakamıyordum. Yeşillerim onun mavisine değerse heyecandan bayılabilirim. Bayılmak demişken gerçek bayılmak. Heycanlanınca veya korkunca bayılıyorum. İşte böyle lanet bi hastalığım var. İyileşmem için tedavi olmam gerekli. Ama tedavi için çok para istiyorlar ve ailemin bunu karşılayacak durumu yok. Bu yüzden bu lanet hastalıkla hayatıma devam ediyorum. Hala beni izliyor . Tam çantamdan kitaplarımı çıkarıyordum ki o baktığı için elim ayağıma dolaştı ve kitaplarımı düşürdüm. Almak için yere eğildim ve elimin üstüne bir el O_O Kafamı kaldırdım ve işte o buz mavilere bakıyordum. Sonra kafamı kitaplarıma çevirdim ve elimi çektim * yanaklarım yeterince kırmızı olmuştur zaten* kitaplarımı aldı ve bana uzattı tabi hafif bir tebessüm etmeyi eksik etmedi . Bende ellerim titrer bir şekilde kitapları aldım ve
-Te-teşek-kür e-ede-rim
-Önemli değil Cansu , dedi.
Ah lanet olsun kekelemiştim. Ama olsun bu seferlik bayılmadığıma şükrediyorum. Bayılsaydım bütün bu güzel an mahvolucaktı.
Arkadaşlar ilk bölümü özellikle kısa yaptım devam edeceğim . Kitaba giriş yaptım kısada olsa . Şimdi sınavıma çalışacağım. Eğer devamını merak ediyorsanız lütfen yorum yazın 😍🤗🍭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusuz Mafya!
Teen Fiction《DİKKAT +18 ! BAŞTAN UYARIYORUM !》 23Yaşında , ailesini bir kazada kaybetmiş duygusuz ve acımasız bir mafya Savaş Giray. Daha 18 yaşına yeni basacak olan , ailenin tek çocuğu Cansu Birce. Peki, Bu mafya intikam için doğum gününde bu kızı kaçırırs...