▪DM 12▪Yardım

26.2K 591 146
                                    

Evet yine geciktirdim özür dilerim tekrar tekrar. Sınavlarımın son haftasıydı ve şükürler olsun ki bitti sınavlarım. Artık 1-2 bölüm birden atabilirim inşallah . Sorry

Uzun bir süredir koşuyordum. Soluklanmak için bir bakkalın önünde durmuştum. Nefes nefese kalmıştım ve yolda az daha araba çarpıyordu. Deli gibi koşmuştum. Ve sanırım baya uzaklaşmıştım. Görüş alanıma bakkaldan çıkan bi amca girdi.

- Kızım iyi misin ? Neyin var gel bir soluklan , dedi amca. Konuşamıyordum kafamı onaylar bir şekilde salladım. İçeri girdiğimizde amca hemen bana bir tabure çekti. Oturduğum gibi her yerim sızlamaya başlamıştı. Nefesimi bir nebze kontrol altına almıştım. Amca bana meraklı gözlerle bakıyordu.

- Kızım neyin var ? Kimden kaçarsın ? dedi.

- Be-ben kimseden kaçmıyorum , şey kö - köpek kovaladıda o yüzden koştum çok , dedim. Ama bu sefer tutmamıştı galiba amca inanmaz gözlerle bakıyordu şimdi de . Ama üstelemedi.

- Peki kızım evin nerde söyle götüreyim ben seni , dedi.

- Yok ben bu gün eve gidemem , dedim suyumu yudumladıktan sonra. Sonra ekledim :

- Yani arkadaşımda kalacağım o yüzden , dedim. Amca :

- Bak kızım üstelemeyeceğim ama eğer evden kaçtıysan bu gece burda , dükkanımda kalabilirsin. Hem benim kızım var senin yaşlarında oda yanında kalır bi şüphen olmaz hem. He olur mu ?

Kafamı tamam anlamında salladım. Amca hafif tebessüm etti sonra kasanın arkasına geçti ve sandalyesine oturdu.

- Eğer karnın açsa sana yemek söyleyeyim. Köfte ekmek sever misin ?

Kim sevmez kiiii ! Acıkmıştım ve yalan söylemeyecektim.

- Severim , dedim. Başını salladı ve telefonla bir yeri arayıp iki köfte ekmek ve 2 ayran söyledi. Anlaşılan beni yalnız bırakmamak için oda yiyecekti. İçim rahat değildi. Savaş şuan deliye dönmüştür ama yapacak bir şeyim yok . Beni kaçırmasaydı. Allah'tan bana dokunmamıştı. Zaten izin vermezdim. Neredeyse akşam oluyordu. Hava kararmaya başlamıştı çoktan. Yarın ilk işim eve gitmek olacak. Aileme bu öğrendiklerimi söylicem. Benden bir şey saklıyorlar. Nasıl olur da geçmişe dair hiçbir şey hatırlamam ki ? Hem beni neden dövüyorlardı ? Ben ailemle mutlu mesut yaşıyordum. Tek hatırladığım buydu. Kapının açılma sesi düşüncelerimi böldü. Bi an Savaş geldi zannetsemde şükürler olsun ki değildi. Siparişleri getirmişlerdi. Amca parayı ödeyip yanıma yaklaştı. Poşetten bir paketi ve ayranı bana uzattı hemen aldım ve :

- Teşekkür ederim Amca , sana da yük oldum. Kusura bakma lütfen , dedim. Amca :

- Öyle şey mi olur kızım . Böyle düşünme. Sen bana yük olmuyorsun. Hem kızım biraz sonra gelir tanışırsınız . Hadi sen ye yemeğini , dedi. Başımı sallayıp paketi açtım. Ayranımıda açtıktan sonra hemen ekmeğimden koca bir ısırık aldım. Bir ısırık daha ve bir ısırık daha. Öyle hızlı yiyordum ki arada amcanın bakışlarını üzerimde hissediyordum. O kadar mı acıkmıştım ya ? Farkında bile değildim. Ayranımdan son yudumuda aldığım. Paketleri buruşturdum kenarda gördüğüm çöp kutusunun içine attım. Sonra amcaya teşekkür edip telefon olup olmadığını sordum. Amca var dediğinde telefonu işaret ediyordu. Hemen başına gittim. Telefon iç taraftaydı ve amcanın duyması zordu. Aklımda kaldığı kadarıyla numara çevirecektim. Ama kimi aramalıydım. Anne - babamı ? Hayırr ! Ah evet kesinlikle Nazlıyı aramalıyım. Hemen numarayı tuşladım. Umarım doğrudur , umarım doğrudur. Ve telefon açıldı ve bir ses :
- Alo? Kimsiniz ? Bu .... bu Nazlıydı evett !

- Nazlı , diyebildim.

- Ca - Can su ? Ca - Can su se sen mi sin ? dedi.

- Evet Nazlı benim. Ben ölmedim. Şimdi beni dinle . Nazlı ağlama beni dinle. Bak kimseye bir şey söyleme lütfen. Tamam mı ?

Duygusuz Mafya!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin