Duygusuz Mafya!

▪DM 9▪Soğuk Metal

Selam herkese işte yeni bölüm uzun yazdım. Beklettiğimin farkındayım. İnternetimiz cuma günü geldi ve bölümü madem geciktirdim biraz uzatayım dedim. Öbür türlü çok azcık bir bölüm atmak zorunda kalıcaktım.

Güzel gözlerini bana çevirdi. Soğuk metal hala kalçamdaydı. Yavaş yavaş külodumu sıyırıyordu.

-Dur lütfen , dedim tekrardan aciz bir ses tonuyla.

Durdu. Güzel gözlerini yaşlı gözlerime çevirdi. Onunda gözleri kızarmıştı ama ağlamıyordu. Gözlerinde ki ifadeyi seçemiyordum. Öfke , intikam , acımasızlık , merhamet . Karışık çok karışıktı. Soğuk metal hala kalçamda duruyordu. Çakıyı hızla geri çekti. Çok korkuyordum. Başım ağrıyordu. Bir süre sessiz kaldık benim damlayan yaşlarım ve hıçkırık sesleri hariç. Olduğu yere çökmüş sırtını duvara yaslamıştı. Bi dirseğini dizine dayamış aynı elinide başına koymuştu.

- Zırlamayı kes ! diye bağırdı. Ani sesle irkilmiştim. Artık sadece göz yaşlarımın zeminde bıraktığı ses vardı odada. Bileklerim acımaya başlamıştı.

- Benden ne istiyorsun ? dedim acı bi ses tonuyla.

- İntikam , dedik soğuk sesiyle.

- Neden ! dedim. Ben bunları hakedecek ne yaptım sana ? Seni tanımıyorum bile ! dedim.

- Tanıyacaksın ,dedi. O abin olacak it herifin kafasına sıktığımda beni tanıyacaksın , dedi.

Dediklerini ilk anda kavrayamamıştım. Sonra gözlerim bi anda büyüdü.

- Ne ... Ne-yden bah-sediyorsun ? dedim. Sorar gözlerle ona baktım. Oda bana bakıyordu. Gözlerinde alaylı bir ifade vardı.

- Birbirimizi kandırmayalım istersen , dedi. O it abinin yaptıklarını çok iyi biliyorsun , dedi.

İdrak etmeye çalışıyordum. Be- benim bi abim mi vardı ? İnanamıyorum. Ben Birce ailesinin tek kızıyım. Bu nasıl olur ? Hem tanımadığım bir abim olduğunu söylediği şahsiyet yüzünden ben acı çekmeye mahkum olmuştum. Bedel ödeyecektim. Ama neyin bedelini .

- Be-benim abim felan yok ,dedim kararlı bi sesle. Ben Birce ailesinin tek kız çocuğuyum, sen neyden bahsediyorsun ? dedim.

- Sana birbirimizi kandırmayalım demiştim , dedi. Hızla ayağa kalktı ve yanıma geldi. Yanımda durdu ve sağ bacağımın önünde eğildi. Bıcak sağ bacağımın - kasığımın hemen altı- yanına girdi. Acı bi çığlık attım. Soğuk metal , bacağımda hafif bir şekilde ilerledi. Durmadan çığlık atıyordum. Sonra bacağımdan çıktı. Bacağıma baktığımda felaket bir şekilde kan akıyordu. Yerler kan olmuştu.

- Bu sana ders olsun , dedi. Daha yapacaklarım bitmedi , dedi. Sonra bileklerimi çözdü. Yaşlarımı acıdan daha fazla tutamamıştım. Serbest bırakmıştım. Bacağımdaki kanlar gibi akıyordu. Bileklerimi ovuşturdum. Morarmışlardı. Sağ bacağımın ağrısıyla yere basamıyordum.

- Yatağa yat , dedi. Korkulu gözlerle ona baktım. Kafamı yavaşca hayır anlamında sağladım.

- Lan yatağa yat dedim sana , dedi. Sendeleyerek yatağa girdim. Kanlı bacağımın üstüne çarşafı çektim. Bilincim yerimde değil gibiydi. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Bacağımı kesmişti. Bu cani bacağımı kesmişti. Yüzümü buruşturarak gözlerimi kapadım. Hala hıçkırarak ağlıyordum. Bi anda odanın kapısı sertçe kapandı. Yerimden sıçramamla gözlerimi açmam bir oldu. Gitmişti . Beni buraya kitleyip gitmişti. Bu odada napıcaktım ben. Kafamı pekte yumuşak olmayan yastığa iyice gömdüm. Yatak hep kan olmuştu. Gözlerim bi an beni bağladığı yerin zeminine takıldı. Yer benim kanımla doluydu. Acımadan kesmişti hemde hiç acımadan. Gözlerimi sımsıkı kapadım. Kafamdaki bir sürü düşüncelerle kendimi uykunun kollarına bıraktım. Ama fazla terliydim ve şuan nerede olduğumu bilmiyordum. Bilincimi kaybediyordum. Daha fazla dayanamadı gözlerim.