▪DM 8▪ İlk Öpücük

33K 704 153
                                    

Selam canlarımmm :* Evet başlayın bakalım okumayaa.

Cansu'dan :

Uyandığımda yavaşça yerimden doğrulmaya çalıştım. Ama başım dönüyordu. Ter içinde kalmıştım. Herhalde kabus gördüm. Uyanmıştım ama karşımdaki koltukta oturan bi Savaş beklemiyordum. Korkulu gözlerle yatakta geri geri gitmeye başladım. Aynı zamanda yüzümü buruşturuyordum. Çünkü başıma ağrı giriyordu. Ayağa kalktı. Gene sinirli bakıyordu. Hızlı önündeki masada duran laptobun kapağını kapattı. Ve bana doğru gelmeye başladı. Birden korkudan ağlamaya başladım. Ya bana bişey yaparsa . Yanıma geldiğinde durdu. Ve öfkesini kontrol altına almaya çalışır bir şekilde :

- Yeterince dinlendin ! Artık hastaneden çıkma vakti. Bedel ödeme vakti , dedi. Sonra Sena diye kükredi. Sena hemen geldi. Ona beni taburcu etmesini söyledi. Sena dinlenmem gerektiğini söylese de Savaş kabul etmedi. Sena tamam dedi ve Savaş'a bir kutu hap verdi. Fenalaştığımda içmem içinmiş. Ve yarın yine gelmemizi istedi. Sonra çıkabilirsiniz ben işlemleri halledicem dedi. Ben gözümdeki kalan yaşlarla yataktan ayaklarımı sarkıttım. Duvara tutunarak kalkmaya çalıştım. Başardım ama başımda hala ağrı var. Savaş beni görüyor ve yardım etmiyordu. Duygusuz kaba pis sapık . Duvara tutuna tutuna yürümeye başladım. Savaş bi anda kolumdan sıkıca tuttu ve sürüklemeye başladı. Zorda olsa ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Ama başım çok kötü dönüyordu.

- Savaş dur ! Başım !! Başım dönüyor !! Yavaşla Lütfen !! dedim.

Sesini çıkarmadan adımlarını yavaşlattı. Başım hala dönüyordu. Ama dengemi sağlamıştım. Sonunda dışarı çıktık. Beni beklemeden arabaya bindi. Bende bindim. Kemerimi taktım. Başım çok kötüydü. Sağ dirseğimi cama dayadım. Ve başımıda sağ elime dayadım. Gözlerimi kapamıştım. Çünkü başım çok ağrıyodu. Ayrıca midem bulanıyordu. Karnım çok acıkmıştı. Eve -Savaş'ın beni zorla tuttuğu ev - gidince ilk işim bir şeyler yemek olucak. Sürekli başımı ovuyordum. Çünkü çok kötü ağrıyodu artık dayanamıyorum. Gözümden yaşlar damlamaya başladı. Savaş görüpte kızmasın diye hızlı hızlı sildim. Araba birden durdu. Ne oluyor diye Savaş'a döndüm. Başımı ovarken aynı zamanda :

-Neden durduk ? dedim. Başım çok ağrıyor lütfen artık gidelim , diye ekledim.

Savaş konuşmadı. Arabadan indi. Arka tarafa gitti sanırım bagajdan bir şeyler alıyodu. Sonra arabaya geri bindi. Elinde su vardı. Cebinden Sena'nın verdiği hap kutusunu çıkardı. Ve içinden bi kartını çıkarıp verdi. Ardından suyu uzattı. Hemen içinden 1 tane hap aldım. Suyu açtım. Hapı ağzıma attım ve suyu içtim. Hapı geri uzattım. Su elimde duruyordu .

- Be-ben te- te-şekkür e-ederim , dedim. Sesim titrek ve kısık çıkmıştı. Ve kekelemiştim. Bişey demeden arabayı sürmeye başladı. Madem bana bedel ödetmek istiyor neden bana yardım ediyor. Çok geçmeden eve vardık. Başımın ağrısı geçmişti. Direk odaya çıkmaya başladım. Savaş'ın yüzünü görmek istemiyordum. Odaya girdim tam kapatacakken bişey kapatmamı engelledi. Kapı yavaş yavaş açılırken geri geri gitmeye başladım. Gelen Savaş'tan başkası değildi. Geri geri gitmeye devam ederken oda bana doğru geliyordu. Sırtım duvarla buluştuğunda. Oda dibimdeydi. Çok korkuyordum. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Ağır cüssesi yüzünden daralmaya başlamıştım. Tam ağzımı açıp konuşacakken dudaklarıma yapıştı. Olayın şokuyla bi kaç saniye öyle kaldım. Dudaklarımı sömürüyordu. Onu ittirmeye çalışıyorum ama o koca cüssesi yüzünden bir gram bile yerinden kıpırdamıyordu. Başım dönmeye başlamıştı. Omuzlarını yumruklamaya başladım. Sonunda dudaklarımı bıraktı. Şerefsiz herif ! Nefes nefese kalmıştım. Göğsünü yumruklamaya başladım sırıtıyordu.

- İlk cezan , dedi.

-Şerefsiz Herif ! Seni pislik benim ilk öpücüğümü nasıl alırsın ! Seni pis sapık ! Adi ! Bi daha .. Bi daha bana sakın dokunma ! Anladın mı bana sakın sa- ... cümlemi tamamlayamadan olduğum yerde duvara sürünerek yere çöktüm. Başım çok kötü ağrıyodu. Başımı ellerimin arasına aldım. Ağlamaya başladım. Başım felaket ağrıyodu. O ise hiç bir şey yapmadan beni izliyordu. Tırnaklarımı avcuma batırdım. Ağrıya daha fazla dayanamadım. Gözlerim kararmaya başladı. Ve sonrasını hatırlamıyorum. Uyandığımda oda boştu. Yatakta yatıyordum. Beni buraya Savaş'tan başkası yatırmamıştır. Yatağın yanındaki sehpada bi tepsi vardı. İçinde sadece bir kase çorba 2 dilim ekmek vardı. Çok acıkmıştım sanırım bayılmamın sebeplerinden biride buydu. Hemen ekmekleri çorbaya doğradım ve çorbamı kaşıklamaya başladım. Hava çoktan kararmıştı. Yemeğim bittikten sonra arkama yaslandım. Çarşafı üstüme çektim. Korkuyordum. Karanlıktan çok korkuyordum. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Hemen uyursam daha az korkardım. Bu yüzden hemen uyumaya çalıştım. Bir türlü uyuyamıyordum. Gözlerimi açtım. Açmamla çığlık atmam bir oldu. Karşımda bir silüet vardı. Yatak doğruldum. Geri geri gittim ve ayaklarımı kendime çektim. Bu Savaş'tı başka kimse olamazdı.

- Ayağa Kalk!!! diye kükredi. Yanılmamıştım bu Savaş'tı. Titreyen bacaklarımı yavaşça aşağıya sarkıttım. Ve ayağa kalktım. Çok korkuyordum. Savaş kolumdan tuttu ve beni sürüklemeye başladı. Odadan çıktık. Bu sefer merdivenlere değil tam tersi yöne gittik. Kapısı demirden olan bi kapının önüne geldik kapının kilidini açtı ve beni içeri soktu. Burası çok karanlıktı. Küçücük bir camı vardı. Ay ışığıyla gördüğüm kadarıyla odada demir bir yatak odanın köşesinde klozet ve lavabo tavanda kanca ve bişeyler asmak için demirler vardı. Korkuyla odayı süzerken bianda kapı kapandı. Korkuyla arkamı döndüğümde Savaş burdaydı ve bana kızgın kızgın bakıyordu. Üstüme üstüme gelmeye başladı. Bende ayni zamanda geri geri gidiyordum. Sırtım soğuk duvara çarptığında inledim. O güzel gözleri artık güzel bakmıyordu. Dibimdeydi. Değişik bir kokusu vardı Savaş'ın. Değişik ama güzel. Bu oda çok soğuktu ve dibimde bana kızgın bakan bir çift göz vardı.
-Ne istiyorsun benden ? Dedim korkulu ve titrek bir sesle.
-Seni , dedi. Gözlerim büyümüştü.
-Ba .. bana do-do-kun ma, lü-lütfen. Sana yalvarırım benim hiç bir suçum yok beni , beni neden kaçırdın ! Neden , dedim. Sesim yüksek çıkmıştı. Gözleri alev aldığında yanağımda bi aci hissetmiştim. Bana tokat atmıştı. Tokatın etkisiyle yüzüm sağa dönüktü ve öylece kalmış ağlıyordum. Sadece ağlıyordum. Çünkü şuanda yapabileceğim başka hiçbir şey yok.
- Sürtük ! Diye tısladı.
Ona döndüm gözlerimi gözlerine değirdim. Gözlerinde bir gram bile acıma yoktu. Artık onun duygusuz biri olduğunu doğrulamıştım. Ve şuanda gözlerimin kızardığına eminim , ağlamaktan.
- Soyun , dedi. Sakin bi ses tonunda kalmaya çalışarak. Gözlerim kocaman olmuştu.
- Ne ?! Dedim şaşırmıştım.
- Duydun , şimdi soyun !! Diye kükredi. Başımı iki yana salllamaya başladım. Bi adım geri gitti ve tişörtümden tutup hızlıca çıkardı. Biraz canım yanmişti ama şuan karşısında sütyenle duruyordum. Gözlerimi sımsıkı kapatmiştım. Bi ses yoktu. Yanaklarımın kıpkırmızi olduğunu hissedebiliyordum. Yavaşca gözlerimi araladığın göğüslerimi süzüyordu. Ve sırıtıyordu. Tabi ani refleksle kollarımla önümü kapatmıştım. Ama hala kurt gibi süzüyordu. Ben ise şiddetli bir şekilde ağlıyordum.
-Bırak beni bırak lütfen , lütfen bana dokunma , lütfen sana yalvarırım , lütfen , diye mırıldanmaya başladim ayni zamanda ağlıyordum. Hızla bileklerimden tuttu ve beni odanın ortasına sürükledi. Bileklerime cebinden çıkardığı kelepçeyi taktı . Sonrada onu yukardaki demire taktı. Şuanda bileklerim başımın üstünde yukarıdaki demire bağlıydı. Ben ağlıyordum o ise hic bir tepki vermiyordu. Bi anda pantolumda hissetiğim sıcaklıkla gözlerim büyüdü. Savaş pantolonumu yavaş yavaş aşağıya çekiyordu.
- Savaş ! Savaş lütfen bırak beni lütfen bana dokunma Savaş lütfen lütfen lütfen . Tamam senin yanında kalırım buna razıyım ama bana sahip olma lütfen bana bunu yapma !!! Dedim.
- Demek benim yanımda kalırsın hı ? Peki , dedi. Bi an sevinçle dudaklarım kıvrıldı.
- Ama bu sana sahip olmayacağım anlamına gelmiyor , dedi.
Yüzümdeki gülümseme anında silinmişti.
Kafamı hayır anlamında salladım. Gözlerimden akan yaşlar biraz yavaşlamıştı ama şimdi sel gibi akıyordu. Bana , bana sahip olucaktı. Sırıtıyordu , duygusuzca acımasızca sırıtıyordu. Pantaolonum iyice sıyrılmıştı bacaklarımdan. Gözlerimi sımsıkı kapatmıştim yine. Bakamıyordum yüzüne utanıyordum. İç çamaşırlarımla karşısındaydım. Gözlerimi hala açmamıştım. Bı tıkırti duydum. Gözlerimi açtım. Savaş'ın elinde çakı vardı. Gene o piç sırıtmasını yüzüne taktı ve tek adimda yanima geldi. Çakıyı karnıma değirdi ve yavaş yavaş bu soğuk metali vücudumda gezdirmeye başladı. Tüylerim ürpermişti. Oda zaten serindi. Bu soğuk metalde daha çok üşümeme neden olmuştu. Ama Savaş bunun farkında değildi. Soğuk metal tekrar karnıma geldiğinde Savaş yavaş yavaş kasıklarımd indirmeye başladı. Ne yapıcağını anlamıştım. Korkuyla başımı salladım.
- Ha-hayır lütfen yap-ma lü -lütfen.

Arakadaşlar biliyorum bölüm gününde geldi ama geç geldi. Sabah atmayı düşünüyordum ama evde değildim. Özür dilerim BU ARADA MAALESEF INTERNETIMIZDE SIKINTI VAR KESILDI. 1 HAFTA ICINDE DUZELCEKMIŞ INSALLAH. TELEFONDAN YAZMAYA ÇALISICAM TASLAK TABİİ. ÇOK ÇOK ÖZUR DILERIM TEKRARDAN . OKUYUCULARIMI BEKLETTIM. BU UZUCU. UMARIM INTERNETIMIZ KISA SUREDE GELIR. SIZI COOK SEVIYORUM KENDINIZE IYI BAKIN. DIGER BOLUMDE GORUSMEK UZERE 😘

Savaş Cansu'ya ne yapıcak ?

Cansu'ya sahip olucak mı ?

Cansu'nun başına neler gelicek ?

Duygusuz Mafya!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin