Hideki

Bölüm 13; Malikanedeki Çalışmalar

Hideki; Gel... Heina Gel Otur Konuşmak İstediğim İşler Var.

Heina Korkarak Oturmuştu sonuçta Hideki'nin kızdığında neler yapabileceğini görmüştü.

Hideki; Korkmana gerek yok sana öyle davrandığım için üzgünüm ama öfkelenmiştim. 

Heina; Efendim Üzülmenize hiç gerek yok Aslında ben ilk size gelseydim size güvenip Aimi cezalandırılmadan size gelseydim bunlar yaşanmazdı. İş demiştiniz acaba ne gibi bir iş

Hideki; Sen uzun bir süredir hizmetli olarak çalışıyorsun benim çalışanlarıma ne kadar değer verdiğimi biliyorsun üzücü bir olay olsada deneyimledin. Benim Malikanemde çalışacak Hizmetliler Alıcam Köle mühürleri bozulacak köle olmayacaklar sadece benim mührümü taşıyacaklar.

Heina; Efendim Sizin nasıl biri olduğunuzu biliyorum acaba yanlış anlamaz iseniz nasıl bir mühür ne özelliği var acıklayabilirmisiniz.

Hideki; Tabiki ne ile karşılaşıcağınızı bilmek hakkınız. Mühür köle mühründen farklı olarak gelişiminizi kesmiyor herkese karşı kafanızı eğmeniz gerekmiyor eğer köle iseniz herkesin emrine uymanız gerekir. Benim mührümde öyle bir olay yok Gelişiminize devam ediyorsunuz yani isteyen olursa benim malikanemde öğrenci gibi eğitim yapabilirsiniz Mühür köle mührü gibi derisine kazınmıyor hiçbir zarar vermiyor eline bir dövme şeklinde kalıyor grubumuzun üyeleri bu dövme sayesinde tanınacak Yani Mühür herkes için geçerli olacak

Heina; Anladım Efendim Size Kaç kişi gerekiyor ?

Hideki; Baş Hizmetli sensin bu malikaneye kaç hizmetçi ve görevli gerekir ona göre getirmeni istiyorum. 1 Haftan var sen gelmek istiyorsan Mührü Şimdi Yapabilirim.

Heina Elini uzatmış gözlerini kapatmıştı korkuyordu canı yanacak sanıyordu. Hideki Köle Mührünü kaldırıp kendi mührünü yapmıştı Heina ise ne olup bittiğini bile anlamamıştı. Hideki Hazine Binasından İzin almıştı İstediği görevli ve hizmetliyi Kendisine almak istediğini söylemişti. Onun bu kadar ayrıcalıklı olması ise Müdür tarafından uyarılmalarıydı ne isterse istesin ikiletmeyin denmişti.

Hideki; Benim işim tamam Ayrılabilirsin.

Heina Başını eğip odadan ayrılmış ve İşini halletmeye gitmişti. Hideki duşa girip yattıktan sonra sabah Bütün herkesi Kendi Arenasına çağırmıştı.(Antreman sahasına arena diyebilirim arada)

Hideki; Hepinizden Özür dilerim 1 hafta izin vermiştim ama daha 1 gün olmadan tekrar çağırdım. Gruba Birilerini almadan Eğitimi nasıl yapacağımızı konuşmalıyız. Tabi Hazırsanız.

Hideki;Malikanedeki İşlerimiz tamamlandıktan sonra Belli bir süre Hep beraber Ormana gidelim Aimi Ormanda Gizlilik ile avlanabilir Bizler ise Savaş tecrubesi kazanırız planlarım bu yönde.

Yoshio; İyi düşünmüşsün Hideki Köydeyken bende çevrede avlanarak yeteneklerimi geliştirmeye çalışıyordum.

Hideki İse Gidip Akademide turluyordu Karnı acıktığı için Han'a doğru gitti ve masanın birine oturdu. Bir tabak yemek ve yanında içeçek bir şey istemişti. Hizmetli kız Hideki'nin istediklerini getirdikten sonra işine dönmüştü.Hideki o an birşey hatırladı cebinde hala Benjirodan kalan parası vardı. Yemeğini yedikten sonra 5 bronzu bırakmış ve çıkmıştı kendisinde 19-20 bronz kadar kalmıştı. Odasına gidip para konusunu düşündü. Sonradan İmparatorluk yüzüğü aklına geldi içine baktığında 1 milyon altın vardı.Bu parayla Aşırı İyi bir Krallık Kurulabilirdi ama Koca İmparatorluk Hazinesinde Kaç milyon Altın vardı İmparator Hidekiyi yanına çekmek için 1 Milyon altın hiçbir şeydi.  Hideki para konusunu da halletiğine göre Heina gelene kadar meditasyon yapmış ve uykuya dalmıştı. Hideki Rüyasında Sonsuz bir karanlıktaydı kendi bedenine bakıyordu ama sanki o boşlukta uçuyordu sonrasında ise sanki Kendi yansımasını izliyormuş gibi Bir yansıma görmüştü kendisine benzediği kadar farklı da görünüyordu gördüğü Canlı yüce bir varlık gibiydi ama o Hidekiyi fark etmemişti sonrasında ise Yüce varlık Ellerini Hareket ettirmeye başladı o hareketler yaptıkça Kapkaranlık boşlukta yuvarlak şekiller oluşmaya başlamıştı kendisine küçük görünüyorlardı ama Yüce varlık yaptıkça çeşit çeşit renkte boyutlarda yuvarlaklar tüm Karanlığı doldurmaya başlamıştı Hideki onların ne olduğunu anlamak için odaklanıyordu yakından bakmak istiyordu ama hareket edemiyordu. Yüce varlık olarak gördüğü canlıya seslenmek istedi ama ne kadar bağırsa da o canlı onu duymuyordu Hideki biraz daha çaba gösterdi ama duyduğu sesle birlikte Etraf dağılmaya başladı ve Hideki uyandı Heina ona sesleniyordu sabah olmuştu.