Son kez birbirimize bakıp gülüşerek evden çıktık. Yelda benim arabamla, Eda da Melis'in arabası ile yola koyulduk. Gideceğimiz mekanı Yelda ayarladığı için yer zaten belliydi. İstanbul'un o berbat çilekes trafiğine biraz katlanmak zorunda kalsakta, gidilecek olan yer boğaz manzaralı lüks bir mekan olan Black bardı.
Yol boyunca Yelda ya surat astığım için oda bana kızgın bakışlarını atmaktan usanmadı. En sonunda dayanamadı tabii açtı ağzını yumdu gözünü..
"Alya... Lütfen surat asmayı keser misin! Bugün senin günün.. Biz eğlenmek için Bursa'dan İstanbul'a geldik. Sen bütün gün surat as somurt diye değil. .. Biz seninle kaç senedir arkadaşız. Ben ne zaman seni mutsuz edecek bir şey yaptım. Senin bu akşam için endişe etmen boşuna.. Sen beni tanıyamadın mı? Bir kere sen istemeden ben seni tanımadığın, istemediğin ve hoşlanmadığın birinin koynuna gir diye asla yollamam .. Sen kendin inat ettin eğer 25 yaşıma kadar hayatıma biri girmez ise bana sen birini seç ve onunla birlikte olacağım diye... hatta... ((Sen bana birini seç onunla birlikte olmazsam bende ALYA değilim.... )) diyen sendin.. Ben seni hiç zorlamadım sen kendi inatçılığına kız bana değil. Hiç bir şey yapmaya mecbur değilsin istemiyorum arabanı filan yeter ki surat asmayı kes. "
Off ne konuştu be ama cidden bunu söylemiştim. Olayda bu eski konuşmaların üzerine patlamış ve o yapamazsın deyip ben yapacağım demem ile iddia ya girmiştik.
Boş bir inat için çıkan bu muhabbetlerden sonra artık ne diyeceğimi bende bilemedim ama uzatmanın da alemi yoktu...
"Tamam canım asmıyorum yüzümü .. Neler yaşayıp göreceğiz bakalım.. Biliyorum beni kimseler ile sen zaten paylaşamazsın canım arkadaşım bak çok eğleneceğiz. .. hadi artık kapatalım bu muhabbeti tamam mı Yeldam " deyip gülümsediğim de oda gülümsedi sonunda;
"Heh şöyle işte yaa.. hep gül sen gamzelim benim, güzel yüzlü, maviş gözlü, saf kalpli, saf ruhlu arkadaşım... seviyorum kız seni" deyip mus mutlu gülümsedi..
"Bende seni seviyorum çirkef kadın" deyince dil çıkartıp radyoda şarkı aramaya başladı.
En sonunda güzel bir şarkı bulabilmişti ki biz zaten bar'ın önüne gelmiştik. Giriş kapısına geldiğimizde bir Vale koşarak gelip kapılarımızı açtı. Arabadan indik anahtarları teslim ettik. Araç kartını da alınca girişte Eda ve Melis inde gelişiyle bar'a girişimizi yaptık.
Girdiğimiz yer oldukça hoş bir mekandı.. Siyah ve Grinin ağırlıklı olduğu loş ışıklı, boğaz manzaralı kalabalık ama herkesin kendi alemin de eğlendiği güzel bir mekandı.. Bizim için manzarayı yakın yuvarlak masalı köşede bir yer ayarlamıştı. Yerimize geçtik ve etrafa biraz göz gezdirdik mekan yeni yeni dolmaya başlıyordu. Yelda gelen garsona siparişleri verdi. Bana ve Melis'e tabi ki meyve kokteyli istedi. Alkol ile pek aramız olmadığı ve dönüşte aracı kullanacak Ayık kafalara da ihtiyaç olduğu için ..
Yavaş yavaş ortam kalabalıklaşmaya başladığında, pistte de eğlenmeye başlayan insanlar olmaya başlamıştı. Bizde arada kalkıp biraz dans edip tekrar yerimize geçiyorduk. Arada masamıza gelen çapkınları es geçiyorum hepsi gecelik birilerini arayan tiplerdi. Ve neredeyse genelini kovulmaktan beter edip arkalarından gülerek el sallıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNAT UĞRUNA
RomanceNe olduysa 25 yaş doğum günü partimde arkadaşım Yelda'nın beni gaza getirmesi ile başladı.. Neymiş efendim kaç yaşına gelmişim hala bir sevgilim yokmuş, elime erkek eli değmemiş, ben kimseyi beğenmiyor muşum , beni kim beğensin miş (ki ben bence güz...