Yüzüme çarpan sıcak hava dalgası ile kendime geldim.
Nefesimin içimde sıkışıp kalmasıyla yolun ortasında dikilen halim yoldan geçenlerin de dikkatini çekmiş olmalı ki; orta yaşlı bir bayanın " böyle dikilip duracağına yol ortasından çekilsene !! " diye seslenmesi bir anda irkilmeme neden oldu. Yavaş ve kendimden emin olmayan adımlarla ne yapacağımı düşünmeden edemiyordum. Karşıdan karşıya geçmek için bana bir ömür gelen bir beklemeden sonra yolun karşısında kalan minik gözden ırak bir kafe olduğunu fark ettim. Bu dikkat dağınıklığı ile daha fazla yol almanın mantıklı olmayacağına karar verip soluklanmaya bir kahve mola vermeye karar verdim.
Kafenin minik kapısından içeri adımımı attım ve gözlerim garsonu aradı.Oldukça değişik saç kesimine sahip farklı bir auraya sahip genç bir bayan tezgahın arkasından bana gülümseyerek ; ' "Buyurun, hoş geldiniz ! Ne arzu edersiniz ?" dedi.
" Hımm şey ben soğuk bir kahve rica edeceğim bol buzlu" derken kızın yağ yeşili gözlerine bakmaktan kendimi alamıyordum.
"Tabii hemen hazırlıyorum. Siz buyurun oturun" diyerek beyaz kanepeli, devasa yeşil yaprakları olan saksı bitkisinin dibinde olan köşe alanı işaret etti.
"Teşekkür ederim" diyerek beklemeye başladım.
Burası oldukça keyifle döşenmiş sımsıcak küçük bir işletmeydi. Bembeyaz boyanmış bir bar ve önüne yerleştirilmiş kahve makinesi ve tabelası, önünde yer alan sarı sandalyeler oldukça hoştu. Değişik saçlı kız bana doğru elinde soğuk kahve ve yanında küçük kurabiyeler olan tabakla geldi. Gülümsemek istesem de yaşadığım şoktan sonra zoraki bir gülümseme olacağından kıza ifadesiz bir surat ile karşılık verdim.
Kız sakince tabak ve kahveyi masaya bırakırken, yan gözle beni süzdüğünü fark edebiliyordum. Sanki bana bir şey söylemek ister gibiydi. Bakışlarımı kızın gözlerine çevirdiğimde,
" İyi misiniz?" diye sordu. Bu sorusu öyle içtendi ki gözlerimin dolmasına engel olamayarak "Değilim" diyebildim. Bazen böyle olur hiç tanımadığınız birinin size sorduğu gayet sıradan bir soruya içinizi açıp her şeyi anlatasınız gelir. Bende şuan bu kız bana ne oldu diye sorsa başıma gelen şeyi anlatıp ne yapmam gerektiğini danışa bilirdim. içinde bulunduğum durumdan dolayı kendimi oldukça çaresiz hissediyor kızın öz güvenli tavırlarına hayran oluyordum. Bir anda enerjisinden etkilenmiştim.
Elindeki tepsiyi bırakıp yanıma geldiğini, kafamdaki düşünce balonundan sıyrılamadığımdan fark edemedim bile..
"Bazen öyle olur. İyilik, iyi olma hali geçicidir. Önemli olan senin ne olduğundur. Dış etkenler ile ruhunu bir anda her şeye kapamamalı insan. Çünkü biz çok kıymetliyiz. Ve unutma senden bir tane var" dedi bir çırpıda.
Söyledikleri zihnimde tekrar tekrar yankılandı. Hiç bir şey anlatmadan sadece bana bakarak bunları nasıl okuyabildi bilemedim. İstemsiz bir iki yaş gözlerimden firar ederken titrek sesimle "Sende mi yaralısın" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNAT UĞRUNA
RomanceNe olduysa 25 yaş doğum günü partimde arkadaşım Yelda'nın beni gaza getirmesi ile başladı.. Neymiş efendim kaç yaşına gelmişim hala bir sevgilim yokmuş, elime erkek eli değmemiş, ben kimseyi beğenmiyor muşum , beni kim beğensin miş (ki ben bence güz...