Şimdi size hiç param yokken nasıl bir ayda araba aldığımı anlatacağım. Tamamen gerçek. Herkesin züğürt olduğu dönemler olur. Ama benim durumum daha kötüydü. Ne işim vardı, ne de iş fırsatım. Otobüse binecek param bile yoktu. Çevrede bana borcu olanlar vardı ama kimse borcunu ödemiyordu. Benim borcum olanlar ise sürekli sıkıştırıyordu. Yani cepte bir kuruş yoktu. Kafamı dağıtmak için sahile gezmeye karar verdim. O gün hava çok soğuk olduğu için yürümek yerine gizliden, bilet basmamak için otobüse arka kapıdan binmiştim. Şans bu ya, aynı otobüste daha önce sürekli bakıştığım kızla da o an gözgöze geldik. İyice dibe vurmuştum. Otobüsten indiğimde içim utanç doluydu ama yapacak da bir şeyim yoktu.
Sanki her şey üst üste geliyor gibiydi. Operatörüm de telefonumu aramalara kapatmıştı. Onlarca banka hesabım vardı ama hiçbirinde para yoktu. Aksi gibi kredi kartımın son ödeme tarihi de gelmişti. Deniz kenarında saatlerce oturdum. Karnım acıktı fakat çare yoktu. Hatta hem soğuk hem açlık derken bankta oturduğum yerde uyumuşum. Gözlerimi açtığımda gece olmuştu. Otobüslerde bitmişti. Yani yürüyerek evin yolunu tutma vakti gelmişti.
Tam yürümeye başladım ki alkollü bir abi arabasına binmeye çalışıyordu. Tahminen sahildeki lüks mekanlardan birinden çıkmıştı. Düşer gibi olunca tuttum. Yere düşen anahtarını alıp arabasına binmesine yardım ettim. Gerçi içimden böyle araba kullandıracağıma anahtarı denize atıp kaçsaydım dedim ama oldu bir kere. Tam kapısını kapatıyordum ki abi elimden tuttu. Sen kullan dedi. Yok abi ben uğraşamam dedim. O da küfürle karışık, sen vale değil misin? Evime park et arabayı dedi. Vitesin üzerinden sürünerek yan koltuğa geçti. İyi bari sevaba girerim dedim ve bindim. Adam zar zor tarif etti evi. Götürdüm. Park ettim. Kendi evimden de baya uzaklaşmış oldum. Ne kadar borcum diye sordu. Ne desem bilemedim. 'Mal mısın oğlum yaptığın işin parasını bilmiyor musun' dedi. Al şu parayı üstü kalsın diye ekledi ve elime bir grup para sıkıştırdı. Parayı görünce gözlerim açıldı. Adam eve gittikten sonra parayı geri ister ne olur ne olmaz diye otostopla gittim eve.
Sonraki gecelerde ise aynı sahile gidip sarhoş kovaladım. Hatta birkaç zar zor iş bulduktan sonra eğlence merkezlerinin güvenlikleri beni sevdi ve bana doğrudan müşteri bağlamaya başladı. Harika bir işti. Müşterinin arabasını kullanarak onu eve götürüyorsun. Bir anda süper özel şöför olmuştum. Ayıkken bir kuruş bahşiş vermeyen adamlar, sarhoşken o kadar bonkör oluyordu ki. Sarhoşlarla uğraşmak hoşuma bile gitmişti. Hatta kendimce ek hizmetler bulmuştum. Araç iç-dış yıkama. Araba yağ, su, teker bakım. Cebimde araç kokularıyla dolaşıyordum. Paket sakız ücretli. Karanfil bedava. Çorbacılarla bile anlaşmıştım. 1 ayın sonuna doğru inanılmaz bir para biriktirdim ve işyerim olan sahile araba alıp gitmeye başladım. Gerçi bu işi 4-5 ay sürdürebildim. Buradan gelen paranın farkına varan kulüpler, eğlence merkezleri - valeler beni uzaklaştırıp işi kendileri yapmaya başladı. Hatta biraz ısrarcı olayım dedim. Köşeye çekip temiz bir dövdüler. Ben de istenmediğim yerde durmam dedim...
Bu arada otobüsteki o kız var ya? Onu da sonra anlatırım artık.
------------
Paylaşmak güzeldir.
✍ Yorumlarını paylaşmayı unutma...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Senin Hikayen
Short Story"Bu Senin Hikayen" Belki bir değişim hikayesi seni başarıya sürükleyen. Belki bir kişi; her şeyi farklılaştıran. Belki de kötüye yolculuğun bileti... Kimi zaman eğlenceli, kimi zaman hüzün dolu. Ama hepsi bizden, hepsi bizi biz yapan hikayeler... Ba...