Doktor

8.5K 307 0
                                    

Küçüktüm... 

1. Sınıfa falan gidiyorum o zamanlar. Her çocuk gibi ben de bisiklete binmeyi çok severdim. Rüyalarımda bisikletle dolaştığımı hatırlıyorum. Çocukluk hali.... Ailemin ekonomik durumu iyi değildi ve başkalarının bisikletleriyle idare ederdim.  Fırsatını yakalayınca kaçırmıyordum ki o gün heyecanla frensiz bir bisiklete binmiştim. İlk başta çok keyifliydi. Çılgınlar gibi pedal çeviriyordum. Ne yazık ki gün öyle bitmedi. Hava ata ata giderken; bir duvara çarparak kaza geçirdim. Şimdi hatırlayınca komik geliyor ama cidden büyük bir kazaydı. Kafatasım çatlamıştı. 2 hafta hastanede yattıktan sonra taburcu edildim ama özel bir odada kalmadığım için mikrop kapmıştım. Menenjit oldum. Bu bir nevi ölüm demekti. Doktorların çoğu ya ölür, ya zeka geriliği olur ya da sakat kalır diyordu. 

Tekrardan hastaneye kaldırıldım ama hiçbir hastane kabul etmek istemedi. 40 derece ateşle oradan oraya savruldum. Ekonomik nedenler de vardı tabi. En sonunda İzmir Behçet Uz hastanesi kabul etti beni. 2,5 Ay boyunca bir odada tek kişiyle yaşadım. Ne annemi ne babamı görebiliyordum. Hemşirelerin getirdiği kitaplar dışında hiçbir eğlencem yoktu. Ne oyuncak, ne TV... 1,5 Ay serumla beslediler. Artık ellerimde iğne vuracak yer kalmadığı için ayaklarıma vuruyorlardı. Psikolojik açıdan tamamen sıfırı tüketmiş bir çocuktum. Dünyadan soyutlanmış... 

Sonra bir şekilde hastaneden taburcu oldum. Herkes için bir mucizeydi. Ölmemiştim hatta sakat da kalmamıştım. Fakat ondan sonraki senelerde sürekli iğne vurulmam gerekiyordu. İğnelerde aşırı pahalıydı. Malum babam askerî ücretle çalışıyordu. Zaten aldığı para evin geçimine zar zor yeterken bir de iğneler çıkmıştı. Ama her şeye rağmen babam, belki yemedi içmedi, uyumadan çalıştı ve bana iğneleri yaptırdı. Hatta eğitimim konusunda bana inanmaya ve desteklemeye devam etti. İşte o zamanlar kendime söz vermiştim. Dedim ki; "Ben de çok iyi bir doktor olacağım ve çocukları kurtaracağım." 

Cidden çok zor şartlar altında okudum. Yazları arkadaşlarım tatil yaparken ben tarlada çalışıyordum. Sürekli çabalamak ve her şeyin hesabını tutmak zorundaydım. Dışarıdan bakıldığında ekonomisi kötü bir ailenin ferdi olarak şanssızdım. Ama aksine ailem benim en büyük şansım ve zenginliğim olmuştu. Çünkü onlardan aldığım bu enerjiyle sözümü tutmak için pes etmeden çalıştım. Başaramazsın diyenler de oldu ama takılmadım... Şu anda ise hayallerimin yolunda ilerliyorum. Ne mutlu ki Tıp Fakültesi'ni kazandım! İyi bir doktor olup hayatlar kurtaracağım. Öğrenci okutmak için de çalışacağım ilerde. Belki şansız görünen çocukların şansı olurum. [Fatih/Manisa] 



------------

Paylaşmak güzeldir.

✍ Yorumlarını paylaşmayı unutma...

Bu Senin HikayenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin