Bu Senin Hikayen

Cimbom ne demek?

Cimbom ne demek?

Amcamın bu soruya verdiği tarihi cevabı anlatmış mıydım?

Çayını kahveni aldıysan, gel. Başlıyorum!

Bizim aile futbol konusunda çok renklidir. Her takımın taraftarını bulmak mümkündür. Beşiktaşlısı da var, Fenerbahçelisi de, Trabzonsporlu da, Galatasaraylı da... Eee doğal olarak çekişmeler yaşanır ama aile olmanın verdiği pozitif enerji ile hep tatlıya bağlanır. Yine bir gün amcalar, yeğenler, arkadaşlar bir araya gelip Fenerbahçe-Beşiktaş derbi maçı izleyelim dediler. Maç öncesinde yine sohbet muhabbet tartışmalar... Klasik taraftar şakalaşmaları falan. Neden aslan? Hahah! Neden kartal? Hahaha! Neden kanarya? Hahah! ... Muhabbet böyle akarken cin fikirli bir çocuk olarak ben de merak ettiğim bir soruyu sorayım dedim. Ağzımdan "Neden Cimbom?" sorusu çıkmıştı. Bir anda herkes buz kesti. O gürültülü ortamı sessizlik kaplamıştı. Küçük bir çocuktum ama ister istemez gözler üzerime dikilince utandım. Yanaklarım alev alev yanmaya başlamıştı. Acaba yanlış bir şey mi sordum diye düşündüm. Ama ne kadar kötü bir şey söylemiş olabilirdim ki? Sonrasında büyük bir kahkaha tufanı başladı. İyice kafam karışmıştı. Bende çevreme bakıp salak salak gülmeye başladım. Sonrasında Galatasaray'ı neredeyse hiçbir maçında yalnız bırakmayan amcam omzuma dokunup, yüksek bir ses tonuyla "Az biraz sessiz olun da çocuğun sorusunu cevaplayayım." dedi. (Normalde dedemin kardeşi gibi sevdiği bir arkadaşıydı ve biz amca diyorduk.) Herkes acaba ne anlatacak bakışıyla dinlemeye başladı. "Şimdi bununla ilgili bir çok şehir efsanesi dolaşıyor çocuk! Kimileri stadda çocuklar şeker satarlarmış ve satarken de j'aime bon bon (şeker severim) derlermiş. Ordan çıkmış falan diyor da yalan dolan. Sırf ortalığı karıştırmak için "Çilli Bom" şarkısından geldiğini söyleyenler de var. İsviçre'den Servette kulübünden ithal ettiler diyorlar bi de... Ama işin aslı öyle değil." dedi. Neredeyse herkes, sanki hayatın sırrını veriyor gibi pür dikkat dinlemeye devam ediyordu.

Ben ise o günkü aklımla bu konunun öneminin farkında değildim. 'Cimbom ne demek?' sorusu benim için öylesine bir soruydu. Bir yudum su içti, gözlerini kıstı ve devam etti: "İşin aslı şöyle. Bir gün yurtdışından bir takım Türkiye'ye Galatasaray ile maç yapmaya geldi. (O gün maçı ve havayı detaylarıyla anlattı ama aklımdan uçup gitmiş.) Maçtan önce amigo abimiz ve küçük bir taraftar grubu arkadaşla oturduk sohbet ediyorduk. Maçta ne yapsak gibi, tezahürat falan konuşuyorduk. Klasik gaza gelip bağırışmalar falan derken; ekipten biri Türkçe tezahürattan ne anlar elin Ingilizce konuşan gavuru dedi. Cidden haklıydı. Rakip Ingilizce konuşuyordu. Herkesin kafası karışmıştı. Takımımızı motive ederken, rakibi de düşünmek-düşürmek gerekir diye konuşmalar başladı. F*ck you'lar, Fransızca, Almanca argo kelimeler falan havada uçuşuyordu. Şarkı sözlerini İngilizce değiştirenler bile vardı. O ara ekipten yurtdışı görmüş bir abimiz izlediği bir gösteride sunuculuk yapan adamın, Aslan'ın avını yakalama anında; jimnastikçi gibi çevik hareketleri, zıplayışı ve sonrasında ki öldürücü hamleyi anlatmak için GYM and BOM! dediğini söyledi. Hatta olayı öyle bir anlattı ki, eliyle yumruk yapıp, masaya vurarak... GYM-BOM! diye bir söyleyişi vardı ki etkilenmemek elde değildi. Gerçi ekipte Ingilizce bilen bir belki iki kişi vardı. Ama Aslan'ın avını yakalamak için çabalaması ve son darbeyi indirmesi güzel gelmişti. Ayrıca söylemesi de kolaydı. Biz de o gün sahadaki aslanlarımıza hem güç vermek, hem de rakibe korku salmak için sahada avazımız çıktığı kadar GYM-BOM! diye haykırdık. Maçta klasik tezahüratlar değil de, bu daha etkili olmuştu sanki. Bir kere duyan taraftar tezahürata hemen katılıyordu ve rakibi etkileyen bir ses ortaya çıkıyordu. Gerçi başlangıçta kimi Jiiim-BOM diyordu. Kimi Ciiim-BOM... Ama BOM dediğimiz an, oluşan ses çok etkileyiciydi. Öyle böyle derken her maçta kullanmaya başladık. Zamanla Cimbom olarak dillere yerleşti. Anonim oldu. İşte bu yüzden -Galatasaray Galatasaray Cimbom bom!- demek saldır ve galibiyet darbesini indir demektir aslında." Tabi amcam hakiki bir Galatasaray taraftarı olduğundan mı nedir, o gün kimse bu hikayeyi sorgulamadı. Gerçi o, bir çok yerde bu hikayeyi anlatmıştı ama sesi sadece taraftar olarak yüksek çıktığından çok da hikayesi yayılmadı. Günümüzdeki gibi internet de olmadığından olsa gerek... Ben de onun anısını yaşatmak için hikayesini aktarayım dedim.

Hatta acaba gerçekten öyle bir şey var mı diye Google Translate'e ve hatta Yandex Translate'e bile seslendirttim. Cidden CimBom diye geliyor kulağa...( / )

Tabi sohbetin gerçeği, normal şartlara uygun ama ben biraz kendimce sadeleştirdim. Sürç-i lisan ettiysek affola. Bu arada, "Emre Tuncer, sen hangi takımlısın?" diye soranlar için söyleyeyim. Ben biraz Konyalı ve Konyasporluyum.

------------

Paylaşmak güzeldir.

✍ Yorumlarını paylaşmayı unutma...