2 saatlik uçak yolculuğu sonunda altılı tayfa şu anda Çin'deydi. Burada Luhan ve Sehun bir gün kalıp öyle tatile geleceklerdi. Öbürleri ise şu an aktarma yaptıkları uçağa biniyorlardı. Önlerinde 8 saatlik yolculuk vardı. Chanyeol tatil için mükemmel bir yer ayarlamıştı. Maldivler'e gidiyorlardı.
Hava kararmıştı. Baekhyun koltuğunu yatırmış uyuyordu. Chanyeol daha uyumamıştı. Laptopu açmış, şirket işlerine bakıyordu elindeki şarapla. Ciddi anlamda çok yoğun bir dönemden geçmişlerdi. Bu tatil herkese çok iyi gelecekti.
Laptopu kapattıktan sonra tuvaleti kullanmak için yerinden kalktı Chanyeol. Yana baktığında Baekhyun'un üzerine örttüğü battaniyenin yana düştüğünü gördü. Eğilip battaniyeyi düzeltti. Eşinin hasta olmasını istemiyordu. Hassas bir bünyesi vardı.
Tuvalette işini halledip çıktı. Tam yerine dönüyordu ki kolunda bir el hissetti. Arkasına döndüğünde bulundukları birinci sınıfla ilgilenen hostesle karşılaştı. Ne olduğunu anlamamıştı.
"Bir saniye benimle gelebilir misiniz Bay Park? Pasaportunuzla ilgili bir Bilgi eksikliğini düzeltmemiz gerekiyor."
Chanyeol'a bu saçma gelmişti ama ne olur ne olmaz diyerek hostesle beraber gitti. Hostes birinci sınıfın perdesini kapattıktan sonra Chanyeol'a döndü.
"Açıkçası Bay Park, sizi çağırma nedenim başka."
Chanyeol 'işte şimdi sıçtık' diye düşündü.
"Sizi gözlemliyorum ve oldukça ilgimi çektiniz. Çok yakışıklısınız."
Hostes kız Chanyeol'a doğru bir adım attı ama Chanyeol geri çekildi. Önündeki hostes bozuntusu bir sürtükten başka hiçbir şey değildi.
"Kusura bakmayın hanımefendi ancak bu tarz şeylerle ilgilenmiyorum."
"Ama neden? Oldukça hoş zaman geçirebiliriz."
Chanyeol iyice dibine giren kadını biraz geri itmek zorunda kaldı.
"Çok afedersiniz ama ben evliyim ve eşimle gayet mutluyum. Lütfen bu saçma sarkıntılıklarınızı başka bireylere yapın."
Hostes hala şansını zorluyordu. Bununla doğru orantılı olarak Chanyeol'un sinir katsayısı artıyordu.
"Maldivler'e yanınızda eşiniz yokken gitmeniz... Lütfen benden çekinmeyin Bay Park. Bu aramızda kalacak. Bana İnanın. Söz veriyorum."
"Eşimin Yanımda olmadığını nereden çıkardığınızı sorabilir miyim?"
"Ama yanınızdaki koltukt- Bir saniye. Yoksa... Yoksa siz Eşcinsel misiniz?"
"Ha şunu daha erken anlayaydın. Lütfen bu yolculuk boyunca beni rahatsız etmeyin."
Chanyeol sinirli bir şekilde yerine geçti. Bu tarz sürtük tipler nasıl işe alınıyordu ki? Asla anlam veremiyordu. Yanına bakıp Baekhyun'u tekrar kontrol etti sonra kendi de koltuğunu indirip yattı.
...
'Sayın yolcularımız, varış noktamıza iniş için alçalmaya başlamış bulunmaktayız. Lütfen koltuklarınızı dik konuma getiriniz ve pencere kapaklarınızı açık duruma getiriniz. Havayolu şirketimizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder, iyi tatiller dileriz.'
Chanyeol anonsu duyunca kalktı ve koltuğunu düzeltti. Baekhyun hala uyuyordu. Onun bu uykuculuğuna güldü ve ona doğru eğildi.
"Sevgilimm~"
Chanyeol biraz daha seslendikten sonra Baekhyun hareketlenmeye başladı ve çok uyumaktan şişmiş gözlerini açtı. Bu görüntü Chanyeol'un en favorilerinden biriydi. Gerçi onun için Baekhyun'un her hali mükemmeldi. Gülümseyip sevdiğinin alnına bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUR STORY 2 -CHANBAEK- (Sezon 2)
FanfictionHikayemiz kaldığı yerden devam ediyor Baek. Daha çok şey yaşayacağız, Yeni bir kitap daha yazacağız seninle meleğim...