~Kayıp~

81 40 36
                                    

Son nöbet tutan kişi bendim,bu yüzden miley beni uyandırdığında,neredeyse sabah olmuştu.Biraz avel avel oturduktan sonra,soğuğa dayanamayarak,paulu uyandırdım.
Biraz homurdansada,o da üşümüş olacakki hemen ateşi yaktı.bende  bu arada diğerlerini uyandırıyorum.Mileyin en sonda yerde kıvranırken,farklı sesler çıkarırken buldum.En son onu uyandırdığım için diğerleri ateşin yanına gitmişti.Elimle mileyin omuzunu tutup,sarsmaya ve adını söylemeye başladım.Sertçe elimi tutup omzundan  çekti ve telaşla bana baktı."Rüyamda seni gördüm"dedi,başımı anlamadım,anlamında salladım."seni kaçırmaya gelmişlerdi,sana ya.."mileyin gözlerini kocaman açması ve ensemde hissetiğim acıyla,sertçe gözlerimi,elimde olmadan kapattım.
Gözümün önüne gelen,kesik kesik anılarla,yanıma gelen küçük kızı aradım.Biri sanki aklımı okumuş gibi "o artık yok"dedi,kalın ses,bu sesi bir yerden tanıyordum ama kim olduğunu anlayamıyorum.
Gözümü kamaştıran beyaz ışık,karşısında gözlerimi zorda olsa kısarak açtım.Ellerim ve ayaklarım sertçe bir şeyler tarafından bağlanmıştı.
Gözlerim ışığa alışınca,yavaş yavaş aralamaya çalıştım.Bir sürü ses ve başımda bekleyen,yeşil önlüklü,başlarında mavi band olan insanlar hızlı bir şekilde,etrafımda dönuyor,sürekli olarak kanlı bezlerin yerine yenisini getiriyorlardı.Biraz daha kendime gelmeye başlayınca,olanlara inanamadım.karnında ne olduğunu göremediğim bi noktası,sürekli kanıyordu ve başımdaki insanlarsa onu durdurmaya çalışıyorlardı,yani sanırım.kendime gelince vücüdüm hızlı bir şekilde sarsılmaya başladı,
Napacağımı bilmez halde hızla etrafım baktım.Bazı doktorlardan"Neden uyandı...uyanmaması gerekirdi"gibi sesler duyuyorum.Yanıma pembe önlüklü,bi kadın gelip,koluma kocaman bir iğne batırmasıyla,aynı anda gözlerim bir kez daha kapandı.
Gözlerimi beyaz bir odada,sadece yattığım yatağın olduğu,karşımdaki bütün duvarların siyah camla kaplandığı,Eminim ordan beni görebiliyorlar,odada açtım,gözlerimi başımın feci ağrısına dayanamayarak,kaşlarımı çattım ve bir müddet öyle bekledim.buranın neresi olduğu hakkında bir fikrim yoktu yada o kişilerin kim olduğu.Ameliyat aklıma gelince hızla elimi karnımda gezdirdim.Sonra yorganı ve bana giydirilen ameliyat elbisesi kaldırıp, karnıma baktım.
Artık karnımdan bileğime doğru giden,o kocaman damar yoktu.ne bir iz nede bir leke vardı yerinde.sonra orada olduğunu görmediğim kapıdan,Bir açılma sesi duydum ve başımı o yöne çevirdim.ameliyathanedeki gibi elleri kanlı biri,yavaşça yanıma doğru geldi.Önce kanlı eldivenlerini sonra önlüğünü,kafasına taktığı şeffafımsı mavi renkteki boneyi çıkardı.Gene orada olduğunu görmediğim çöp kutusuna attı.
"İyi misin?"diye sordu.
Sesimdeki tedirginliği belli etmemeye çalışarak."biraz duraksayıp,ne zamandır görmeğe alışamadığım siyah gözleriyle,bana"Güvendesin"dedi.
Sonra benim soru sormama fırsat vermeden,odayı hızlıca terk etti.
Bende yavaşça kalkarak odayı incelemeye başladım.karnıma ne olduğunu bilmiyordum ama her neyse canım hiç yanmamıştı.aksine dahada güçlü hissetmiştim.Beni buraya getirenler, kimse sanırım bana yardım etmeye çalışıyordu,yada bana zarar vermek.zarar verselerdi şimdiye dek ölmüş olurdum dedim.kendi kendime.arkadaşlarım nerdeydi,birşey yapmışlarmıydı onlara acaba.bayılamdan önce,mileyin bana dediklerini hatırladım.Geleceğimi görmüştü.yoksa sadece tesadüfen bir rüya mıydı?.tesadüf olmadığını ve mileyin geleceği gördüğünü kendime inandırdım.Eğer gerçekten böyleyse bu bizim çok işimize yarardı.zaten başka bir güçten bahsettiğini hiç duymamıştım.
Yavaşça yataktan kalktım,ilk önce cama doğru yürüyüp,kafamı içeriyi görebilmek umuduyla,cama iyice yaklaştırdım.lakin siyah camdan içerisi asla görünmeyecek kadar karanlıktı.camdan uzaklaşıp,başka az önce gelen doktorun,attığı çöp kutusuna yürüdüm.Çöp kutusuna eğildiğim zaman,aşağıya doğru açılan bir kapak, hızlı bir şekilde çöp kutusunu,bölmeden aşağıya çekti.Beni izlediklerini bilsemde yinede tedirgin olmuştum.
Kafamı cama döndüm.Sonra yavaşça ve kendimden emin adımlarla,hala yerinde olan kapıya yürümeye başladım.Tedirgindim ve bunu onlara  belli etmeye hiç niyetim yoktu.Güçlü durmalıydım.
Kapının neredeyse yanına gelmişken kapı tekrar açıldı.Bizi betaya gönderenlerin  aksine,kafalarında maske yada kıyafetlerinde benzerlik yoktu.İki kadın hiçbirşey demeden kollarımdan tutarak,beni götürmeye başladılar.Tepki vermedim yada soru sormadım.çünkü alışmıştım cevaplanmamasına,nerdeyse herzaman gördüğüm,mavi birer boncuk vardı,ikisinide gözünde.kıyafetleri ise benim eski kıyafetlerim gibi,siyah atlet ve eşofmandan ibaretti.
Hızlıca geçtiğimiz koridorlar,düz gri renkten ibaretti.birkaç dakika daha ilerledikten sonra,meydana benzer bir açıklık alana çıkmıştık,birsürü koşuşturan insanlar,ordan oraya giden çalışanlarla,ana baba günü gibiydi burası,bana betaya gitmeden önceki meydanı,anımsatsada burası oradan daha farklı,dizayn edilmişti.Yanımdaki iki kadın beni koltuklara oturduktan sonra,gitmelerini beklerken başımda dikilmeye devam ettiler. Sandalyeleri saydığım zaman dokuz tane olduğunu fark ettim. Ben de dahil, neydi bu şimdi,neden dokuz taneydi, ve neden burada oturuyordum, yeni bir yarışma mıydı, ya da eski takıma ne olmuştu??, kafam çok karışıktı ve ben toparlamakta zorluk çekiyorum. Çok sürmeyen bekleyişten sonra,benim gibi sekiz kişinin daha, sandalyelere oturturulduğunu,gördümOturan kişilere baktığımda,bir kez daha şoka uğradım, çünkü matth hariç takımın hepsi burdaydı hatta angela bile.peki matth nerdeydi??
Angela ölmemiş miydi??,şimdi neden burda toplanılmıştı??

SELAM HERKESE BÖLÜM ATAMADIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM AMA YAKINDA SİZE BİR SÜPRİZİM OLABİLİR.
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKÜRLER🌸⭐️

10.bölüm:7aralık 2017
750kelime

BETA-(1.EVRE)#WATTYS2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin