~Geçmişte son Gün~

39 31 4
                                    

~kaçış, ertelenmiş sondan başka bir şey değildir.
Yazar~
Hazırlıksız yakalanmak,ne demek bu? Ne şekilde hazırlıksız yakalamıştı?
Karşımdaki beden,geçmiş hayatımdan olmasına karşın,ne adını sorabiliyordum,nede neler yaşadığımızı.
Kahve gözlerimi,zaten benden hiç ayırmayan,Özlem dolu kahvelerine çevirdim.
Kimdi bu şimdi??kafamı çok karıştırıyordu.İnsan mıydı yoksa bizim gibi ucube!!miydi?
Kahve gözlerine bakarak daldığım,düşüncelerden kahkahasıyla ayıldım.
Dudaklarının ardındaki,bembeyaz otuziki tane sıralı duran incilerine çevirdim,gözlerimi.
Dudakları kıvrılmış,sol yanağında duran ufak gamzesi,burdayım diye bağırıyordu.
Ellerim istemsizce gamzesinin olduğu yere gitti.
Bazı hareketlerimi gerçekten kontrol edemiyordum.sanırım geçmişteki dengeyi bozmamaya çalışıyorduk.
Gamzesindeki çukuru dahada içine,işaret parmağımla iterken.gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Lakin gülmeme ihtimaliniz sıfır olan bir yerdeydik ve içimden bir ses"Gül be,geçmişteyiz bari iyi geçirelim"dedi.Zaten daha fazla dayanamayan dudaklarım,özgürlüğünü ilan edip,kocaman bir kahkaha attı.Benim gülüşümle onunda gülüşü şiddetlendi.
Dakikalarca nedensizce güldük,
Sonunda susma kararı alıp,ellerimle, ağzımı kapattım.ama benle aynı anda elleriyle kendi ağzını kapayan adam,aynı hareketi yapmamızın verdiği şaşkınlıkla tekrar gülmeye başladık.
Kim bilir kaç dakika sonra duran gülüşümüzün ardından,derin derin nefesler alıyordum çünkü karnım gerçekten ağrımıştı.
Karşımdaki adam,ellerini saçlarıma dolamış,sürekli oynuyordu.Sonra elleri suratıma geldi.Suratımın her zerresini incelermiş gibi yavaşça ellerini suratımda gezdirdi.Matth vurduğu morluğa gelince,derin bir nefes aldı ve bana dahada yaklaşıp
Matthin bıraktığı izi,yavaşça öptü.
Öpmesiyle kalbimin atışı hat safaya çıkarken.
Alınlarımızı birleştirmesiyle,burunlarımızda birbirine  değmişti tabi,gözlerimi açmaya korkuyordum.nefesini yüzümde hissedebiliyorum.
Odanın kapısı Hızla açılınca,
Bir adam"Abi acil çıkmalıyız,Görüşme var"dedi.Alnımızı Hızla ayırdığımız adama baktım.Önce ayağa kalktı,o kalkınca bende kalkmıştım tabiki.
Sertçe adama dönüp"Geliyorum in...bidahada odaya öyle dalarsan ,sikerim belanı"
Adam kafasını eğerek selam verip Hızla çıkmıştı.
Korkmakta haklıydı çünkü ben bile tırsmıştım.
Kahvem bana dönüp(Evet ona bu adı verdim)sıkıca sarılmıştı.
"Şimdi dinlen,uyu,banyo yap...Ben tekrar geleceğim merak etme"dedi.hala sarılırken,görmese bile tamam anlamında Kafamı salladım.
Son kez kokusunu içime çekip.
Beta boyunca aklımdan çıkmayacak olan,kahverengi gözlerine son kez baktım.
Arkasını dönüp son kez giderken,kapıdan çıkmadan son sözü"Sana birşey olmasına izin vermem,Eğer olurda ayrılırsak,gözümü hiç kırpmadan,yanına gelirim"dedi.

Yanına gelirim,gözümü kırpmadan,gelirim.
Bu iki cümleyi aklımın en berrak köşesine kazıdım.
Benim konuşamama bile gırsay vermeden çıkan kahvemden sonra.
Banyo yapmış,biraz yemek yemiş,birazda dinlenmiştim.
Miley ve lucasın olduğunu düşündüğüm odamadan son kez dışarı adım attım.
Burası iki katlı,klasik beyaz duvarları olan,oldukça geniş bir evdi.
Benim kaldığım odanın çaprazında,önünden geçerken kapısı hafif aralık bir oda gördüm.
Temkinli adımlarla odanın kapısını açtım.
Lucas ve mileyin odası gibi kahverengiler ve siyahlarla döşenmişti.
Yavaşça içeriye girip,çalışma masasının üstünde duran onca kitaba,birsürü kağıtlara,heryere yapıştırılmış notlara,baktım.
Sonra çalışma masanın yanındaki bir resim takıldı gözüme,bu resimlerden ne çekmiştim!
Yırtılmış,sonra tekrar yapıştırıldığı belli oluyordu.
Yavaşça elime aldığımda,yeter! diye bağırmamak için zor tutmuştum kendimi.
Kahvem, elini benim omzuma koymuş.Diğer eli ise kamerayı tutuyordu.
Yüzümde sahte bir gülümseme vardı.
Asıl önemli olan ise,matthin benim yanımda duruşu ve herzamanki sert ifadesiyle, kameraya yüzünü yan dönmesiydi.
Şaşkınca resme bakarken,ayağım birşeye takılmıştı ve yere düşmüştüm.elimdeki resim,yatağın altına giderken,bende kapaklandığım siyah halıdan,biraz sürünerek yatağımın altına elime sokarak,resmî bulmaya çalıştım.
Elim sert bir şeye değince,biraz daha kavradım ve yatağın altından çektim.
Siyah,çokta büyük olmayan Kare bir kutu,çıktı yatağın altından.
Herkes nerdeydi bir fikrim yoktu ama gelen ufak bir tıkırtı sesiyle,Kafamı kapıya çevirdim ama hiç kimse olmadığını görünce Tekrar siyah kutuyu açmak için yeltendim.
Birden iki elin,ağzımı ve burnumu kapatmasıyla,çırpınmaya başladım.
Daha fazla nefes alamayınca,gözlerimin beyaz tavana asılı kaldığını hissettim.
Beyaz tavan dahada parlarken,ağzımdan ve burnumdan ellerin çekildiğini hissettim.
Vucüdumun ani bir şekilde sarsılması ve beyaz tavanın ani beyazından dolayı,gözlerimi sertçe kapattım.
Saniyelik göz kapatmamın ardından,parlayan güneşten gözümü çektim.
Şaşkınca etrafa bakarken,
Hala aynı ormanda,Lucas ve matth önde.
Arkada ben,paul ve miley temkinli adımlarla yürüyorduk.
Hızlıca hepsine bakmaya başladım.
Paul ve miley bana şaşkınca bakarken,matth ve lucasta durup bize dönmüştü.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken,
Matth aynı sert ifadesinden taviz vermezken,Lucas yanıma gelip omzumdan sarsmaya başladı.
Ağzımdan zorla çıkan söz"Amy"oldu.
Lucas bd diğerleri beni şaşkınca izlerken,arkamızdan gelen acı bir çığlıkla,sertçe herkes benim gibi arkasını döndü.
Ormandaki bütün kuşların havalanmasıyla,artık çok geç olduğunu anladım...

SELAM HERKESE BU BÖLÜMÜ YAZMAKTA BAYA ZORLANDIM
İNŞALLAH ANLAŞILMIŞTIR.
UMARIM BEĞENİRSİNİZ
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKÜRLER⭐️🌸
GEÇ OLDU FARKINDAYIM
BİDAHA ERKEN BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞICAM.
14.Bölüm:25aralık 2017

750 kelime

BETA-(1.EVRE)#WATTYS2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin