7

582 57 22
                                    


Evden yavaş adımlarla çıktım.
Sallana sallana gidiyordum.Acaba çiçek alsam mı? Neyse ya vazgeçtim.
Elma şekeri mi alsam sever o.Hee hasta kız elma şekeri yicek...Gitgide saçmaladığımı anlayıp hiçbir şey almadan yürümeye devam ettim.

Hastaneye yaklaşmıştım.Biraz hızlanarak yürümeye başladım.İçeriye girdiğimde etrafta yine sevmediğim o koku vardı.

Dünki hemşireyi gördüm gülümseyerek yanıma geliyordu.

"Selam. Sana bir şey soracağım, ikinci bir adın var mı?"

"Yok da...Neden, ne oldu ?"
"Hiç öylesine sordum..."

Yanımdan yavaşça uzaklaştı.
Ne alaka bu şimdi? Şu son günlerde hayatımda kurduğum en saçma diyalogları kuruyordum.

Bu sefer asansörle çıkacaktım.Asansörün kapısının önünde beklerken yanımda tanıdık bir koku belirdi...

Kafamı yerden kaldırıp baktığımda Nayeon tavşanı anımsatan dişleriyle bana gülümsüyordu.

Onu gördüğüme çok sevinmiştim. Yanındayken mutlu oluyorum...

"Selam Jungyeonie."
"Selam Nayeon."

O sırada asansör gelmişti.Şimdi asansörün içinde sadece ikimiz vardık... Gideceğim kata bastım ve tekrar ona doğru döndüm.
Yine bana doğru yaklaşıyordu.Bir anda boynuma doğru eğildi.Şuan boynuma burnu değiyordu...

Sakin kalmaya çalışırken ne yaptığını anlamaya başlıyordum.

"İ-istersen sana parfümün markasını söyleyebilirim..."
"Ah...Hayır böyle koklamak daha iyi... Rahatsız mı oldun Jungyeon ?"

"Yoo. Aksine hoşuma gitti..."
"Seni iyi tanıyorum."

PastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin