10

584 53 33
                                    


"Herkese ölmediğini söyledim. Ama bana inanmadılar hatta benimle görüşmemeye başladılar. Onları umursamadan seni beklemeye devam ettim...Ve sen de geldin."

Ne yapacağımı ya da ne diyeceğimi bilmiyorum... Karşımda ağlarken konuşmam daha da zorlaşıyor...

"Ağlama lütfen..."

"Senin için ağladığım günlerin yanında bu bir hiç bebeğim..."

Jungyeon'a çok aşık... Berbat hissediyorum ama devam ettirmem gerek...

"Artık ağlaman için bir sebep yok."

Elimle yanağını okşayarak konuşmama devam ettim.

"Ben burdayım ve gitmeyeceğim..."

Daha çok ağlamaya başlayınca elimi indirdim ve hareketsizce ona bakmaya başladım...

Omuzuma başını koyup ağlamasını durdurmaya çalışıyordu...

"Benim doktorun yanına gitmem lazım Jungyeon... Ama seni bırakırsam...Gidersin."

"Gitmeyecğim Nayeon-ah..."

Ayağa kalkınca ben de kalktım. Elimi tutarak yürümeye başladık...
Merdivenlere geldiğimizde elimi çekecekken daha çok sıkı tuttu...

Gitmemden çok korkuyor...

Ve bir odanın önünde duruyoruz.

Psikolog Park Jihyo.
Sanırım cidden psikolojisini Jungyeon ile bozmuş.

"Jungyeon... Sen de gel."

"T-tamam."
Kapıyı çalıp içeriye girdik...

"Hoşgeldin Nayeon. Bu kim yeni arkadaşın mı yoksa ?"

"Yeni değil... O, Jungyeon. Benim sevgilim.."

"A-ah demek sevgilin bir k-kız... Neyse biz asıl konumuza dönelim... Sevgilin de olduğuna göre daha çok sosyalleşeceksin değil mi?"

Yavaşça kafamı Nayeon'a çevirdim.
Bana bakıyordu...

"Tabii. Zaten istesemde evde öylece oturamam. Jungyeon gezmeyi çok sever..."

"A-ah evet..."

Yine elimi sıkıca tuttu... Asansöre doğru yürümeye başladık.

PastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin